sabah erken saatte ev arkadaşım tarafından uyandırılmışımdır. uykudan tatmin olunmadığı için bünyede yüksek dozda sinir mevcuttur. Her şeye rağmen derse yetişebilmek amacıyla aceleyle evden çıkılır ve minibüse binilir. Minibüste tam bir sessizlik hakimdir ve günün ilk diyaloğu başlar.
arkadaş- sabahları yatakta çok agresif oluyorsun recep.
ben-neden bağırarak söylüyorsun peki (ve tüm yolcular dönüp bakar. sonrası mutlak sessizlik)
Vermek, almak, indirmek, bindirmek... gibi yüklemler barındıran, çoğuna göre komik diyaloglardır. Benim gibi, bazı insanlar da acaba ne desem de insem, şöförede yolcularada eğlence çıkmasa diye, daha inmeye iki durak varken düşünmeye başlarlar. Sonuç hazindir sağda lütfen demek istemişimdir velakin sesim çatlamıştır "seeeğdeeağ lüftennğ" gibi ne olduğu anlaşılmayan bir ses çıkar seksi bedenimden, derin bir sesizlik olur, insanlar ne dediğimi anlamaya çalışırlar, anlarlar... içlerinden biri hayasızca gülmeye başlar, sonra diğerleri de ona katılır. Yer yarılsa ulan dibine girsem dediğim anlardandır... gülmeyin g.tler diye içimden söver ortamı ağlayarak terk ederim. Şaka mı tabi
EVET
geçenlerde başıma geldi.
-erenköy'e hangi minibüs gidiyo abi?
-bu araba
-peki ımm ..şeyden geçiyo mu?
-bu araba bu araba
-peki direk bizim eve gider mi?
-bu araba bu araba
dolmuşta bi çocuk durmadan yaramazlık yapmaktadır. çocuğun annesi:
-şöför abin kızıyor bak bırak onu koparma. şöför abisi bi kızıver şuna.
-lan bıraksana orayı. koltuk kumaşlarını yeni taktırdık. levyeyi kafana yediririm şimdi senin.
insanı kahkahalara boğan dolmuş diyaloglarıdır.
dolmuşta en önde şöförün yanında oturuyorum. 45 yaşlarında bir adam durup dururken müsait bir yerde inebilir miyim? dedi ve kapı açılır açılmaz tahminen samimi bir arkadaşına şöyle bağırdı:
-lan gauat (u vurgulu ama orjinali v) nereye.
ben yerlerde. şöför zaten alışık olduğu için sade bir tebessüm.
dolmuş durakta durur. 2 kişi ellerinde kocaman bir halı, bir bavul ve ufak bir sehpayla dolmuşa binmeye çalışmaktadır. dolmuştakilerin de yardımıyla halı, sehpa ve bavulla dolmuşa binerler. şurdan iki kişi diye parayı uzatan adama, şoförün belli belirsiz kısık sesle olan, ama hemen arkasında oturduğum için duyup yerimde yarılmama sebebiyet veren yorumu ise;
Minibüse yaşlı teyzeyle binen genç kız ve aralarında geçen diyalog.
-genç kız dur teyzecim ben veririm.
-teyzesi bırak sen kızım benimki bozuk zaten ben veriyim.
-genç kız önemli değil teyzecim nasolsa benimkide bozulacak.
ş: şoför
ö: öğrenci
ö: şurdan bi öğrenci alırmısınız?
ş: bukart var mı?
ö: buyrun.
ş: bi de kimlik alayım.
ö: adli sicil kaydıyla fakirlik belgesi de vereyim mi.
minibüs durur,o an tartışmakta olan,sevgili olduğu her halınden bellı iki kişi minübüse biner;kızın surtındaki o sinir her halinden bellidir..sonra şöföre parayı uzatır ve:
hadım köy otobüsünde geçen bi diyalog
-şoför kırmızı ışıkta herkes durakta yolcu indirmicem
(inecek yolcular iner biri hariç)
-yolcu bn durakta inicem
-şoför kırmıı ışıkta in dedik ya
-dııttttttttt
-şoför otobüsü kenara çeker mu avinle ikisi sn ne dedein diye yolcuya girişirler
-buna şahit olan yolcular "siz nasıl 2 kişiye tek dalarsınız" pata küte pata küte şoförle muavine saldırırlar
yoldan geçen insanlar "noluyo burda aaa kavga var çabuk çabuk videoya çek "şöförle muavin otobüse binerler ağız yüz moraramış şekilde yolcular sıkısış cama yapısarak sanki hiç bişy olmamış gibi yola devam ederler.
yer: istanbul esenturt akşam 7 suları...takım elbiseli bir abimiz minibüse biner ve olaylar gelişir...
yolcu- iyi günler!
m.ş- ...
yolcu- iyi günler!( şoförün duymadığını zanneder )
m.ş- ...
yolcu- iyi günler şoför bey!( hafiften sinirlenir )
m.ş- ... ( tık yok )
yolcu- şoför be..
m.ş- tamam amuna goyim iyi günler sana da.
- beyefendi beni güzel bir ortamda indirir misiniz?
+ buyrun mahmut bey.
(o sırada telefonla konuşan ben dumur oldum. telefonla konuşamadım ya o derece)