Rezil ilişkilerin yaşandığı, kişiliklerinin hiç olmadığı, ezik karakterlerin oynandığı dizi. Ailenin tek ahlaklısının evin küçük kızı olduğunu düşünürsek gerisini söylemeye gerek yok sanırım. bu tip senaryolar ahlaki çöküntüden başka bir işe yaramaz. roman olarak çok iyi bir eser ama tv de dizi olarak herkes kaldıramaz, gereksiz. sinema olabilir ama dizi olursa toplumun her kesimi izleyecek bu da yozlaşmaya neden olacaktır. Ne de olsa dizinin kahramanları kişiliksiz karakterler....
oğuz'un ali rıza bey'e kaymasına gerek kalmamıştır. dolaylı yoldan kaymıştır zaten adama 2 sene boyunca. üstelik iki kızı, oğlu ve geliniyle birlikte.
adamın hayatını sikip attınız lan şerefsizler!*
necla denen sürtüğün ağzına ağzına vurma isteği uyandıran dizi. hastane odasında annesine leyla'yı affetmeye hazırsın diye cemkiriyor utanmadan. ulan o anan ve dahi tüm ailen seni affetti.
hem leyla' nın yaptığı ne ki seninkinin yanında. o döndüyse eski kocasına döndü. sen ise eniştene kaçtın. senaristelere sesleniyorum buradan, bu necla denen sürtüğe haddini bildirin. eşitlik istiyoruz efem.
maçtan evvel (bkz: 1 nisan 2009 türkiye ispanya maçı) ve maçın devre arasında biraz izlediğim, ve "artık şu dizinin senaristleri ali rıza beyin vefatına karar versin" şeklinde tekrar dediğim dizi.
adam beyin kanaması geçirdi, hala banamısın demiyor, senden benden sağlıklı maaşallah, ailenin fertlerinde .ok üstüne .ok yemeyen kalmadı, hala dimdik ayakta muhterem, maaşallah maaşallah...
dizi her ne kadar üzücü hikayelerle dolu olsa da, evin annesi "Hayriye Hanim"in basina gelebilecek her felaketin gerceklesmis olmasina ragmen, her bölümde inleyerek "offf ahhh, allahim sen bize dert verme" demesi, beni ve annemi her zaman güldürmede basarili olmustur. Ya zaten basina hersey gelmis, daha ne bekliyorsun * dizi bitince ne diyecek, cok merak ediyorum!!!
sakınılan evlatlar hep mi hayırsız çıkar yahu. zamanında oğuz'u alnının çatağından vurmuş olmaları lazımdı. ali rıza bey'in kızları gene kokonalığa bağladı. nejla kaynanayı geçti. hizmetçiler, kiloyla makyaj, malikane, havanın bini bin para, leyla metres leyla kadınım sözünü duyabilmek için intikam yemini ediyor. kimden alacaksa artık yanar, yanar ali rıza bey'e yanarım hebe hebe diyerek sığıntı olacak bir çatıya ve gecenin yıldızı mithat bey kan, can, neşe getirmiştir diziye. yengemmyengemmyengem kaydet evir çevir dinle. * finalde yaman bey'in ferhunde diye hitap etmesini duymadan hipnoza bağlamış vaziyette nurdan hanım, nurdan hanım ikilemesi de şukelaydı. dizinin yeni faforisi yüksek alkışlar ustaya, dert sahibi olacaksın ama ne iyi de ettin de geldin.
her izlememde oğuz karaterinin sezon finaline kadar ali rıza beyin kalan kızlarının da üstünden geçeceği fikrine kapıldığım çarpık ilşkiler dizisi. bir sezon daha uzatılacağı söylenmekte, sebebi ise ali rıza bey'in küçük kızının henüz bir cinsel ilişki için yeterli yaşa ulaşamaması bence, oysa ki gerek yok, dizide bir de sübyancılık unsuru olsun ne çıkar? o da bayağı rating alır valla benden söylemesi.
karakterlerin tamamı sümsüklerden oluşan, artık kabak tadı vermeye başlayan dizi. eskisi gibi neclanın gözyasları etkılemıyor, ali rıza'nın derbeder hali ve leyla'nın sanki giderek daha da çirkinleşen ifadeleri...
