necla'nın annesine söylediği (hani şu cem'in annesi hanfendinin onları uyarmaya geldikten sonra gelişen olaylardan sonra)"bunlar beni ne zannediyorlar allah aşkına??!" -böyle bir trip, bir trip!- lafıyla beni tam anlamıyla yarmış, bitirmiş dizidir.
birazcık aydınlatalım kızcağızı, erken bunama sendromu bunlar:
yahu, daha ne zannedecekler seni yavrucum? iyi dinle: adamların çocuğuyla nişanlandın, sonra gittin, herhangi biriyle de değil, eniştenle boynuzladın be ya. daha ne olsun?
ali rıza bey' in bu kadar sıkıntıya karşı nasıl halen dayanabildiğine şaşırdığım dizidir, en azından bir hastalık geçir, geçen bölümlerde doktor kontrolu bunun sinyallerini vermişti. bazen ayrıntılara takılmış olsak da, duygu yoğunluğunu yükselten, hatta göz yaşartan dizidir.
özellikle dün akşamki bölümünde şevket'in teslim olmaya giderken kardeşleriyle olan vedalaşma sahnesi, evet bu adam iyi iş yapıyorlar dedirten kaliteli yapım.
ferhunde' nin patronunu fazlasıyla iticii bulduğumu söylemeden geçemiceğim, diğer oyuncular gibi değil.
daha önce de yazmıştım ama öyle incelikler gizli ki bu dizi de yeniden yazmadan geçemeyeceğim. dün yayınlanan bölümünde ben apayrı bir şey gördüm. hep düşünürüm gerçek aşk denen şey nasıl bir şeydir diye. kendi çapımda bir sonuca vardım dünki bölümle birlikte. sedef'ten bahsediyorum. gerçek aşk kendinden ve herkesten çok sevebilmek, onun için her kötü söze, her hakarete katlanmak ve belki için kan ağlasa bile onun başkasıyla mutlu olmasını istemekmiş.
yarım kalan entry tamamlama editi: peki nasıl sever bir insan kendinden daha çok başka birini. yaradılış olarak bencil değil miyiz, verdiğimiz her sevgi ilgi kırıntısının karşılığını görmek istemiyor muyuz? bilemiyorum. nasıl olurdu böyle bir aşk, dokunamadan, öpemeden, sarılamadan... en kötüsü de ne kadar çok sevdiğini söyleyemeden. insan olma durumuyla bağdaştıramıyorum, insanüstü olmak gerekiyor gibi geliyor bana. ben bu kadar çok severken, sevdiğimin gözlerimin önünde başkasının ellerini tutmasına dayanabilir miydim diyorum? dayansam bile peki ya sevmeye devam edebilir miydim? hiç ümit olmadan sürebilir mi bir aşk? bilmiyorum, ama sürebileceğine de inanmıyorum. her şeyin bir sonu var benim için. her aşk her sevgi bitebilir her acı ise mutlaka geçer iz bırakarak da olsa.
ne de olsa şu hayatta başımıza gelen çoğu şeyin müsebbibi aşk değil mi?
tesadüflerin herkese cömert davrandığı dizi. dünya bu kadar mı küçükmüş yahu.. ali rıza bir bankaya gider yamanı görür.. baska bir bankaya gider, cemi görür.. ferhunde restoranta gider canı görür.. canın karısı alısverişe gider kocasını görür.. bu ne be?!
bu arada ferhunde patronun ardından iki çift dedikodu yapayım der adam yakalar.. adam da ferhundenin arkasından konusur, tesadüfen ferhunde ordan gecer ve konusulanı duyar..
necla ve oğuz, fikret ve tahsin'den sonra, bu hafta da az daha sedef'le şevket'i kaçırtan dizi olacaktı, son anda döndü.
bir de psikolog oya hanım bir anda şirret kadın olmuş çıkmıştır. e be kadın, bilmiyor muydun kocanın leyla'yla kırıştırdığını? yeni mi öğrendin? o anlayışlı, sinirleri alınmış, mantıklı kadına n'oldu acep?
bu aileye bulaşan kimse iflah olmuyor, onu anladık.
bu haftaki bölümünde, nezarethane de büzülüp uyuyan şevket'i gören ali rıza bey'in bakışları bitirmiştir izleyenleri. evladını uyandırmaya bile kıyamamıştır. evlat işte. * (bkz: bok evlat baldan tatlıdır)
bu hafta da fikret'in kusma sahnesi ile saçmalamış dizidir. wcye girmesiyle çıkması bir oluyor yahu. ne ara kustun, ne ara ağzını yüzünü yıkadın be kadın. ha birde ferhunde'nin patronuyla konuşma sahnesi vardı ki ona sadece bsg diyoruz.
artık iyice pembe diziye donmus yapımdır.reşat nuri güntekin romanının ne hale geldiğini gorseydi tepkisi ne olurdu acaba merak konusudur.ferhunde kişisinin pişkinliği,şevketin uyuzluğu.leylanın kendini bilmezliği,cem in sacmalıkları,babamızın vakur kişiliği artık iyice sıkmaya başlamıştır.birinin bu gidişe bir dur demesi lazım gelmektedir zira guzelim yapım b.k yoluna gitmektedir.
dızının kendını jön sanan bır zamanların asparagas sarkısıyla muzık pıyasamıza hunharca surulmek ıstenen tolga karel kişisinin nihat alptuğ altınkaya diziye dahil olduktan sonra problem cıkarmasını beklıyorum.
