matmazel deniz'in aşk-ı memnu faciasından sonra gişe memurluğu yapmaya başladığını gördüğümüz dizi.
aşk-ı memnu esintileri bununla da bitmiyor; bomboş konağın içinde kameranın hızlı bir geçiş yapması da aşk-ı memnu finalinin izlerini taşımaktadır. ne alaka ki?
ayrıca; çok ama çok tırt bir sondu. tamam hüzünlüydü çok. ama bari adam gibi bir son yazsaydınız, sadece gözyaşı ve hüzün olmayaydı iyi olacağıdı. bari son bölümde bir nebze mutluluk olaydı ya.
çok alakasız bir şekilde bitti. necla n'oldu? ferhunde n'oldu? hiçbir boku bağlayamadılar gene.
Şevket'in Sedef'in ardından bakması sahnesi iyiydi. Sonracığıma trenin kalkışındaki veda da acıklıydı. Amma velakin Bu trenle trabzon'a nasıl varılacağını çözemedik. Annemin yorumu ile anca samsun'A kadar gideceklerinden eminik. *
finali vurucu oldu kim ne derse desin şahsen ben hiç doğru dürüst izlememe rağmen yüreğim burkuldu. çok içtendi bence. en çok şevket için üzüldüm göremedi babasını. köşkün o boş halini gösterdiklerinde aşk-ı memnu finaline benzettim. mutlu son beklemiştim aslında..
oh be şükür bitti diyen ergenlerin tv de ne seyrettiğini pek merak etmeme neden olan dizidir..
ne seyrediyosunuz lan hakikatten...bez bebek? küçük sırlar? akasya durağı? arka sokaklar? ne ne? yok yok siz kesin sienbisi seyrediyosunuzdur orta okulda öğrendiğiniz ingilizceyle...lost most, despireytıd haauz vayf, hep bu tarz falan he mi?
arka plana keman sesi ve toygar ısıklının sarkılarından herhangi birini koyun insan avrupa yakası finalinde bile ağlar.
biten dizidir. önümüzdeki dizilere bakacağız.
trabzona demir yolunu döşeyen dizidir. ulan bir tane adam bile düşünemez mi? arkadaş trabzona demir yolu yok biz nasıl oraya trenle gideriz diye. büyük mantık hatası.
5 yıl boyunca içinde zaman zaman(tamam oldukça) saçmalık olmasına rağmen, Ali Rıza Bey in ölüm sahnesiyle yine de ağlatmış dizidir. "Her aile bir ağaçtır" lafını hafızamıza kazıtmasıyla,bölüm sonunda gösterilen aile fotoğraflarıyla kendi kitlesini yarattığı kanaatindeyim.
açık açık söyleyeyim üşenmeden okuyup dizi bitti diye sevinç naraları atanların hepsine benden eksi aldıran dizidir.
bunu yaparken de sizin görüşünüz karışamam diyordum lakin izlemememe rağmen o kadar yıl boyu çarşamba akşamlarını paylaşmış benim için "hatıra" değerinde olan diziyi hiçe saymanızı düşünüyorum ve ikincisi ağır basıyor.
orada birsürü insanın beş yılda yaşlanması, oyunculuğu, emeği yatıyor ve bir kalemde alay edilerek üzeri çizilmemeli. bir kere hatıraya bu yapılmaz ki...
bu diziyi hiç seyretmedim desem yeridir. sıkıcıydı baya.
ama final bölümü itibariyle bana şu sahnede "oha" dedirtmiştir.
evin esas oğlu hapisten çıkıyor, trene binecek karşısında ferhunde denilen şırfıntının 2. kocası. zaten 1. kocası kendisi. neyse efendim ferhundenin 2. kocası 1. kocasına para mıdır nedir bir zarf verdi ve şu cümleyi kurdu.
"biz kardeşiz"...
hade len...nerde öyle toplum amk?
yani biri bana "bu diziyi özetle" diyecek olursa hiç düşünmeden bu sahneyi örneklerim arkadaş...