bir adet amacsizcocuktribi minibüsün arka koltuğunda oturmaktadır. bu sırada minibüse nefes nefese bir teyze biner.
+ kızım bu minibüs tarabyaya gider mi?
+ yok teyze bu saryere gidiyor. sen şu ilerideki be...
+ he tamam yavrum ben gelmiyorum o zaman sen yoluna devam et. hadi görüşürüz.
(şaşkın bakışlarım arasında teyze minibüsten atlaya zıplaya iner)
+ lan?!
geçen gün okula vizeye yetişmeye çalışırken yaşadığım bi' konuşma :
- Abi ne zaman kalkıyor ?
+ Oğlum 50 yaşındaki adama böyle sorular sorulur mu ?
- Şok ve kahkahalar..
Ardından şoför durur mu patlatıyor esprileri ;
+ Geçen gün biri gelmiş abi bana basabilir misin diyor, şöyle baktım geçti. Sonra iki kişi bindi otobüse bize basar mısın diye soruyor.
- kahkahalaaar
+ Yok yani basarımda arada bi çay molası şart.
Canı sıkkın bir şekilde okula giderken güne muhteşem kahkahalarla başlamama neden olan şoför adamsın.
minibüsü durduran abla: acıbademden geçiyor mu?
minibüs şoförü: yok abla geçmez
mda: aa nedennn (hayal kırıklığı ifadesiyle)
mş: güzergah öyle belediyeye sorcan abla
minibüs tıka basa doludur herkes bir yerlerden para uzatmaktadır. şoför abi tabi bıkmıştır kalabalıktan. arkalardan bi 100 lük uzatılır 1 kişi denir ve şoförün yorumu:
- bu ne yaa napıyon uçağa mı biniyon 200 vereydin bari töbe yarebbim
adana'da denk geldim, ağzım açık izledim. aklıma geldikçe hâlâ gülerim.
adana'lı olmadığı belli, nonoş kılıklı bir adam bindi dolmuşa. parayı verdi, üstünü beklerken (bu arada 50 metre gittik gitmedik)"çabuk olur musunuz, ben inceem de" dedi. bizim şoför adamın verdiği tüm parayı geri alıp suratının ortasına fırlattı.
windwardside haftaiçi her gün minibüse öğrenci ücreti * verdiğinden ve arkadaşıyla beraber gittiğinden iki öğrenci uzatmaya alışmıştır. bir cumartesi günü minibüse biner, 1 lira uzartır ve;
- 2 öğrenci alır mısınız?
+ abla ordan tek kişi görünüyon ama?
- !?!? pardon siz bir öğrenci alın !?!?!
minibüsteki herkes gülmekte.
abla: şoför bey merdivenlerde inebilirmiyim. (merdiven dediği yakınından geçilen apartmanın 3 basamağı)
soför: abla nerde o merdivenler
abla: aaa şurada var ya
şoför sinirli bir şekilde ablayı indirir. yolculuk devamında;
yolcu: tabelanın altında inecek var.
şoför: götünüzden durak uydurmayın amk (artık çıldırmıştır ve bağırmaya başlamıştır.)
ağzına kadar dolu bir minibüste yolculuk etmekteyiz ama nasıl, ayakta rahat 10 kişi var küçücük minibüste iğne atsan yere düşmez derler ya o hesap. iskenderun daki minibüslerde de parayı muavin topluyor. neyse en arkadan biri müsait bir yerde dedi ve o malum işlem başladı. herkes teker teker aşağı inip minibüsün önünde sıralandı. en arkadaki yolcu indi muavini arıyor parayı vermek için. tam o sırada gelişen diyalog minibüs ahalisini koparmaya yetti;
inen yolcu - ya parayı kime veriyoz muavin nerde?
şoför - araba dolu motorla takip ediyo arkadan, birazdan gelir.
-nası ya ;!>?
bendeniz : kaptan şurdan bir öğretmen adayı.
şoför : nasıl yani, öğrenci mi sivil mi?
bendeniz : seneye kısmetse öğretmenim.
şoför : sen şimdi atanamazsın, al bu para cebinde kalsın, atanınca sivil verirsin ödeşiriz.
bendeniz : peki abi
bursa'dan yola çıkılmış ve bayram için eve gidilmektedir. Önce terminalden yalova otobüsüne binilir sonra yalova'dan kartal feribotuna ve kartala gelinir. hava çok güzeldir etraf cıvıl-cıvıl herkesin keyfi yerinde gözükmektedir. hemen minibüslerin durduğu yerde bir çay bahçesinde yüksek sesle bir şarkı çalmaktadır hiç tarzım olmamasına rağmen o şarkı dilime dolanmıştır.
