-may neymiş osman butuböken! neymiş? butuböken!
+kurstan ayrılırsak paramızı geri alabiliyor muyuz?
-no ayem kat.. iyyen not a lot.. yor maney caney caney caney...
+siz ingilizce biliyor musunuz?
-yes! go to power?
+o ne be?
-gücüne mi gitti?
-bana bi kilo patlıcan, bi kilo kabak, bi buçuk kilo domates,bi kilo şeftali, bi kilo üzüm , bi de karpuz ver.
-hemen abi.
-e vermedin?
-önce patlıcan tartıyorum abi.
-kabağı domates falan da vermedin.. şeftaliyi, üzümü.
-sırayla abi.
-ulan önce ben geldim, ne sırası!
hiç unutamadığım bir tanesi vardır. yanılmıyorsam limon'daydı. * şöyle:
ateizm ve yararları diye bir konferans. konuşmacı tam olaya hakim biri; top sakal, bilmemne...
ikinci karede, konferans bitmiş, seninki arka odaya geçmiş, ellerini açmış, dua ediyor:
- allah'ım sen affet, ekmek parası işte!
yıllar önce gırır'da gördüğüm bir karikatür vardı. uzay aracı köylünün tarlasına inmiş, kafasından antenler çıkan bir uzaylı ilerde otlamakta olan ineğe, "korkma dünyalı biz dostuz" diyor...
spermler yarış yapmaktadır;
+boşuna koşuyonuz oğlum ben varcam önce
-hade ordan gör bak sen
*niye koşuyonuz oğlum, nasıl olsa hepimiz halıya yapışcaz birazdan*
şişman hanzo bir adam doktorun karşısına geçer ve;
''zayıflamam için kırk fırın ekmek yemem gerektiğini söylediniz.ama ben daha çok şişmanladım.'' der.
spermler ilerlerken bi tanesi yanındakine sorar;
+aman allahım çok yoruldum.döl yatağı tüplerine ulaşmamıza daha ne kadar var?
-ne yazıkki çok var.daha bademcikleri yeni geçtik.