Birkaç arkadaş zaman öldürmek için tabu oynamaya karar VERiR.
-Tabu kelimesi tüfek.
(Diyalog Ordulu ve spontane konuştuğunda hafif şiveli konuşan bir arkadaş (x) ile Yüksekovalı bir arkadaş (y) arasında geçmektedir.)
X:hee.. Bak şimdi bizim babalarımız ormana gidiyor bir şey için. Ne için o?
Y: kamp falan mı?
X:yav yok hani geyik hayvan falan öldürüyoz ya
Y:he tamam av mı?
X: he av ama geyiği neyle öldürüyok biz
Y: bıçak?
X:(giderek sinirlenmeye başlar.) ya ne Bıçak saçmalama daha profesyonel, hatta dedelerimiz filan da duvarlara asiilerdi eskiden
Y:(gayet Kendinden emin tavırla..) tamam ya buldum kalaşnikof
X: ya y çıldırtma beni geyiği kalaşnikofla mı vurisiniz siz oralarda hadi bak düşün onun gibi bir şey..!( tabii arkadaş bunu derken kendine hakim olamaz sinirden gülmeye başlar ondan destek alan biz de tuttuğumuz kahkahaları salıverip kalaşnikof espirileri ile arkadaşın burnundan getirmiştik.)
(Velhasıl kelam X'in tüm çabalarına rağmen y kalaşnikof dedi başka bir şey aklına gelmedi.)
Bu da böyle trajikomik bir anımdır.
sene tahminim 2003 2004 civarı, anneme ucuz yollu ufak bir araba bakıyoruz. internet ilanları bu kadar yaygın değildi o zamanlar, hep beraber gazetenin ilanlar bölümüne bakmaktayız;
-annem. şu gri araba güzelmiş işte alsak ya onu
-babam. (arabayı göz ucuyla bir kaç saniye inceledikten sonra) olmaz o!
-annem. nesi var o arabanın hiçbirini beğenmiyorsun ki sen
-babam. adı batsın o arabanın, saxo maxo kullandırtmam ben sana hayriye!
babamın ne demek istediğini anlamamıştım o zaman, şimdi birde o 'aranızda tek fesat ben miyim ulan' gibisinden attığı bakışı da hatırlayınca güldürdü sabah sabah. *
(bkz: citroen saxo)
Dota 2 öğrenmeye çalışırken sevgiliyle yaşanan diyalogtur. Mouseu kontrol etmekte zorlanıp mape hep geç bakmam, bir yerdeki fight bitince benim oraya anca gitmem sonucu sinirini belli etmemeye çalışan, bebeğim bitanem modunda olan ama içten içe şişen er kişisi bir anda patlar;
-özürlü gibi mouse kullanıyosun ya!
Tırsıp kafamı kaldırmadan, göz teması kurmadan nasıl özürlü gibi kullanmam diye uğraştım ama, ı-ıh.
Telefoncu da çalışıyorum. Bugün müşteriyle yaşadığım diyalog:
(vm:vatanpervermelez m:müşteri)
M: iyi günler
vm:iyi günler buyrun
m:sizde telefon aküsü var mı?
Vm: eheheh akü mü?
M: evet ne oldu?
Vm: hiç. Hangi model?
M: samsung j7
Vm: buyrun hayırlı olsun
(parayı aldıktan sonra)
Vm: buyrun bu da kartımız. Lpg'li telefonlarla ilgili herşey için bizi arayabilirsiniz.
+ hülya abla, gitmişler akıllı ev tutmuşlar. sen git kız evlendim diye işten de çık.
- ee nasıl ödeyeceklermiş? oğlan ne iş yapıyomuş?
+ oğlan kaçakçı abla. ona güvenilir mi?
üniversitedeyken Milliyetçilik sınırlarını zorlayan mal bir arkadaşım vardı. kızın tekiyle ilk kez beraber takıldıkları bir gün istiklal caddesinde yürüyorlarmış ve caddedeki çok eski meşhur bir kürk evinin yanından geçerken kız Kürkleri sevmediğinden bahsetmiş...
"ben bu küğğğrkleri hiç sevmıyarım yeaa!"
"ne? Ha? kürt mü? ben de ya, lanet olası pislikler, memleketin başına belalar. gittikleri her yeri bok ediyorlar. hepsi terörist bence. siktirsin gitsinler. iğreniyorum hepsinden. bir tane de güzel yok mudur içlerinde..."
"Cem ben kürdüm... kürk demiştim..."
"haa, eeee... ya arada bazıları iyi oluyor ya tek tuk da olsa. yani şey ehe ehe.... Her şeyi batırdım değil mi?"
yer köylük kasabanın zirai ilaçlar satan dükkanı önü.
-yiğanim böcek ilacı var mı?
-var amca. hem de kimyasal değil, kokusuz, zehirsiz yeni çıktı.
-e amuğagoyyim neyle öldürüyor bu böcekleri koduğumun şeyi.