işe geç kaldığım klasik günlerden birinde, sırasıyla evden çıkama eylemlerimi tamamlarken annemle yaptığım telefon görüşmesidir.
-çantam? burada
-cüzdanım? o da tamam
anahtar ve telefon? ... diye içimden geçirirken telefon çalar...
-nasılsın kızım?
-iyiyim anne. işe çok geç kaldım telefonumu bulamıyorum?! her yere baktım yok sen kapat ben bulunca seni arıcam...
orson welles'in war of the worlds kitabını satmak için yaptığı radyo yayınında Amerikalı vatandaşların gerçekten uzaylıların geldiğine inanması sonucu donanmanın denize açılması.
Evde anahtarını unutursun, ya da arabada telefonunu unutursun. Okulda kitabını, fazla öküz olursan barda sevgilini ya da otobüste çocuğunu unutursun ama böyle bir unutkanlık da yoktur galiba.
Linkin devamında da okursunuz. Ahmet Bey; arabalı vapura bindikten sonra arabasından çıkıyor ve yukarıda oturuyor. Vapur sahile yaklaştığında vapurdan inip yürüyor. Bu sırada vapurda Audi* marka arabasını unutuyor. Tabi bomba imha ekipleri, hede höde derken hem diğer seferler aksıyor, hem oradaki trafik kitleniyor hem de deniz trafiğinde kitlenme, bu kitlenmeden dolayı vapurdan inemeyenlerin işlerine, gidecekleri yerlere geç kalma durumu oluşuyor. Neyse özel eğitimli köpek kokladıktan sonra arabayı, negatif görüş bildiriyor evet köpek bunu yapıyor. Bomba imha uzmanı adam kapılara fünyeyi yerleştirirken Ahmet Bey ortaya çıkıyor ve polisler tarafından karakola ifadesi alınmaya götürülüyor. Ahmet bey; serbest bırakıldıktan sonra habercilere, siz anahtarınızı hiç evde unutmadınız mı? bir dalgınlık oldu diyerek otomobili ile uzaklaşmış. yaklaşık bir saat aksayan seferler, güvenlik çemberinin kaldırılması ile normale dönüyor.
O kapılar patladıktan sonra gelseydin, sığır herif. anahtar diyor bana hala,ulan boru mu bu audi audi...
sabaha karşı 4'de bizi sollamaya çalışan arabayı geçirmeyip* yol daralınca kafa kafaya girmek ve takla atma durumundan kıl payı kurtulmak: hem de ehliyetsizken. daha sonra arabadaki über zekaya sahip arkadaşın olum bu çarptığımız 'bizim şu sivil değil mi lan' bizi geçen gbt'ye çeken demesiyle durmayıp kaçmak. evvelinde sakinleşip adamın bize yetişmesiyle herifin arabadan haydarı* kapıp inmesi ve dayak yeme eşiğine gelmemiz. ve sonucunda gelişen olaylar bütünü.
geri gelmeyeceğini bile bile karşıdakini kıramayıp borç vermek.
(sonra verilen tüm borçlar alt alta konduğundaki tablo karşısında şemsiye ile ilgili meşhur atasözü söylenir.)
bir paket sigaradan sadece bir tane kalmış o da kaybolmasın diye kulak arkası yapılmıştır.vücudun nikotin isteğini karşılamak istenince o sigaranın kulak arkası yapıldığı unutulur ve 1 saate yakın bir süre sigara aranır.nihayetinde sigaranın yere düşmesiyle bu aptallıkta son bulur.
2002 dünya kupası'da türkiye'nin ve ümit davala'nın gösterdiği performansla fazla gaza gelip saçları ümüt davala modeli yaptırmak.
not: ben yaptırmadım ama o zamanlar fazlasıyla modaydı. ayrıca, eğer aramızda yaptıran varsa alınmasın. zira öyle bir saç modeli yaptırmak büyük aptallık.
ßir kızın gelişme çağından yetişkinlik çağına kadar yapmış olduğu hataları ve yanlışları yazıcam.
unutmadan: ßazılarının kuyruk acısı olabilir sözüm meclisten dışarı belirtmek isterim.
Arkadaşımız orta okul çağlarındayken vücudu gelişmeye başlıyor. boyu uzamaya, bacakları ve fiziği yerine oturuyor.
ve karşı cinstekilerin gözü bu arkadaşımızın üzerinde oluyor. sonra karşı cinstekiler bu arkadaşa ilgi ve alaka göstermeye başlıyor.. buda arkadaşımızın hoşuna gidiyor. ve sonra başlıyor arkadaşımızın aşk hayatı. Sevgili ediniyor kendisine...
herşey toz pembe gidiyor (zannediyor). ve aradan geçen kısa zamanın ardından bu erkekten ayrılıyor. ve başkası giriyor bu kız arkadaşımızın hayatına... derken bu böyle uzayıp gidiyor... ve çıktığı her erkekle ufak tefek te olsa bişeyler yaşamış oluyor... (öpüşme koklaşma ve sevişme gibi). ve bu kız arkadaşımızın sevgilileri yaşanmış olan tüm herşeyi arkadaşlarına anlatıyor...
- aga bi hatun düşürdüm eve attım öyle böyle...
- a.q ben aldım alacağımı sikeyim ta anasını!!!