gecen haftaki bölümle de iyice sacmalamıştır. leyla necla'ya giden mesajı oguz'un gönderdiğini anlıyor. oğuz aksam eve geliyor. leylaya sarılıyor. leyla diyor ki ''mesajı senin gönderdiğini biliyoruum'' oguz kekeliyor ''hnne hne mesajı'' sonra leyla oguzu okşamaya başlıyor. allah'ım korku filmi gibi. bir yandan okşayıp bir yandan saçmalıyor,
- bu bizim intikamımız, ikimiz de aynıyız, değişmeyecegız nhahh alıcaz intikamımızı alıcazz- sonra sevişiyorlar falan. leyla kanepede uzanıyor ezik ezik. üzerinde sapık oguz. ulan neyin intikamını kimden alıyorsun. oguz'u sen ayarttın necladan, e baban yazık o kadar para verdi hastanelere, bir tane bıyıklı nısanlın vardı o da tutmadı zaten gitti ortalıkta yok. derdin nedir kızım??
her maruz kaldığımda daha çok rahatsız olduğum dizi. normallik abartılabilir mi? abartılıyor efendim! sıçıyorlar hatta! dizinin yönetmeni hangi yüzyıldan teşrif ediyorlar bilmiyorum ama karakterler için sembolik düzen dışında bir şey yok gibi... yani bu diziyi gerçekle tanıştırmak için insanın gizlice dizi setine girip arka planda bir yerde çaktırmadan yere çömelip sıçası veya dikkatle seyredilmediğinde fark edilemeyecek bir yerde oral seks yapan eşcinseller yerleştirip yayına hazırlandığı esnada fark edilmediği için dizinin yayınlanacağı akşam forumlarda paylaşası geliyor. sırf diziyi gerçekle karşı karşıya bırakmak için! oynadıkları bu aptallık oyununun dışına çıkarmak için... bu dizinin yayınlandığı saat diliminde who's afraid of virginia woolf falan yayınlansa bu dizinin, duvarların arasında değil, artık içinde yaşamaya başladığını düşündürecek kadar izole olduğuna inandığım izleyici kitlesi intihar edebilir.
uzadıkça cidden baymaya başlamış dizi. ama izleyen var demek ki, hala bıkmadan usanmadan dökülüyor yapraklar. ağacın iskeleti çıktı, gelen giden kazık attı zavallı aileye. sadist bir yapım biraz da.
necla cem'le evlenip "zengin karısı" olunca kopkoyu ve ağır makyajlar yapıp, ferhunde stilinde giyindiği dizi.
bu mudur be?
onun dışında, dizide ali rıza bey'in bir repliği var ki, adam bütün kızları için kurdu o cümleyi;
- artık necla diye bir kızımız yok! (bu necla oğuz'la kaçınca dendi)
- artık leyla diye bir kızımız yok! (bu da leyla oğuz'la kaçınca dendi)
bakın şuraya yazıyorum;
necla gene oğuz'la kaçacak pek yakında. dizinin işleyiş biçimi bu.
iki kız kardeş ve paylaşamadıkları bir erkek var. bir dönem biri kaçıyor bu adamla, bir dönem bir diğeri.
kaç dönem geçti hala kaçıyorlar efendim durduramıyoruz.
necla karakterinin çok iyi işlenmiş olduğu dizi. ayrıca evlendikten sonra ne kadar görgüsüz, sonradan görme olduğunu belli eden dizi.
necla, evlenir evlenmez kürk giymeye, ağır makyajlar yapmaya başlamıştır. bunlar dizide detay diye geçip bize aynı zamanda necla'nın kişiliğini göstermektedir. babasının evindeyken nasıl yaşadığını unutup hayatının en ince detaylarını bile değiştirmiş bir insandır kendisi (örneğin evinde ayakkabılarını çıkarmaması) bu hiç bir şeymiş gibi görünse de, sonradan görmenin en uç noktasıdır.
ayrıca yaptığı pisliğe rağmen* kendisini sütten çıkmış ak kaşık gibi göstermesi başka bir meseledir. kesinlikle dizinin en enteresan karakterlerinden biridir.