onceki hafta dikkat cektigim ve mutlaka yapilmasi gerektigini soyledigim yeni atraksiyonlari gerceklestirdikleri icin bu haftaki bolumuyle izlenmeye deger kabul edilebilecek diziydi. oncelikle cevriye hanim'a dorduncu torun geliyor, hepimize hayirli ugurlu olsun. cevriye hanim'in tahminini duydugunda tahsin'in endisesi hemen nasil gecti de pis pis siritti ama cakal.
ayrica bugunku bolumde abarti unsurlari dikkat cekiyordu. hayriye hanim'in o halleri neydi oyle yahu. sevket'e bi' "aferin ye ye, yarasin tosunuma" demedigi kaldi. ali riza bey'e "acmis cocuk, hayatta birakmam!" diye cemkirisini unutamiyorum. sonrasinda, sevket'in teslim olmaya giderkenki ustu basi da gorulmeye degerdi; dugune mi gidiyor hapishaneye mi belli degil mubarek. yine sevket'in, ferhunde'nin yuzune bakmadigi halde dakikalarca sedef'e el sallayip onunla gozleriyle vedalastigi sahnede, ferhunde'nin yuz ifadesi gorulmeye degerdi. bu kadina dumur olmus surat ifadesi cok yakisiyor arkadas ya.
ve son olarak ferhunde'nin patronuyla konusmasi sirasinda da hepimize bsg cektirten dizi. patron agzini acamadi ferhunde yuzunden. hangi sirketteki hangi patronun agzina lafi tikayip boyle bik bik konusabilirsiniz lan? allah askina gercekci olun biraz.
"ben cok iyiyim, cok calisirim, soyle iyiyim boyle iyiyim."
oğuz un hapishanede keyiften kilo aldığı, aldığı kilonun bir kısmının meme olarak varolduğu, giydiği pembe tişörtten belli olacak kadar jinekomastik bir hal aldığı, avluya çıktığı anda görülmüş, teyit edilmiştir.
dunku bolumunde, ferhunde'nin yeni patronunun elini sikmak icin adama yonelmesinin akabinde, adamin donup gitmesiyle -eminim ki- tum izleyicilerin anlamsiz bir sevince bogulmalarina neden olan dizi. o kadinin got olusuna sahit olmak ayri bir haz veriyor arkadas. gercek veya senaryo. zevkli iste.
bi' de senarist ve yapimcilarin bu kisir dongulerden kurtulup bir an once yeni ve heyecanli bir olay bulmalari gerekmektedir. ayni mevzular ve kisiler baydi cunku artik. $oyle degisik bir ek$in olmazsa artik izleyeni kalmaz. cevriye de iyice pasifle$ti cunku. kalmadi tadi tuzu.
reytingleriniz birden du$erse $a$irmayin, demedi demeyin.
Mis gibi yaman bey'e esra adında düdük bi sevgili yaptıkları dizi. Adam zengin, kibar, cömert, yakışıklı. Ona layık görülen bu kasıntı kadın mı?
Yine burdan senaristlere sesleniyorum, esra'yı diziden çıkarın onun yerine beni yaman'ın sevgilisi yapın. *
Edit : Sevgili Melek ve Ece, Yaman Bey'e sevgili olmak konusundaki isteğim bazı hayati yanlış anlamalara yol açtığı için, yaman'ın kız kardeşi olarak dizide rol alabileceğimi belirtmek isterim.
200-300 bin ytl kredi çekip, bu krediyi de çalışarak ödemeye çalışan orta halli bir ailenin dramı.
- ayda 3000 ytl mi ödicez ali rıza?
+ evet hayriye.
yahu, ne kolaymış kardeşim istanbul gibi yerde yemeğe içmeye, bir de tuvalete gitmek için bile kullanılan taksiye para ayırıp, 3000 ytl de kredi borcuna vermek!
bas kahraman ali riza bey'in cok pasif bir karakter oldugu resat nuri guntekin romani. 1988 de ilk kez, 2006 da ikinci kez dizi-film haline gelmis. ilk dizide ali riza bey daha iyi yansitilmistir. ayrica 2006'da leyla ve nejla karakterleri romandaki gibi yansitilmamis, nejla hatalar yapsa da kararli, olgun, basi dik, her zaman dogruyu soylemeye calisan bir kiz gibidir dizide, ama kitaptaki tavirlari leyla'nin dizideki hallerine yakindir. akli bir karis havadadir.
ya tutamicam, ali riza bey itici, yanlis kararlar alan, gereksiz dogrulari olan, mimik yapamasa da(botoks) 5 dk boyunca cennet sarkisini soyleyen adamin sezen aksunun yazdigi sevimsiz sarkinin(adini bilmiyorum sarkinin melodiyi hatirlamak da istemiyorum) yorumu esliginde uzaklara dalan adami oynamaya calisan, baslarina gelen her olayda mutlaka sagdan soldan alinti bir iki cumle sarfeden vay be ne dedi ama ne anlam cikti digecegini sandigi salak kizlari olan, kizlarini karaktersiz yetistiren bir adam. ali riza bey derken hem oyuncudan hem de karakterden bahsediyorum her ikisinden de haz almiyorum.
not:ferhunde super.
intihara meyilli bunalımda olan birine bir bölüm izletmek yeterli olucaktır bu diziden. daha ilk reklamlara girmeden hastamız kendini en yakın camdan atıcaktır kesin.
