devir daim: noldu? haritaları birleştirdiniz, yine ayrısınız her daim?
bilal: yok be devir abi, zaten siyasi haritaymış, bir iki şehir bulmaca filan oynadık, o kadar.
cevo: tanık korumam benim sana bi itirafım var ya
$ukufe: gene ne yaptın cevahir?
cevo: yaa oöff anamla babamın arası bozukken seni daha çok görebilmek için kavgalarını hep ben harladım körüğüm
$ukufe: ahh cevahir ahh, normal zamanda olsa senin ağzını gözünü patlatıp şeklini değiştirip öyle sürerdim piyasaya ama hadi dua et iyi halden ve samimi ikrar yırttın. yürü hadi halledelim şu işi
cevo: iyi naabıcaz mccayver'ım?
saltuk, kunter ile ilgili plan yaparken zekai'ye "yanlış anlaşılmaya sebep olucaz olum" gibisinden bir laf ediyordu. zekai de "ulan ben bile yanlış anladım ha" gibisinden bir cevap veriyordu. aha orada sıçtım.
cevahir:şükufem, dün kalp kapakçığımı çevirdim altından bedava çıktı iyi mi.anla kız iyisin hadi seni eskisinin iki katı seviyorum artık
şükufe:cevahir promosyon yapma bana
nazan:mürseel
mürsel:mürsel değilim ben hop başkasıyım
nazan:ya benim ben nazan
mürsel:nazan tanıyamadım seni, sen nasıl tanıdın beni
nazan:ya mürsel hiç kılık değiştirmemişsin ki, bizimkiler görse bizimkiler de tanırlar seni
mürsel:olur mu nazan saçımı öteki tarafa taradım hop burdan değil burdan
cevahir:dedeciğim sen ki kurtuluş savaşını görmüşsün
dede:hadi oğlum ben o kadar yaşlı mıyım
cevahir:ilkokulda görmediniz mi, sen ilkokuldayken yakın tarihti dede sırf o yüzden madalya vermeleri lazım sana
ulvi:şunlara bak yaa, çok teşekkür ediyorum aşkitom çiçekler için
sevim:barışmamızın şerefine, bahçemizden topladım ellerimlen
ulvi:belli oluyo kız arasında yeşil soğan var kokuyo
bilal; cevahir ne ulan bu bu alt eşofman falan devir abi bugün kıyafet serbest mi ki?
bakıyorum artık en dibe doğru gidiyorsun.
cevahir; bana bak bilal mufit'in dibi kadar senden dip çıkarır, özel gösterimle vizyona sokarım.
cevahir; babacığım bu kadınların zaten dörtte üçü suymuş bilim adamları öyle diyor.
kuddisi; tabi oğlum sıksan suyu çıkar bunların.
cevahir; aaaa bak görüyor musun sen nasıl mutluysam artık oturduğum yeri bilemedim.
bilal cevahir'in alnına vurur, cevahir üfler.
cevahir; bana bak billa sana bi tane korum bütün akrabalıkların düşer.
dilruba; bilal sen içki içip kumar oynuyor musun?
bilal; bak kızım ben sana göre değilim hatta komikte değilim özel hayatımda girdili çıktılı küfürlerim vardır benim.
zekai; bana bak savruk eğer o partiye yarimle gidemezssem seksenlerden seksen beğen sığır.
zekai; pırıl'ım girme girme kibirlilerin arasına ufak zannederler, girme sevenlerin arasına nifak zannederler.
sevim; hayırdır ulvi sen böyle şeyler yapmazdın.
ulvi; yapacağım sevim seri katil olsan bile en sona geçer ben sıramı beklerim.
bilal; mufik anladım adam aileyi ikiye bölmüş ama tam bölememiş kalanını kendine saklamış onun için ikide bir şukufenin evine girip çıkıyor.
şukufe; ne güzel okudun şiiri sen bir albüm yapsana ulan.
cevahir; ne albümü unkapanım benim kalbim sana singıl singil çaprıyor bak a-1 şukufe, a-2 şukufe.
nazan; saçmalama abi mürsele hemen telefonu verip geleceğim yaa
cevahir; kızım sen hayatında 3g diye bir şey duymadın mı genç kız gece gece sokakta ne arar otur oturduğun yerde.
dilruba:ben lisedeyken siz müfitle birlikte lisenin çıkışına gelirdiniz kız kesmeye. sen kızları keserdin ben de seni
bilal: bileydim başka lisenin önüne alırdım naklimi
bilal e cevahir kavga ederken kahveci; susun gelen geçen size bakıyor der o sırada dilruba geçiyor cevahir patlatıyor
- o gelen geçen deil genel geçer bilal in yeni dandirisi.