evde ablamın evlenme mevzuları vardır. daha çocuğum o zaman. işte ne kadar önemli bir konuysa (artık düğünü ne zaman yapalım mı, verelim vermeyelim mi, şu kadar bilezik mi isteyelim vs) çok hararetli geçmektedir.
tabi babamdan daha fazla ve etkin olarak annem konuşur. babam da patlar en sonunda. elini kemerine götürerek çözmeye başlar ve:
-al hanım al amına koyim, sen giy bunu.
bayramda eve gelen misafir çocuğu yaramazlık yapmaktadır. yapma etmeler işe yaramaz. çocuk en son yerdeki ucu kalkmış parkeyi sökmeye çalışırken babam dayanamaz patlar:
evde su bitmiştir. babamla yaşadığım diyalog şu şekildedir;
+baba yeaa su bitmiş. arasak söylesek hadi arasana.
-musluktan içmeyi denesen?
+ölürüm de musluktan içmem aym soori.
-hele bi susuz kal köpeğin yalağından bile içersin eşşoleşşek.
+saygılar baba.
okula gelirim durumunu öğrenirim, konuşurum hocanla.
ara karne yok mu sizde ne biçim okul?
üniversiteyi lise gibi sanan babamdır, yerim ben onu candır.
aynı zamanda okuldan yapılacak olan seminer için aileye mesaj gider.
babam beni arar.
- kızım mesaj gelmiş ne bu, bizi çağırmışlar.
+ bir şey yok babacım seminer varmış gelmesende olur yani
- arkadaşlarının ailesi geliyor mu?
+ yok baba kim ugraşıcak onla
- toplantı falan olmasın bu eminmisin
+ yok baba ne toplantısı ya
- bak doğru söyle ne yaptın yine
+ gel baba gel tamam.
-baba ben gitar kursuna gitmek istiyorum.
-gitar mı bağlama çalsana oğlum düğünlerde falan işine yarar.
-baba ben metal dinliyorum ya napayım bağlamayı.
-ne metali al eline tahtayı tıngırdat işte.
Derslerini ön planda tutar ve çok çalışırsan ama yine de işleri bok edersen, önemi yok. Ama hem ppiçlik yapar, hem de işleri bok edersen, o zaman değersiz bir bok çuvalından başka bir şey olmazsın.