cevahir; lan senin ne işin var eğitim yuvasında kardelen bilal.
bilal; eğitimden bir tek sen mi anlıyorsun cevahir belki bende yarım kalan eğitimi mi tamamlaycağım
cevahir; lan senin okuduğun anladığına yetmez.
cevahir; bak bu haritayı bulursak senden sonarki dört kuşak ihya olur
ulvi; aaa peki ben ne olacağım
cevahir; ipimle kuşaığım olacaksın.
bilal; demir abi haklı haritaları birleştirmek için bir şirket evliliğine gitmemiz lazım
cevahir; kaç gündür kızışmıştın sen hadi kötü yola düşme bari gel.
cev: -dağılma lan şarapnel bilal burada iş yapıyoruz.
-hayırlı işler gönlümün kaliforniyası (şükufeye)
-çantadakini çalıp kaçalım çitam ben çok güzel kaçarım seni bile geçerim.(şükufeye)
cevahir:-tutarım kendine iki güvenlikçi birine güvenirsin diğeriyle evlenirsin.
-şukufe ne biçim kırdı dümenimizi ama
-sen naptın ya kıldan incem beni adalete mi teslim ettin.(şukufe'ye)
-lan sulu bilal, hemen o öpücüğü beyninden siliyorsun oğlum.
cevahir ile bilal buldukları hazine yüzünden birbirlerinden ayrılamamaktadırlar ve cevahir'in tuvaleti gelir:
+ şşt lan kara bilal, benim acil tuvalete gitmem lazım.
- olmaz bırakamam çantayı.
+ lan acil diyorum hissedar ayı.
- o zaman bende gelirim seninle.
+ lan saçmalama.
- küçük mü? büyük mü?
+ lan 3.ortak geliyor diyorum, tutmayın beni.
mürsel'in erkekliğinden şüphelenilmesinin üzerine geçen bir diyalog:
- aman evladım dikkat et, gel sana bir şey vereceğim diyen olursa sakın inşaata gitme mürsel, tamam mı çocuğum?
+ kooperatife girecektim ben, girmeyeyim o zaman...
bilal:lan, senin burda ne işin var, bana bak aramızdaki küçük sırrı şükufeye söylemedin değil mi, içimizdeki irlandalı
cevahir:seni kendi içinde ters çeviririm nevresim bilal