ulvi:ya cevo ne gerek var böyle şeylere, hiç yakışıyo mu sana
cevahir:dibinden kum çıkarırım ulvi. sanki sen yasamış yürütmüşsün gibi yargılama lan beni
anne:nazan dur bi kızım, al bakiim şunları bak uğur getirir
nazan:anne bunlar ne, bak hep böyle yapıyosun mürsel stres altında kalıyo
anne:kızım nolacak yani, biz hepinizi stres altında yaptık, hepiniz stres çocuğusunuz zaten
yiğit özgür karikatürlerinden sonra en önemli oy potansiyeli olan repliklerdir. diziyi izlemeniz yeterli, ertesi gün istatistiklerde mahlasınızı görürsünüz.
anne kişisi; mürsel hemen bir çoçuk yapın oğlum
mürsel; aaa hemen mi ya ama benim okula gitmem lazım.
cevahir; kız domuşuk ne bu yelpaze copuna kramp mı girdi.
sevim; sormayın ya işyerinden uzaklaştırma aldım
cevahir; ee hadi uzaklaş o zaman bizim ulviyle işlerimiz var.
cevahir; dedeciğim hadi kalkın sizin canınız sıkılıyordur kız istemeye gidiyoruz
dede; aaa manyakmıısn oğlum gündüz gündüz kız mı istenir
cevahir; gündüz tarifesi büyükbaba şimdi istesek akşama ancak alırız
ümran süreyya; zekai uy kurallara
zekai; niyet ettim niyet eyledim uydum kurallara hocam.
dündar; çoçukken mahallede kimi kessen içinden şukufeye dair birşey çıkardı bende aşıktım ona
cevahir; kes lan kindar.
nazan; ya aşkım neden almazssın ki evlilik cüzdanını yanına otelde ki adam fuhuşturucu tiplermişiz gibi garip garip baktı bize ya.
cevahir; şukufem menkul kıymetlim gördüklerinin yarısına duyduklarının hiç birine inanma.
zekai; ya babab sizde hiç mi guru yok yani benle hiç mi guru duymuyorsunuz
nazan; ay zekai öyle arkada duruyordun gurur ordan duyulmuyor.
zekai;lan tersleme lan adamı burdan yurtdışına kadar kovalarım seni o derece enerjim var.
cevahir; bak şukufem mürüvetten düşmek için seninle paravan evlilik yapmak istiyor.
şukufem sende tükür şu dündara da bitşin artık şu akı töreni.
bilal; aaa dündar lan bu oğlum dündar naber lan kodoman adam olmuşsun ama hala yer altında oyunlar oynuyormuşssun diye duyduk.
zekai; ne bakıyorsun oğlum sülfirik bunlar yaygın bizim camiamız da.
şuküfe başka biriyle evlenmeyi düşünmektedir, cevahir ve bilal karalar bağlar ve sahilde birbirlerini teselli etmek amacıyla sarılıp ağlamaya başlarlar;
cevo : seviyorum ulan, iliklerime kadar seviyorum, içim acıyor.
diye nara atıp diğer yandan da bilal in kafasını okşamatadır, tabi yanlarından geçen çiftin şaşkın ve ürkek bakışları tarifsiz bir yanlış anlamayı anlatmaktadır.