- evlenipte karı mı yapıcam amk verdim yolu ;)
- vs vs vs ....
ve sonra bu kız arkadaşımızın adı çevrede (piyasada) kaşara çıkıyor... ve sonra kızın çevresindeki tüm erkekler onunla daha fazla ilgilenmeye başlıyor. buda kızarkadaşımızın hoşuna gidiyor... sevildiğini zannediyor... ßu arada kız arkadaşımızın yaşıda ilerlemeye başlıyor orta okulu bitirip liseye başlamış oluyor. lisedeyken üst sınıftaki arkadaşları bu kızarkadaşa yaklaşıyor ve bu daha çok hoşuna gidiyor. ve sonra bu kızarkadaşımız okulda popüler olmaya başlıyor... arkadaş çevresi genişliyor tenefüslerde kantinde ''elit'' tarzı takılmalar, derste hocalarla makara gırgır yapma, taşak geçme yada hafta sonu disko bar tarzı yerlerde gezip eğlenip sonrada okuldaki arkadaşlarına ''haftasonu şurdaydım, haftasonu burda takıldım, hafta sonu şunları gördüm yanındakiler şöyleydi benimkiler böyleydi) gibisine çekiştirmece... ve bu arada okulun en popüler, ve
en piç çocuklarıyla çıkmaya başlıyor, onlarla takılıyor... ve her çıktığı kişi ile de arasında çok özel şeyler geçiyor...
sonra okulda da adı çıkıyor bu kızarkadaşımızın... öyle böyle lise hayatı geçip gidiyor ve okuldan mezun oluyor... yaşı 18-19'a varmış oluyor... okul bittikten sonra ünv. okumıcaksa bir işe başlıyor yada evinde oturuyor... ve artık ciddi bir ilişki yaşamanın zamanının geldiğini anlıyor... ve artık kendisini sevicek birilerini arıyor... sonra bir sevgili daha ediniyor.
bu kişi ile çıkmaya başlıyor seviyor yada kendisini sevdiriyor... sonra çıktığı çocuk bu kızarkadaşımızın geçmişini araştırıyor ve eski arkadaşlarını buluyor, yada tanıyanlarla diyalog kuruyor... ve aldığı cevap çocuğun ilk başlarda moralini bozuyor üzüyor... sonra bu çocuk ta diğer erkekler gibi (banane amına koyim evime alıp karı mı yapıcam, siker bırakırım) mantığını yürütüyor. ve işini görene kadar çıkıyor sevgilisi oluyor bu kızarkadaşımızın. sonra bu kızarkadaşımız çocuğa artık ciddi bişeylerin olması gerektiğini yada ailesiyle tanışması istediğini veya tanıştırmasını istediğini söyülüyor.
ve çocukta daha önceden onlarca kişi ile çıkmış, onlarca kişinin elinden geçmiş bir kızı alıp evine karı yapmayacağı için bir bahane bulur ve bu kızrkadaşımıza yolu verir. yani ayrılır. ve bu kızarkadaş çıktığı her erkekte ciddiyet, sevgi ve saygı arar... fakat geçmişte yaşamış olduğu hatalar yüzünden kimse ile ciddi bir ilişki yaşıyamaz...
yani; (hiç bir erkek böyle bir kızla ciddi bir ilişki yaşamak istemez) aksini iddia eden de yalan söylemiş olur kuşkusuz. ve bu kızarkadaşımız artık tamamen büyümüştür...
eski çocuksu huyunu değiştirmesi gerektiğini anlamış, kendisine çeki düzen vermesi gerekmektedir.
ve ''rahibe teresa'' moduna girer. geçmişinde her türlü pisliği, her türlü kaşarlığı yapmış olan bu kız arkadaşımız birden iyi aile kızı oluverir...
kısacası:
ßir insanın birilerine kendisini beğendirmesi yada sevdirmesi için illa kendisini kullandırması gerekmez.
Arkadaş çevresinde sevip sayılmanın yolu vücuttan değil, beyinden ve kalpten geçer.
Geçmişte yapılan hataların bedeli ağır olur.
çıkacak kıvama getirdiğim hanım hanımcık bir kız arkadaşımla dans muhabbeti yaptığımız sırasında tango yerine tanga* demek.
akabinden kızdan senin aklın nerelerde bakışının gelmesine neden olmak.
sinema da bilet alırken kız arkadaşınızın en arkadan al demesi ve sizin gidip bileti ortalardan almanız. akabinde kızın size "arkada otursaydık ne olacağını tahmin edebiliyor musun?" demesi ve içinizi bir hüzün kaplaması.
şahsımın sözlükte bayağı bir vakit geçirdiği sıralar başına gelmşi bir hadisedir.
yazıları okumakla kalmıyor nickaltlarını da okuyordum o zamanlar. sonra şimdi adınmı vermeyeceğim bir yazar hakkında başlık açılmıştı. x yazarının "yemekteyiz" e katılacağı ile ilgili. söylenene göre x yazarı o akşam yemekteyizde ekranlarda olacaktı. heyecanlandım. sanki çok s.kimde tv'de görmek ama ben her nasılsa sözlükten falan bahseder belki diye oturdum tv'nin karşısına bekledim.
hatta validemle beraber izliyorduk. dedim ki ona, "bak bizim sözlükten bir abi bu akşam katılacak buna" diye. sözlük ne diye sorarken valide, program başladı. nasıl meraklı izliyorum var ya, sanki babam çıkmış tv'ye. (gerçi bir keresinde çıkmıştı ama siz hatırlamazsınız.) sonra ben programın sonuna doğru bu adamın yazar olamayacağına kanaat getirdim ve sözlüğe girdim. baktım herifler hala aynı başlık altında birbirleriyle dalga geçiyor.
allah belanızı versin, pis herifler! koca adam oturdum da sizi bekledim show tv'de...
