bu nasıl bir dizidir ey ahali? bu nasıl bir ailedir? bi dert bitiyo, bi dert başlıyo. az önce validemle birlikte 10 dakikalığına evin önünde oturmaya çıktık, anam bütün mahalle bunu konuşuyo. yav zaten asgari ücretle ev geçindirmeye çalışan bi dünya aile yaşıyo bu memlekette. bunların da tek eğlenceleri ne yazık ki içi genelde bomboş olan televizyon. sen dayıyosun acıyı, dayıyosun karamsarlığı, dayıyosun hüznü insanlar acıdan geberiyolar. tamam ''hoppaaaa, tey tey tey, hey hey hey!'' diyerek nara atalım demiyorum ama ne bileyim biraz iç açıcı bişiler görse insanlar, tüm günün getirdiği stres ve sıkıntıdan az da olsa sıyrılırlar belki.
zaten o necla'ya da kılım. gitti özcan deniz'le aşk meşk olaylarına daldı.
dizi hakkında en doğru sözü cevriye hanımın söylediği dizi.
--spoiler--
fiko'ya telefon gelir kardeşin şofbenden zehirlendi gel diye fiko da istanbul'a gitmek için yola çıkmak üzereyken cevriye hanım yarar; ''sakın gelmek için acele etme nasıl olsa birkaç güne kalmaz yine bi olay olur.''
--spoiler--
önceleri sırf necla için izlediğim lakin daha sonra insanı boğacak dereceye varan dram unsurları sebebiyle ürpererek kaçındığım dert küpü, sabır taşı misali oyunculardan mürekkep hayal mahsulü bir dizi. reşat nuri mezarında müsterih midir orasını bilmem. yalnız senarist şahsi sorun üretme noktasında çok mahir olan hayal gücü için tebrik ediyorum. aklıma usa geldi nedense?
başak sayan'ın oyuncular bile yeni sezonda olacaklara çok şaşırdı demesiyle içime merak tohumlarını iyice serpilmesine yol açan dizi. şunu da anlamış bulunuyorum ki bu dizi neşeli çekilmiyor. kahvaltıda güzel sohbetler falan hadi acı çekin lan diyesim geliyor. nitekim haftaya başlıyor acılar üzüntüler ohh. derdim tasam yok bunlara üzülüyorum.* bu arada perihan savaş'ı görünce aklıma abraham, fahriye evden'i görünce de özcan deniz geliyor aklıma.*
yavaş yavaş dizide ki kahramanların karakterlerini değiştirdiği dizi. öyle ya. ne oldu bizim sabırlı fikret'e. hani her acıyı üstlenir , ağlardı hepimizin yerine. bak yavaş yavaş tırnaklarını , dişlerini göstermeye başladı.
ferhunde nin annesi olarak diziye dahil olan karakter tam bir hayal kırıklığıdır, ferhundenin annesini daha yırtıcı, asarım keserim tarzında beklerdik doğrusu..
edit: delice arkadaşımızın uyarısı ile perihan savaşın diziye yeni dahil olmadığını ilk bölümlerde de bikaç kere oynadığını öğrenmiş bulunmaktayım. beni bilgisi ile aydınlattığı için delice ye teşekkür ederim. ama yinede olmamış işde olmamış.. valla olmamış yahu...
fikret'e, iyi niyetine, sessizliğine ve "yapma tahsin!" demelerine illet olunan dizi. kızım bi sesin çıksın yaa. nesin sen öyle mıy mıy mıy. ne o öyle "cevriye hanım..."lar, "yapma tahsin...", "dur"lar falan? izleyenler bilirler, bu fikret evdeyken ferhunde'yle bile aşık atabiliyordu, hatta iyi laf da geçiriyordur, g*t falan ediyordu onu. bu kıza evlenince bi haller oldu. yeter yahu, cinnet falan geçirsin artık şu kız, cevriye'nin üzerine yürüsün, bütün eşyalarını kapının önüne koysun, tahsin'i de doldursun. kurulsun o eve, ohhh. rahatlayalım biz de seyirci olarak!
en fazla 5 dakika bakabildiğim dizi. yaprak dökümü(21) yazısını görünce yayından kaldırıldı diye bayağı sevinmiştim ama lanet olsun yanılmışım. neyse her şeyden önce inanılmaz arabesk bir dizi her bela bu aileyi mi bulur amına koyayım. o bunu düdükler, biri entrika peşinde, dallası bile geçti anasını satayım.
bu kadar konuşulunca oturup bir bölümünü de ben izledim. Efendim millet buna 81 bölüm nasıl dayanmış inanmak çok güç. Böyle bir gerilim, gerginlik görmedim ben. Dizi bitince insana hayat anlamsız, dünya boktan geliyor. Toplum sağlığı açısından yayınının durdurulması gerekir. 81 bölümü birden izleyenlerin psikolojik destek almasını şiddetle tavsiye ediyorum. Yoksa insanın üstüne bıraktığı o hava tek başına mümkün değil dağılsın.
Ben anlamadım, şimdi bu Leyla bu neclayı buldu ya banyo da baygın şekilde. Bu sahnede ben kardeş sevgisine ait bir şey göremedim, kız yerde baygın, sonuçta leyla da çok gaddar bir insan olmalı ki onu hastaheneye götürmesin. Bunun dışında evin içinde "kardeşim! kardeşime bir şey oldu! yardım edin" şeklinde bağırması olsun ya da bu sezon barıştıkları sahne olsun bir gram dahi duygulanmadığım dizidir. bunun dışında dizi zaten dram değil kelimenin tam anlamıyla gerilimdir.
ali rıza beyin her bölüm 57 kere onurdan gururdan bahsetmesiyle iyice kabak tadı vermiş dizidir. ulan şu başına gelenlere bak hangi onurdan bahsediosun? dünyanın en onursuz adamı konumundasın zaten hali hazırda. bi de haciz gelse ne farkeder ki.
yayınlanan son bölümü itibariyle nihayet taksiden toplu taşıma araçlarına geçiş yapan ailenin bulunduğu dizi. e haciz de geldi artık hala mı taksi diyecek seyirciden korktular herhalde.
yurt kantinlerini tıka basa kız dolduran ayrıca uğruna 1 saat önceden rezerve masalar oluşturulan kanald dizisi ,masanın dolu olduğu mesajını masanın üstünde hırka ,çanta ne bilyim biraz salaksa kızımız cüzdan benzeri nesne konularak verilebilir. velhasıl efendim sene içi izlenecek dizi değildir yaz tatilinde seyredilesi eğlencelik dizidir.
ferunde'nin ayar manyağı olduğu bölüm. şevket coştu, çıkmaz o laflar ferhunde'den. ayrıca yaman beyin o kırıtık bilmiş sevgilisi sinir bozmak için yaratılmış. ben bitki çayı koyucam şekerim tripleri, akıl vermeleri, üstten üsten bakmaları. o ne ya.
cenabetliklerin peş peşe, sıralandığı dizi.
en çok tahsin'e üzülüyorum. adam, harbi adam, helal olsun adamı. şevket'te iyidir, hayattan tokat ardına tokat yemekle meşguldür.
