minibüs durağa gelir birkaç yolcu iner tabi misli sayıda da binen olur. kaptan herzamanki gibi binenlerin kaç kişi olduğunu sayar.
-evet ücretleri gönderelim(yavaş yavaş paralar elden ele uzatılmaktadır)
-evet bi kişi kaldı şirinevlerden binen biri göndermedi yollasın ücreti(kimseden ses yok)
+ bilader işe geç kalıcaz hadi yürüsene
- 6kişi bindi 5kişi ücret gönderdi, gitmiyorum bi yere
+ bi kişi için yaptığına bak yürü kardeşim
- oğlanı dün dersaneye yazdırdım, fiyatları görsen sen de çekerdin sağa!?
Olay Kastamonu'da yaşanmıştır. Kuzeykent adlı öğrenci mahallesinden minibüse binilmiş ve şehir merkezine gidilmektedir. Minibüse çok havalı bir genç abimiz binmiş ve hemen ön koltuğumuzda oturan taş ablalara artistik bakışlar atmaya başlamıştır. Bir müddet sonra genç abimiz sigorta hastanesinin önünde inecek olmuş ve kapıya yönelirken şu cümleyi söyleme gafletinde bulunmuş ve şiveden kaynaklı bir yanlış anlaşılmaya sebep olmuştur;
Pek dolu olmamasına ragmen minibüs hareket etmek üzeredir. Tam o anda kavga ettikleri her hallerinden belli olan iki arkadas minibüse biner. çocuklardan biri soföre parayı uzatır:
bundan on yıl kadar önce sivasta yaşanmış meşhur bir hikayedir:
istanbullu: müsait bi yerde indirir misiniz?
şoför: ......
istanbullu: şoför bey müsait bi yerde indirir misiniz?
şoför: ......
istanbullu: (yüksek sesle) ya kardeşim bi saattir inicem diyorum dursana.
şoför: tamam gardaş ne bağırıyon, eğle de eğleyek.
eğle, eğlemek: durmak, beklemek, duraksamak anlamındadır. yörede çokça kullanılır. sanırım şoför de 'eğle' kelimesine aşinalığından diğerlerini algılayamıyordu.
yolcu inmesi gereken durağı kaçırmış, minibüs tam bir tur yaptıktan sonra başladığı yere dönmüştür. zaman zaman aynadan şoförün "insene ulan" bakışlarından dolayı yerin dibine geçen yolcu, tedirgin bir güvercin misali debelenmektedir.
- son duraaaaak!
- ehiehi, yalnız ben daha gelmedim???
- bir tur daha atarız merak etme sen.