üç öğrenci minibüse biner. diğer iki arkadaşının otlakçılıklarından muzdarip bir öğrencinin sinir anı yaşanmaktadır.
otlakçı: versene olm parayı
esas oğlan: lan ne parası para yok ben de.
otlakçı: lan olm dedim ya bizim para bitti diye sen ısmarlıycaktın.
esas oğlan: tamam a.q.
...
esas oğlan: şurdan bi öğrenci iki o.çocuğu alır mısın abi.
duyulmasıyla kopulması bir olmuştur. bir de şöyle bir diyalog sahnelenirken izlenmişliği vardır:
bir adet baloncu sermayesiyle, yani balonlarıyla birlikte küçücük minibüse biner. önündeki gence parayı uzatır ve minibüs şöförü gence sorar:
şöför: ne alıyoruz burdan.
esas oğlan: bi adam, bi balon abi. **
adapazarı serdivan kampüs yolunda yaşanmış hikaye.
minibüs tıklım tıklımdır ve kapı ağzında dikilen bayan,şöför kapıyı açtığında düşme tehlikesi yaşar ve dialog şöyel gelişir.
-dikkat etsenize be insan kapıyı açarken bi haber verir allahhallah ya.(kız çemkirmeye devam eder)
bu arada dolmuştaki herkez şöförün ayar vermesini beklemektedir. ve şöför kolu arkaya atar ve döner, herkez heycan içindedir ama şöyle bi bakıp yola devam eder. neyse içerisi tenhalaşır ve kız oturur bi yer bulup, bu esnada dolmuş durakta durur ve arkaya dönerek. (bkz: kız oturmaktadır ve inmiycektir o durakta şöför kıllık olsun diye)
+abla kapıyı açıyorum ona göre der ve döner. ~adam biriktirmiş abi helal olsun yaratıcı
~
Her seferinde istisnasız olan tipler vardır kesin bulunurlar mesala munibüs yanlış solama yapınca herkes panikler ve biri çıkar şu klas cümleyi kurar.
-Bu minübüslerde hep aynı seyi yapıyo.
iki kız arkadaşımızı gecenin bi yarısı dolmuşa bindiriyoruz. dolmuş durdu ve içinde hiç yolcu yok malum geç vakit. diyalog aynen şöyle
-falanca okulunun önünden geçer mi?
+şoför : geçiririz abla.
Yaşlı bir babaanne ve torunu dolmuşa binerler...
Babaanne ön koltuğa oturur, torun arkaya.Babaanne hemen uzatır ücreti şöfore, bunun üzerine...
torun: babaanne ben arkadan verirdim, sen niye önden verdin?
babaanne: önü arkası olur mu kızım verdim işte...hem benim ki bozuktu
torun :olsun babaanne benimki de bozulacak nasılsa.
babaanne: neyse kızım bi dahakine sen verirsin...
dolmuş şoförleri bas-konuş teknolojisiyle birbirleriyle iletişim kurmaktadırlar, akşam da halı saha maçı yapacaklar abilerimiz mevzu o.
- abi akşama 12 kişiyiz 2 kişi daha bulmamız lazım.
* ya ismail gelmeyecekmiş, eftilendim valla.
- ne yaptın?
* bu kadar da kısmık olunmaz ki arkadaş.
- abi bi nevşehirli girsin hatta, tercüme etsin osman'ın ne dediğini, anlaşılmıyo.
+ şoför bey! -para uzatmaktadır-
- nevşehirli misin abla?
- kaptan müsait bi yerde
+ nerde ?
- müsait bi yer de
+ ama nerde?
- kaptan dur işte bi yerde
bestesi ve güftesi zeki müren'e ait olan, hicazkar makamındaki "yer nerde ?" isimli bu parça ile şoföre "demek ki oranın yabancısıyız, üsteleme bu kadar" diyoruz.
Arkadaki aksi teyze öndeki uzun saçlı delikanlıya seslenir:
- Kızım şurdan bir kişi uzatır mısın?
- Ben kız değilim!
- Amaaaan ne bileyim kız mısın dul musun, uzat işte.
üniversiteye exchance student olarak gelen, hollandalı mı isveçli mi şimdi tam hatırlamadığım hatun otobüse biner. karşılıklı çat pat ingilizceyle kendisine yardımcı olmaya çalışılır belli ki ilk günleri. şöför amca muhabbetten geri kalmaz tabi, "sor bakiim abisinin nereliymiş?" ee..eheh... diye sorarsınız ve isveç/hollanda cevabını alıp bunu şöföre iletirsiniz, buraya kadar güzel... bu noktadan sonra şöför mavi ekran vermenize sebep olan soruyu sorar : neresinden? içinden mi?