--spoiler--
ister kırılıp dökülelim
ister yok olup dirilelim
sevişmeden uyumayalım
anlaşmadan ölmeyelim.
--spoiler--
minibüse binilir içeride sadece 2 genç kız ve bir şoför vardır. ve ben içimden şarkı söyleyerek coşma durumunda o saçma cümleyi kurarım.
+ sevişmeden uyumayalım.
sakallı, bıyıklı, kilolu, esmer abimiz yüzüme bakar ben kekelerim, kızlar sesli sesli utanmadan güler.
+ şey şarkı dilime dolandı da...ondan eeee özür dilerim.
* .........
şoför hiç bir şey söylemez. parayı alır para üstünü verir.
-beyler boş yerlere doğru ilerleyelim..
* kaptan boş yer nerde, gösterde biz geçelim. kaşarlı tost gibi olduk burda.
- anamadım ne diyorsun beyefendi.
* çaprazımdaki kaşar diyorum kaptan. üç tane fortçu sürttürüyo, gıkı çıkmıyor. biraz daha sıkışırsak inlemeye başlayacak.
galatasaray'ın unics kazan ile yapacağı maç için abdi ipekçi'ye gidilmektedir.3 arkadaş minibüste para uzatma safhasını iyi bildiğinden mundar olmamak adına arkaya yönelmiştir. yine de şansıma arkada oturan ablanın biri denk gelir ve şu diyalog gerçekleşir ;
abla : şunu uzatır mısın ?
ben : nereye ablacım ?
abla : öne doğru
akabinde olayı ablaya çaktırmadan arkadaşlara anlatmak ve sessiz sessiz, içine içine yarılmak.
Şoför son durak yokuş sonunda olduğu için oraya kadar gitmek istememekteir.
Yolcu genç kız: siz bizi o durağa kadar çıkarmak zorundasınız sonuçta 75 kuruş veriyoruz.
Şoför: siz beni 75 kuruşla satın alabileceğinizi mi sanıyosunuz.
arabaya bir çift biner sarmaş dolaş halleri vardır, tüm minibüs rahatsız olur.
genç sorar:
-okmeydanı ssk'dan geçiyor mu abi?
+geçer.
verirler parayı otururlar. ssk'yı geçeriz neredeyse kağıthane gelmişizdir. eleman ve kız yiyişmekten sormayı unutmuşlardır.
genç tekrar sorar:
-abi ssk'ya gelmedik mi?
+geçtik.
-nasıl ya. ben ssk'dan geçer mi demedim mi sana?
+geçer mi dedin. evet geçtik. inicem deseydin ssk'da indirirdim.
* !!^'%R^+%'^+!'+%^
gençler iner söylene söylene. minibüs şoförü gaza gelir:
+ipne kafanı kaldırıp kızın dudağından, yola bir baksan ananın amı kadar ssk var. illaki görürsün. geçer miymiş? geçtik işte.
piç piç sırıtma eşliğinde bu sözleri söylerken tüm minibüs gülmekten yarılmaktadır.
- kızım şurdan bir kişi uzatır mısın ?
uzun saçlı genç delikanlı arkasını döner ve:
+ kız değilim teyzecim ama ver uzatayım paranı...
- yahu ne bileyim kız olup olmadığını...
kardeş sabah akşam aynı duraklardan aynı numaralı otobüse biner. aylar sonra otobüste insanlar tanışıp selamlaşma durumuna gelirler . kardeşte bir sabah yine otobüse biner, her sabah olduğu gibi yine tanıdığı ayhan abiyle karşılaşır. otobüs tıklım tıklımdır şoförün yanına sıkışılır.
k: kardeş
o: otobüs şoförü
a: ayhan abi
k: günaydın.
o: (gayet mahçup) günaydın. nasılsınız?
a: günaydın bacım. sen geç şöyle.
o: !!??! ( bozulmuş)
akşam tesadüfen yine aynı otobüs aynı şoför.
o: ne tesadüf di mi? sabahta ben götürdüm sizi.
k: öyle mi? farketmedim.
o: hatta arkadaşınıza günaydın dediniz, ben üstüme alındım.
k: alınmasaydınız. her otobüse binen size selam mı veriyor?
o: hayır ama bizi Allah karşılaştırıyor. bu kadar rastgelmek tesadüf olamaz.
