lise yıllarında ... ders boştur ve sınıftan dışarı çıkmamız yasak. eh tabi haliyle bağırış çağırış kızlar bağırıyor herkes kafasına göre . tam o anda sınıfın kapısı açılır. ve sevgili müdürümüz bir hışım içeri dalar. ve derki
- çocuğum söyleyin hanginiz bağırtıyor bu kızları ?
okul müdürü derstedir. bir arkadaş bir konudan bahsetmektedir ve sıradışı iddialar ortaya atmaktadır; hoca bu iddialara çok sinirlenir ve bu iddiaları çürütmek için çok güzel bir deyimimsi kullanır:
trabzonlu müdürümüz aynı zamanda din kültürü dersimize de girerdi:
-karacenüzde trabzon ilçesi var ya hani.. şeklinde başlayan konuşmaları.
-*kızım sen erkek misun?
-kılık kıyafetinizde beni örnek alın,
-erkeklerle gezen kadınların zekasu düşük olur,
-geçen toktora gittum dedüm ki adama ben aynı anda iki işi birden yapabileyrum.bunu duyunca doktor bile şaşırdı..
marş okunduktan sonra yaptığı iki saatlik konuşma esnasında(hava sıcaklığı tahminen - lerde idi)
-üşüyomusunuz?
+eveeeett
-niye üşüyosunuz salak!*
gibi konuşmaları..ah be şeker müdürüm.
müdürün, tören sırasında espiri yaparak güldürdüğümüz arkadaşa seslenişi, tüm okulu yarmıştır;
"sen gözlüklü manyak, neden gülüyorsun oğlum, gel buraya gel..."
arkadaşın tepkisi daha da fecidir; müdürün gösterdiği alan da tek gözlüklü olmasına ve sıranın en arkasında olmasına rağmen, dönüp arkasına bakmıştır, "müdür beni çağırmıyor, benimle bu şekilde konuşmaz" edalarıyla.
daha sonra müdürün konuştuğu kürsüye doğru gider. müdür genelde agresif olan fakat, konrollü davranmayı bilen biri olduğu için, kimse tedirgin olmaz ve inceden gülüşmeler devam eder, arkadaş müdürün yanına çıkmak üzere bir iki basamak merdiveni çıkacakken, müdür aşşağı doğru okkalı bir tokat atar. herkes susar çıkan ses yankılanır, okulun bahçesinde...
- okulumuzun yüksekliği çok yüksek
- tuvaletlere üç beş kişi giriyorsunuz. aklımızdan fena fena şeyler geçiyor.
zamanında okul müdürümüzdü. çok seneler geçti çok seneler geçti ama unutturmuyor işte, amma komik adamdı be.
törenden önceki dakikalar ve bizim müdür:
+ben hazır ol diyorum arkadaki salak elleri cebinde hala edebiyatçıyla sohbet ediyor.
bu lafla ben bi ayrı rezil oldum edebiyatçı ayrı bi rezil oldu.
cuma günü istiklal marşi öncesi öğrenciler tören alanina toplanir. öğretmenler öğrencileri hizaya somaya çalişirken, bir öğrenci ortalarda dolaşmakta.
müdür mikrofondan arkasi dönük öğrenciye ;
-heyy çim kafa buraya sıraya geçsene olm, ne dolaniyorsun ortalarda..!
tören alanindaki öğrenciler kopmuştur, işin asli öğrenci yüzünü müdüre dönünce anlaşilmiştir. öğrenci yeni tayini çıkan bilgisayar öğretmenidir.
veli toplantısı sonrası ilk pazartesidir ve olayın kahramanı, müdür beyimiz, canımız ciğerimizin ağzından şu harikülade laflar dökülür..
+ müdür
- öğrenci güruhu
+ çocuklar çok ayıp notlarınızı söylememişsiniz ailelerinize ya da yanlış söylemişsiniz hepsini. bende lisedeyken sınıfta kalmıştım ama bakın şimdi müdür oldum..
Erzincan Anadolu Lisesi'nin arkasından geçen su kanalında bazı öğrencilerin yüzdüğünün tespit edilmesi üzerine Osman Müdür'ün derin ikazıdır:
Ööölenleyin okulun arkasındaki kanalda yüzüyormuşsunuz.
oğlum boğulacaksınız...
boğuldunuz boğuldunuz; boğulmadınız ben sizi boğarım
her sabah yaptığımız gibi derse geçmeden önce bahçede sıra olurken duvarların sprey boya ile boyandığını görürüz. özlem adlı şahısa aşkını ilan etmeye çalışan bir serserinin eseridir bu pek tabi fakat bizi yaran bu olay değil müdürün söyledikleridir:
- bunu yapan şerefsizdir, köpektir, hayvandır, dengesizdir... (daha birçok güzel sıfat sayar ve ardından gayet sakin bir ses tonuyla, bombayı patlatır)
- eee özlem de almıştır artık mesajıı..
- nası, ne, hö?
istiklal marşı okunmaktadır. hazırlık sınıfının ilk haftaları.. okulun üst sınıflarından yüksek oktavlı sese sahip olan bir güruh, istiklal marşını öyle bağıra çağıra söylerler ki, okuldaki diğer 400 küsür öğrencinin sesi bile duyulmaz olur. bunun üzerine, müdür her pazartesi sabahı yaptığı konuşmasını icra etmek üzere öfkeden mosmor olmuş bir suratla kürsüye çıkar:
-burda bazıları, kendilerini it, köpek, dayı zannediyorlar galiba. ama şunu bilmiyorlar ki, buranın en büyük iti de benim, heee*, köpeği de benim, heeee*, dayısı da benim, heee*.
ardından hiç birşey söylemeden iner kürsüden sevgili müdürümüz.
kız kardeşimin okudugu lise de 15 kişide bit oldugu belirlenmiş.lise müdürü mikrofonu eline alarak bahçede ögrencilere açıklama yaparken ;
-bakın cocuklar okulda bit salgını var dikkat edin ,acaba bana da bulaşır mı (üstelik müdür keldir)
-(ögrenciden gelen cılız bi ses) hayır hocam gördüğümüz üzere size bulaşma ihtimali pek yok.. güldürür..
lise çağından bir anı. çernobil faciasının yıl dönümü. lisede bi kaç inek konuşuyor. takan yok. müdür mikrofonu eline alır konuşmayı tamamlamak için...
- evet çocuklar duydunuz. işin aslı temizlikte. atom bombası patladığında ellerimizi yıkıyacağız. radyasyondan arınacağız.