Üniversitenin yemekhanesinde yemek yiyorduk o an.
4 kişi idik.
2 türk bi araya gelince ya siyaset yapılır ya da futbol konuşulur.
Bizim tercihimiz futbol oldu.
Arkadaş köyü fenerli aga, sizin maç kiminle bu hafta dedim.
O da, işaret parmağı ile baş parmağını birleştirip top işareti yaptı ve bursa ile dedi.
Tam karşısında yemek yiyen arkadaşımız da Bursalı.
O an'ı anlatamıyorum, herkes kıpkırmızı oldu, bursalının diyeceğini beklemistik.
O da gelerek ölüm ben aslen erzurumluyum diyerek mahcubiyetini azaltmıştı.
Bir aramadan sonra telefon kapalı olduğu halde tüm gün kulakta telefonla dolaşmak kulakta telefonla bilgisayar oynamaya çalışmak yiyecek yemek televizyon izlemek ve akşam akşam telefonum kayıp diye ortalığı ayağı kaldırmak. (bkz: daha neler aq) ve yine başka bir gün bir elde çöp bir elde tel giderken konteynıra telefonu atıp eve çöp torbasıyla dönmek mesaj yazmak için elimi kaldırdığımda anladım durumu. galiba bir saat konteynırdan çıkmadım ama yinede buldum telefonu bir kutu ıslak mendil harcadım 5 dakikada. ( bu kadar mallık yeter birazdan sizinkilere bakalım )
uyducuda çalışırken servise gittiğim bir müşterinin evinden çıkarken parayı alıp "hayırlı işler" demiştim. 1 saniye durup "hayırlı günler" ile sıvamaya çalışmıştım bir de. ulan hem para alınıp hem hayırlı işler denilir mi aklımı s*keyim ya.
küllükte yeni yakılmış sigara varken yeni bir tane yakmak. (çok yaparım).
ortaokuldayken kapıyı kilitleyip anahtarı üzerinde unutup top oynamaya gitmek, devamında beni çağırmaya gelen arkadaşın anahtarı alıp gelmesi.
çaydanlığı ocakta unutup kapkara olması.
çalıştığım bir yerde, gece 11-12 arası işten çıkıp eve geldiğimde aha, çayın altını açık unuttum deyip taksiyle iş yerine gitmek , kapı önüne gelince iş yeri anahtarını evde çantada unuttuğumu farketmek (işyeri önüne gelince ocağı açık unutmadığımı hatırladım. Ancak bu defa da dönüş için param kalmamıştı ve yürüyerek eve dönmüştüm (8 km).
Bir gün antrenman çıkışı yorgun argın otobüse bindim, birazda kafam karışık birşeyler düşünüyordum. Kulaklık takılı olduğundan şoförün ve sıra bekleyenlerin sesini duymuyorum. Ordakiler beni çağırıyormuş koltuğa oturunca farkettim. kart okummamış. Neyse okuttum döndüm arkama bi baktım. (Normalde böyle konularda hiç utanmam la) bizim antrenmanda bi kız var(accık hoşlanıyom gibi kızdan) olacak ya illa oda otobüsteymiş. Kiz bana guluyodu galiba. Allah, dedim kızın yanında da rezil olduk, artık beni mal sanar. Bu kızda rotadan çıktı. Ah benim gerizekali kafam derken bu fırsatta bok yoluna gitti.
Arabayı yeni kullanmaya başlamışım o zamanlar apartmanın otoparkta böyle kendimce alıştırma yapıyordun neyse bir kız vardı onunla yazışıyorduk ince konular yanı her neyse bende arabayı park edeceğim geri geri geliyorum usta şöför edası ile kızla da mesajlaşıyorum tabi o tak tuk ses gelene kadar.
Arkada ki Arabanın tamponu indirmişim hayatımda ki en aptalca dalgınlık buydu kıza söylemedim tabi kaza yaptığımı.
Bir tanıdığım lise tercihlerinde kadıköy anadolu lisesi'ni işaretleyeceğine kadıköy lisesi 'ni işaretlemişti. 1 yıl boyunca kadıköy lisesi'nde okuyup 2 . Yıl geçiş yapmıştı. sen aylarca çalış kadıköy anadolu lisesi'ne gidecek kadar puan yap ama gideme.
ankara beytepe metrosunda turnikeden ankarakartı basmadan geçmeye çalışmam. hatta kartı elimde tutuyorum ama hiç farkında değilim o an olayın. turnikeyi zorlayıp duruyorum. arkamdaki teyze kartı okutmadan geçemezsin deyince anladım durumu. tabi teyzeler ve arkadaşlarım baya güldüler duruma.
Elimdeki sigara paketimi arabanın içi dahil üzerimde bulunan bütün ceplerimde aramam ve bunu yanımda ki iş arkadaşımın farketmesi akabinde oluşan kahkaha sesiyle kendime gelişim. Dalgınlığıma gülememem, zira 10 dakika önce toplantıda 200 bin liralık işi kaçırmıştık.
Cok yorgun eve gelip yatmadan once dis fircalamak icin wc ye gidip dis fircasina macunu surup macunun tupunu agzima sokup dis fircasini yerine yerlestirmek. Birde niye girmiyor bu agzima lan diyip kizismak.
Uzun ve yorucu günün sonunda, uçaktan inen yolcuya "hoşgeldiniz" demek. Suratına baktığım yolcunun, bozuntuya vermeyip, "iyi günler" demesinden sonra, "ne diyorum lan ben?" Deyip durumu ,"güle güle"ye çevirip düzeltmek.
