sevo dedi devirdaim'e sözde ulvi ile birbirlerini tamamlıyorlarmış;
-demir abi ulvi at olsa ben kelebek olurdum!...
-ulvi turp olsa ben limon olurdum!...
at ve kelebek serbest çağrışım ile ne tarz bi tarafa gidiyor komik ötesi.
cevahir'in zengin ve dul zannedip evlenmeye çalıştığı janset'i evlerine ailesiyle tanıştırmaya getirir, o sırada babaannesi lafını koyar, annesi muti ise resetleyen repliği koyar;
babaanne: ben dulum, boşandım eşimden. ay peşimden binlerce genç oğlan dolandı ama mintanı esnek gibi atlamadım hiçbirine.
cevahir: babaanne yavaaaş, yavaş.
anne: bize ters zaten böyle şeyler. hatun kişi dul kalmışsa eğer, dul dul oturur. koca koca diye direklere kerkinmez.
--spoiler-- pırıl: zekai ya bu meşrubatlar bayat mı? tadı bi acayip. zekai: yauv davşanım belki tarihi geçmiştir, ama bak hor görme yeri geliyo ben bile geçemiyorum tarihten yaa takdir etmek lazım.
--spoiler--
zekai: ümran hocam ne olur parti yapmamıza izin verin. bakın yabancı ülkelerin okullarındaki müdürler öğrencilerine izin verdikleri gibi, öz kızlarının da yanına oğlan takıp gönderiyor partilere. adamlar çapçağdaş.
ümran: sizin yanınıza da bir oğlan takmak lazım. eğer bir hoca başınızda durursa izin veririm.
sevim: o mektubu yazan adamın adı ibrahim laçindağ, benim öz be öz babam..
ulvi: nasıl baban? soyadı değişik. senin soyadın mısırlıoğlu değil mi?
sevim: ay sen gerizekalısın.. ulvi benim genç kızlık soyadım ne?
ulvi: laçindağ.
sevim: ee..
ulvi: ne eee.. baban kız mı? kız mı senin baban? senin kızlık soyadını niye taşıyor? noldu, çeliştin! cevap ver..