geçen sezonun son bölümünde halil ergün'ün oyunculuk dersi verdiği dizi. allahım bir insan bu kadar mı gerçekçi rol yapar. trenle uğurlama sahnesinde özellikle. diziyi çok güzel bi noktada bitirdiler geçen sezon * olaylar gelişecek ve de sakız gibi uzuyor havası vermeyecek. yani umarım öyle olur.
ikinci sezon fragmanları dönmeye başlayan ve adamı meraklara düşüren güzel bir yerli dizi. fikretiyle ferhundesiyle sedefiyle hayriye annesiyle leylası nejlasıyla evimize yer etmiş, (arada) avrupa yakası satılarak dumurla izlenmiş ve izlenecek dizidir.
ayrıca
(bkz: ferhunde)
(bkz: korkmak)
(bkz: çocukları korkutmak için söylenenler)
bu kitap yazıldığı dönemde yaşıyor olsaydım reşat nuri güntekin in evine gidip bilader arkandan atlı mı kovalıyordu a.k ne bu hız masal mı anlatıyosun roman mı yazıyosun derdim. şevket e hapishanede niye iyi davranıyorlar? fikret adapazarında ne yaptı? ferhunde nereye gitti? bi de utanmadan kitabın sonuna -sonuç- yazıp ali rıza bey ot oldu bok oldu diyosun. yav fikret e şu oldu şevket hapishanede şişlendi * necla suriye de orospu oldu * falan de. ama yook başla bitir ne gereği var o kadar ayrıntıya masal anlatıyorsun sonuçta.
dizisi tam bir fiyasko olan..
ama kitabı çok etkileyiciydi.
okuyanlar bilir.
son sayfasında babanın "medeniyete" nasıl yenik düştüğü yazar.
--spoiler--
ali rıza bey o günlerde bayram çocukları kadar neşeliydi..
yalnız ara sıra kahvenin önündeki arkadaşlarıyla göz göze gelmese..
--spoiler--
O iki cümle nedense bünyeyi etkilemiş, düşündürmüştür.
babaların acziyeti çok dokunur evlatlarına.
onları hep güçlü ve dimdik görmek isterler çünkü.
reşat nuri güntekin hakikaten bam telinden yakalıyor insanı.
çığır açan dizi. evet tüm türkiye'ye esaslı bir drama nasıl yapılır, onu gösterdi. ayrıca 2. sezondan görüntülerle de heyecanlandırıyor, sanki lost promosu izlermiş kadar oluyor insan. hiçbir bölümünü tam izlemedim, 10 dk. bile izlemedim, işte ona yanıyorum, aklım neredeydi..
yayınlandıgı dönemlerde her carşamba gecesi beni duygusal yönden yamultan, müzigiyle, oyuncularıyla, kısaca herşeyiyle mükemmel bir tv dizisi olan reşat nuri güntekin romanıdır.
yeni yayın dönemindeki ilk bölümden görüntülerin sonunda ''bu sonbahar çok sert geçecek.''diyerek bazı düşüncelere doğru sürüklenmeme neden olan dizidir.
yeni sezon yayınlarına eylülde başlayacak olan reşat nuri güntekin in güzel eserlerinden biridir. yeni sezonda da insanları bayagı bir ekran başına kitleyecek gibi duruyor.
ve şimdiden, fragmanlarda ali rıza bey'in söylediği gibi "bu sonbaharın sert geçeceğini" tahmin etmek zor değildir. fragmanlardan görüldüğü kadarıyla, şevket hapise düşecektir, ferhunde'de kürk, mücevher, makyaj* kombinasyonlu haliyle onu ziyaret edecektir, tam o anda şevket'in sedefle elele olduğunu görecektir...
bu arada, leyla ve hayriye hanım bir cafeye giderler... leyla bir şeyler söylemek için bardaki kıza "bakar mısınız?" der, kız arkasını döner... şok! kız necla'dır... necla, leyla ve anneleri eşşekten düşmüş karpuz misali bakakalırlar...
ve zaten tahmin edildiği gibi, fikret mutlu değildir. evlendiği adamın kızıyla sorunları vardır. bahçedeki kavga esnasında ali rıza bey fikret'i ziyarete gelir... o an görülmeye değerdir.
tarafımca, kitapta olan şeylerin aynısı dizide de olacağı zannedilmektedir. git gide kitaptaki sona yaklaşılmaktadır.
140 tane girdisini okuduğum ve acayip bozulduğum dizi. ya arkadaşlar insan hiç mi kitap okumaz. yaprak dökümü bu diziden yıllarca önce yazılmış bir kitap. dizinin sonu hala nasıl beklenir? hadi kitabı okumadınız bunun filmi, dizisi çekildi. hiç mi seyretmediniz?
ayrıca bu dizideki en beceriksiz tip alı rıza bey. kötü bir şey olduğunda susup oturuyor ve sadece ağlıyor. olayları sonradan öğrense de olaylara müdahele etmiyor. isteseydi fikret'in dediği gibi oğuz'u o eve almayabilirdi.
şu an gösterilen dizi de ferhunde'yi çok kötü bilenler de ayrıca yanılıyor. kitaptaki ve yıllar öncesinde çekilen dizide sevtap parman'ın canlandırdığı ferhunde çok daha kötü bir karaktere sahipti. burada ferhunde, ailesini koruyor. kötü yönlerinin yanında iyi yönleri de bizlere sergileniyor. ama romanda ferhunde'nin evle ilgisi yoktur.
kitaptaki ana olaylar dizide var ama kitaba bağlı kalındığı pek söylenemez. oyuncuların yetenekleri konuşturuyor diziyi.
şevket in havalimanında an itibari ile oğuz u bi güzel patakladığı dizidir. lakin havaalanından yaka paça dışarı atılırken ağlayıp kardeşim o benim kardeşim demesi yürek burkmuştur.
mükemmellik tanımı bu dizi için az kalır. bu diziyi izlerken ağlamamak için kendimi tutuyorum, göz pınarlarım doluyor, bütün kış boyunca izlememe rağmen tekrarlarını bile izliyorum. kaçırdığım küçükcük bir ayrıntı var mı diye süper bir dizi. izlemeyenlere tavsiye ederim..
