sözlüğe girip bir başlık açmak istemek arama çubuğuna başlığın ismini girmek ardından entry yazmak için olan beyaz dikdörtgeni aramak, bulamamak... daha sonra heralde temayla oynuyorlar demek, ardından özel mesajları aramak bulamamak gelişmeleri ve beni aramak bulamamak, delirmek, çıldırmak, entry yazmak istemek, beyaz dikdörtgeni hala bulamamak ve en bombası son olarak giriş yapmadığını farketmek... *
nişanlı'nın evinde ailece otururken nişanlının akrabaları gelmiştir. Aileye sonradan giren kişi olarak sessiz ve ezik damat modunda bir köşede oturulmuştur. Bir ara ses ince çıkmasın diye öksürülür sonra nişanlının eniştesine "ne iş yapardınız?" diye soracak cesaret toplanır. Alınan "taşeronum" cevabını kulaklar "gazinocuyum" diye anlar ve dil "gazinocusunuz ha" diye tekrar eder. "Gazinocu değilim, taşeronum" cevabından sonra kızarılır, oturulur ve akşam boyunca bir daha muhabbet edilmez.
Aylar geçer, gün gelir, nişanlının teyzelerine yemeğe gidilir. Enişte yine oradadır ve aradan geçen zamana rağmen insanın beyninde bulunan ufak, sinsi bir hücre, bilinçaltının derinliklerinde o adamı gazinocu bellemiştir bir kere. Yemeğin ortasında "ee abi gazino nasıl gidiyo?" diye sorulur. Sessizlik olur. Büyüklerin anlamayan, Nişanlının ise şimşek çakan bakışları zamanı dondurur.
dışarı çıkılacaktır , asansöre binip sevdicek beklenir * beklerken asaösörün kapısının kapanmaması gerektiği unutulduğundan üst katlardan gelen ani bir çağırma sesi ile dancerinthedark kendini apartmanın 12. katında bulur *
beylikdüzünden taksime gidilecektir durakta iki adet ikisinde de akbank reklamı olan otobüs durmaktadır , bunlardan biri taksim diğeri mecidiyeköy otobüsüdür fakat taksim otobüsü biletli mköy otobüsü ise özel halk otobüsüdür yani paralıdır , bünye 50 m ilerdeki bilet gişesine doğru gider , bileti alıp döndüğünde önce kalkacak olan mköy otobüsü taksimle yer değiştirmiştir , "ulan bu az önce biletliydi 2 dakika içinde ne oldu " denmediği için paşa paşa mköy otobüsüne binilir ve yenen halt 1 saat sonra halıcıoğlunda anlaşılır
birde şöyle bir olay vardır. fm 2006 oynarken kardeş bilgisayarın başına gelir, saatlerdir bilgisayarın başında transfer yapacağım, maç kazanacağım, modundaki abiye bakarak "abi birazda ben oynayabilir miyim?" der. abi gerek yaşının büyük olması sebebiyle, gerekse oyunun hastası olması sebebiyle kardeşe sadece bir bakış atar, bu bakış kelimelere dökülmeye çalışılsa 3 sayfa tutacak bir bakıştır, kaldırıp camdan atmaktan başlayarak sürüm sürüm süründürmeye kadar giden manalar içerir. o sırada telefon çalar, kardeş için bilgisayarın başına geçme fırsatı doğmuştur. kardeşe sağlam bir tehdit savrulur ve telefona bakmaya gidilir, telefona kardeş gönderilmemiştir; çünkü çalan telefon ceptir, diğer odadadır ve arayanın kardeş tarafından görülmemesi lazımdır. kardeş tanındığından alelacele telefona cevap verilir ve bilgisayarın başına koşturulur, tahmin edildiği gibi kardeş oyundan çıkmak üzeredir. monitördeki bir menude yes, no ve cancel yazmaktadır. kardeş bilgisayarın başından kaldırılıp atılmanın verdiği acıyla "abi yeter ya çık artık" der. abi gazla hayır deyip no*ya basar, ve ekrandaki yazının, "çıkmadan önce kaydetmek ister misiniz?" olduğunu noya bastıktan bir kaç nanosaniye sonra farkeder. gülen kardeş dövülür, çok uzun zaman aldığı için autosave seçeneğinin kaldırılmasına kızılır, fm 2006 silinir * , telefon açan arkadaşa * usulünce sövülür ve uzun bir müddet küs kalınır, hayattan zevk alınmaz vs,vs,vs...
atmak için evden alınmış olan çöpü okul önüne kadar götürmek, okul önüne gelindiğinde hadi yaa çöpü atcaktım ben, dedikten sonra sanki sokakta hiç çöp atılcak yer yok gibi dönüp evin önüne çöpü atmak sonra tekrar okula gitmek.
aynı salonda iki hocanın sınavı birden yapılırken, önündaki kağıda aldırmadan diğer hoca için yazdırılan soruları da kendi cevap kağıdına ekleyen; eklediği soruları cevaplayan; normalde sıfır alması gereken öğrencinin, hocaya yalvarmak ve azarlanmak suretiyle dersten geçme durumu.*
bu en güzel örnek verilerek anlatılabilir.
ör: dişçilik okuyan arkadaşımın,msn messenger da bölümünden biriyle konuşurken alçılardan bahsetmesi üzerine, düşünürken, o arada halini hatrını soran başka bir arkadaşına yazdığı cevap...