bugün şahit olduğum hadisedir; olaylar komedi filminden fırlamış gibi ardı arkasına gelmektedir:
1)minibüse "nadide" iki bayan rus turistimiz binerler. yanlarındaki valizleri çıkarmak için cebelleşirlerken yurdum insanı hemen yardıma koşar ve valizi itmek yerine rus bayanı arkasından iteklemeyi uygun görür(!).
2)sinir ve şaşkınlık arasında gidip gelen turistlerimiz minibüste yerlerini alırlar. kendi aralarında yaptıkları hesaplamaya göre ücreti uzattıklarında, az önce yolcularına yardımcı olduğunu iddia eden şoförden beklemedikleri bir tepki görürler:
-şşşş fıstık!2 değil 3yetele!(valizleri göstererek)aha onlarla birlikte.
+?!½&%
e be adam kızları avuçladığın yetmiyormuş gibi bir de kazıklamaya çalışıyorsun.insaf!
kahvekremasi(hızla giden dolmuş şöförünün durmayacağını dahası duymayacağını tahmin ederek bir durak önce): müsait bi yerde inebilir miyim?
şöför:nerde?
kahvekremasi: müsait bi yerde!!
şöför: ha? siz yanlış binmişsiniz ataşehir dolmuşu bu..
kahvekremasi: ! :S
...(inilecek durak bir durak geçilmiştir)*
tam inmek üzereyken geçen bir diyalog
-kolay gelsin kaptan!
-sağolasın gülüm!
işte böyle güzel insanlardır bu tür dolmuş şöförleri.sevgi dolulardır çok.onları koruyalım,kızdırmayalım.
adam: müsait bi yerde inebilir miyim?
şöför: (kızgın durur) abicim yokuş yukarı dolmuş mu durdurulur beee
adam: ben size burda durun demedim ki müsait bi yerde durun dedim.
bilkent dolmuşunda başıma gelen bir olaydır, gidenler bilir oranın dolmuşları hiç boş gitmez tıka basa doludur. şöför abimiz de minübüsü yeni almış tıka basa da doldurmuştur,ama gözü doymamıştır. bir durakta daha durur ama herkes öndekine dayamaktadır resmen, millet şikayet etmeye başlayınca kaptan " ya kardeşim kocaman araba iki oda bi salon neresine sığamıyonuz" diyerek herkesi yarmıştır.
yaşlı teyze: evladım ben şu önümüzdeki durakta incem
minübüsçü durağı biraz geçtikten sonra durur
yt: durağı geçtik ben bu halle nası geri yürüycem
m: teyze at arabası değilki bu çüşş deyince dursun...
beşiktaş taksim dolmuşuna binen beş arkadaşın şöföre para vermesi sırasında vuku bulan diyalog:
öndeki arkadaş şöföre parayı uzatır
-kaç kişi?
-burdan bir kişi, burdan da beş insan... **
minübüsten inmek için hareketlenip birden dili sürçcen yolcunun yaptığı gaf ve soförün tepkisi.
-yolcu: şoför bey müsait bir yerde iner misin?
-şoför: niye? sen mi kullanican?
ağlayan çocuğuna söz geçiremeyip son çare olarak şoförden yardım isteyen anne,
-anne: şoför bey siz bağırır mısınız? sizden korkupta susabilir.
-şoför: ağlama len anasını ...... cocuğu.
-anne: ???....
otogar bakirköy minibüsünde bi yolcu inmek istemesi ve devamında gelişenler aynen şöledir:
+yolcu:kaptan inncek var
(kaptan duymaz devam eder)
+yolcu:kaptan inmek istiyorum
(kaptan yine duymaz son surat devam eder)
+yolcu:kaptan iniyorum bak
(kaptan devam eder yine surmeye)
+yolcu:kaptan valaha incem
(sonunda kaptan durur)
+yolcu:bak incem demiştim ama dinlemedin. ahanda indim gördun mü!
yolcu minibüsden inip şöfere orta parmagını göstermesiyle olay dahada buyur. kaptan aşagıya 'yavşak' diyip inmesiyle, olay kaptan yolcu kovalamacasına dönüşür.
okuyacağınız bu hikaye, lafı yanlış anlayan amcanın hikayesidir. şöför, muavine dönerek ona şöyle der:
sor bakalım kampüsten önce inecek yoksa hızlı gideyim. muavin:
kampüsten önce, yolda inecek var mı? lafı yanlış anlayan amca:
vaaaar, var! kampüs var. muavin:
nerede ineceksin amca sen? lafı yanlış anlayan amca:
kampüste inecem. muavin:
bak ben diyorum ki kampüsten önce... tamam mı? eveeet! vaaar mıııı kampüsten önce inecek? lafı yanlış anlayan amca:
eeeeveeet kampüs var! muavin:
bak amca, kampüs değil, kampüsten önce diyorum tamam mı? şimdi aynı şeyi soracam, sen hiç ses çıkarma. tamam mı ne desem de sen sus. anladım ben seni.
amcadan ses yok. muavin, bir türlü lafını tamamlayamadığından tekrar sorar:
kampüsten önce, yolda inecek var mı? lafı yanlış anlayan amca sinirlenir:
vaaar işte vaaar! kampüsten önce inecek var mı diyosun ben kampüste inecem işte! demeyeyim mi, var işte kardeşim. böyle de olmaz ki!