Bitmesi ile bir oh çekmenin eşliğinde tek taşla bir kuş sürüsü vurulası dizi..
ilk kuş şu ki; tüm ekip haftaya Beyaz'a konuktur efendim. Neler yaşanacağına dair kısa bir bilgi depolaması yaşamak isteyenler için: [null http://video.mynet.com/1n...ow-da-24-12-2010/1049849/ ]
Sürü meselesini de anlayan anladı, Beyaz haftaya anlamayanlara haftaya anlatsın.
ali rıza bey artık ölsün lütfen, artık kriz mi geçirir, yoksa yürüyecem diye tekerlekli sandalyeden kalkarken yere düşüp kafasını mı çarpar orasını bilmem, ama eceli geldi artık son bölümde de ölmeyecekse, hangi bölümde ölecek değil mi.
leyla ile ceyda şöyle saç saça baş başa kavga etsinler, yumruk yumruğa hatta öldüresiye ama kimsenin olmadığı kuytu bir yerde, sonra araya giriyorlar olmuyor, dizi giderayak izleyicilere göz zevki yaşatsın,
hayriye hanım da şöyle okkalı bir kriz geçirsin, o kadının kriz geçirmemesi anormal zaten,
necla bunalıma girip kötü yola düşsün, otoyolda kamyonculara versin
ferhunde çok ama çok zengin olsun, artık piyango mu vuryur, süper loto mu, yoksa necla'nın boşandığı ali sarper i tavlar, paralarının üzerine mi oturur, bilmem.
şevket cezaevinde kahrından intiar etsin veya birisi onu bıçaklayıversin ve ölsün.
dizinin diğer karakterlerine de kötü birşeyler olsun işte, tahsin kafayı yemeli, sedef e tecvüz edilmeli falan filan işte,
yani son bölümde ortalık kan revan olsun, bir daha yayınlanmayacak nasılolsa...
yaprak dökümünün 170. bölümünde hiçbir şey olmadı. dizideki en önemli gelişme, fikretin kocası tahsinin, ali rıza beye kuş almasıydı.
dizi bu bölümüyle 13.6 rating aldı, o saatte ekran karşısında olan her üç kişiden biri yaprak dökümünü seyretti. bu büyük bir başarı değil de nedir? bir kuşla bu kadar rating alabilen başka bir iş var mı?
daha önce yaprak dökümü'nün son sezonu için söylediğim 'bu sezon toparlandı, güzel gidiyor' cümlesini, dizinin son iki bölümü sebebiyle aynen geri aldığım dizidir. finale çok az bir zaman kalmasına rağmen, heycan artacağına gittikçe daha da düşüyor. hatta heyecan diye bir olay bile kalmadığı açıkça görülmektedir.
tekinlerin nerdeyse bebekliğine kadar inen flashbacklere hiç gerek yoktu. birdahaki bölümde hayriye'nin ve ali rızan'ın da bebekliğine inilebilir, kendimi şimdiden psikolojik olarak bu duruma hazırlasam iyi olur.
bu bölümde flashbellekler dışında ne gibi bir gelişme oldu diye düşünürsek, sadece oğuz gözlerini açtı. ama burda da öyle heyecan yaratacak bir durum yoktu.
bu bölüm de geçen bölüm gibi bol bol dertleşme sahneleriyle, leyla karakterinin 15 dk.lık düzenli aralıklarla ağlamasıyla, hayriye'nin yine evde çalışan zavallı kadıncağızı azarlamasıyla, kadıncağızın da ona olan üstün sabrına hayran kalmamla bitti.
bu necla karakterine nasıl bir son yazılacak çok merak ediyorum. eğer final bölümünde boşanma davası için dönecekse necla, boşanır sonra tekrar paris'e döner, gül gibi de yaşar gider. şu saatten sonra ona kötü bir son beklemiyorum açıkçası. tabi gökten düşen üç elmadan biri kafasına isabet ederse onu bilemem. ama o zaman da elma'yı ferhunde onun kafasına fırlatmıştır diye hayriye yine ferhunde'ye sarar, dizi bir sezon daha uzar. o yüzden bu yazdığımı da unutun gitsin.
bu akşamki bölümün sonunda leyla'nın fikret'e söylediklerini gerçekten çok ama çok önemliydi. dikkatlice not aldım. sanki en yakın arkadaşım bana söylüyordu.