bilal; acilen elli lira lazım müfit bak şukufeye kapı açıldı
müfit; cebindeki bozuklukları çıkarıp bilal'e uzatır
bilal; cebinden geldiğince sus müfit.
mürsel; aaa ne işin var senin burada zekai?
zekai; niye enişte yoksa burası kadınlar tuvaleti mi
mürsel; kadınlar tuvaleti değil ama öğretmenler tuvaleti zekai
zekai; aman enişte ya sanki müfredata göre bırakıyoruz baba yadigarını
zekai; oğlum saltuk bu hollanda çok serbest bir memleket diyorlar çimlere basıyorsun serbest, şöförle konuşuyorsun serbest, bak bakiyim arka serbest mi? diyorsun her zaman serbest ben gönderemem yarimi bu kadar serbest bir memlekete.
cevahir tekerlekli sandalyedeyken bayır aşağı kendisini indiren şükufeye ' saol balatam.sende olmasan buradan aşağı yuvarlanırdım.' demesi... ve kopuşşşş.
Sevim Ulvi'ye söylüyor: Üstüne erimiş job damlatırım aşkitom.
-----
Yine Sevim Ulvi'ye söylüyor: Seni komaya sokarım.Sonra refakatçin olurum.Gelen gidene kolonya dağıttırmak zorunda bırakma beni.Kolonyaya alerjim var biliyorsun aşkitom.