--spoiler--
beyoğlu'nda aziz nesin'e kitap imzalatmıştım o yaz.
(ertesi sene kadıköy'de yine imza günü vardı. sıraya girdim ve kitabı uzattım. adımı sordu, ben de "geçen sene de imzalatmıştım unuttunuz mu?" diye espri yaptım.
üstad "nasıl hatırlayayım, yüzlerce kişiye kitap imzalıyorum her sene?!!?" cevabıyla esprimi anlamadığını göstermişti. sanırım türkler'in %60'ının aptal olduğuna bu olay üzerine karar vermişti :// )
--spoiler--
edit: bazı aziz nesin müritleri kızmış sanırım. entry sahibi ben değildim ama olsun üzülen siz olun da ehehe.
merhaba. ben counter strike'daki turuncu kıyafetli dazlak kafalı rehineyim. tam 12 yıldır bazen aynı adamdan onlarca olan teröristler tarafından harabe bir binada nasıl oluyorsa son teknolojiyle donatılmış ama kapısında şifre dahi olmayan bir odanın içinde rehin tutuluyorum. hemen aynı odanın içindeki yan bölümde benden bir tane daha var. aynı adamdan bazen onlarca olan tam teşkilatlı counter timi bizi kurtarmak için o teröristlerle 12 yıldır savaşıyor. binanın içine giriyorlar ve bazen bütün teröristleri öldürdükten sonra ya oyun bitiyor ya da odanın içine giriyorlar ve bacağıma, gövdeme, koluma, kafama bıçak saplamalar olsun, bellik silahlarıyla topuğuma kafama sıkmalar olsun böyle çeşitli işkencelere maruz kalıyorum. bazen iyi taraflarına denk geliyor olmalıyım ki beni alıyorlar ve bir başka binanın içine sokmaya çalışıyorlar. tam bu sırada ya teröristler tarafından öldürülüyorum ya da o binanın içine kapı dahi açılmadan birden içine ışınlanıyorum sanki. evet 12 yıldır ne ailemden haber var ne çocuklarımdan. oğlum tony okulunu bitirmiş evlenmiştir herhalde. bunları anlattım ki 12 yıldır neler çektiğimi bilmenizi istedim.