Bi arabaya çarpmıstım dalgınlıktan pek üzülememiştim de çünkü ben başka olayın şokundaydım, muhtemelen çarptığım arabanın sahibi de beni şımarık arsız zannetti,oysa hiç öyle değildi tamamen dalgınlık işte...
telefonla konuşurken bir dakika telefonumu magazada unuttum sanırım diyerek harıl harıl çantanın içinde telefonu aramak. ardından durumun farkına vararak hay bin telefon diyerek karşı taraftan gelen kahkahalara sus artik demek.
Bugün şirkette bana doğumgünü süprizi yaptılar. Yemekhane ye bir girdim herkes toplanmış. Neyse mumları üfledim tam pastayı keserken arkadaş tebriğe geldi elimde bıçak olduğunu unutup neredeyse çocuğu bıçaklıyordum.
kafamın o an nerde olduğunu bilmiyorum ama yeni alınmış profesyonel makina, 300mm lens ve pocket kamerayı takside unuttuğum andır. bir daha geri gelmedi gariplerim.
üniversite üçüncü sınıfta iç mekan projesi final çizimlerini yapıyorum. kaç saattir çalıştığımı hatırlamıyorum bile gece saat olmuş 03:00. birkaç saat uyuyayım dedim ve autocad' in kapatma tuşuna bastım, gelen uyarı;
-save changes to içmekan403 ?
-hayır.
birkaç saniye hayat durdu benim için o an. kendime geldiğimde ne yaptım ben dediysem de kaç saatlik çalışmamı kendi ellerimle silmiş oldum. sonra 2 saatte tekrardan çizdim hepsini kendime söve söve.
aynı hocaların girdiği, birinden geçilip birinden kalınmış hukuk felsefesi ve hukuk başlangıcı derslerinin büt tarihlerini karıştırıp kalınmış olanın bütünü kaçırmak, afedersiniz yarak gibi kalmak.
bazen ben de kendime bu mallıkla nasıl hukuk kazandım diye sormuyor değilim.
bir ay falan oluyor sanırım yaklaşık 4 ay boyunca kesmediğim sakallarımı kestirme kararı alıp bir berbere gidip kestireyim bari diyerek evden çıktım zaten saçlar uzun sakallar da o kadar uzayınca hepten kıl yumağına dönmüştüm.
neyse evin civarında bir unisex kuaför denk geldi, girdim içeri ve diyaloglar başladı;
birvarmisbiryokmus: merhaba, kolay gelsin.
kuaför: merhaba hoşgeldiniz, buyurun.
birvarmisbiryokmus: (gayet masum bir şekilde) sakal traşı olacaktım.
kuaför: pardon yanlış geldiniz herhalde burası bayan kuaförü.
yoğun geçen bir cuma günü işten çıkıp eve gidilir. yorgun bi şekilde hemde başa hiç bişey gelmeden. eve gelinir yemek yenir televizyonun karşısına oturulur. bu arada mayışmış şekilde arkadaşlarla mesajlaşılır. o sırada saat epey ilerlemiş cumanın cumartesiye bağladığını unutmuştur yorgun bünye. gece 2 buçuk sıralarında okula giden arkadaşa sorulur. şşş lan saate bak kaç oldu oğlum yarın okula gitmeyecek misin ? gelen cevap cumartesi mi ? olur. o sıra sadece gülünür. ama acayip yorgundum aklımdan uçup gitmiş cuma olduğu :((
üniversitede okuyanlar bilir. sağlık hizmetinden ücretsiz yararlanmak için sgk ya öğrenci belgesi bırakılması gerekir. arkadaşım ve ben belgeyi teslim etmek için otobüse bindik. ama arkadaşım öğrenci belgesini yanına almayı unutmuş.
ben sinirden deliye dönmüş bi şekilde arkadaşıma:
+olm mal mısın lan nasıl unutursun belgeni aptal herif?
-ya n'olcak gider alırız iki dakka.
+iyi bari kendini unutmamışsın.
-yapacan espriyi sikim.
+en azından bu espri bizden 2 saat ve 4 lira götürmedi.
otobüsten indiğimizde cebimi bi yokladım. meğer ben de yanıma almamışım öğrenci belgesini.