sabah uyanınca gelen yoğun çiş isteği üzerine, çöp kovasına işemeye kalkmaktir. niye ve hangi kafayla yaptığım hakkında hiçbir fikrim yok ama saatlerce gülmüştüm bu duruma.
yıllar önce balıkesir de oturduğum zamanlarda geçmiştir bu hadise başımdan.
balıkesir de adnan menderes mahallesinde ikamet ediyordum o zamanlar.
çok beğendiğim bir komşumuz vardı ipek adında, ablamın arkadaşıydı aynı zamanda.
ablam bir gün evde canı sıkıldığı için ipeklere gitti , benimde yapacak bir şeyim olmadığı için televizyonu çıkarttim balkona aldım elime kumandayı , kuruldum karşısına.
bilirsiniz , o zamanlar çok popüler olan biscolata reklamı vardı.
biscolata reklamı çıktıktan sonra istemsiz bir şekilde elimi saçıma götürdüm ve arkaya doğru attırırken " my sweat biscolata , biscolata , biscolata" derken kendimi çok kaptırmışım ve surat ifadem değişmiş aynı zaman da.
ablamın ve ipeğin balkonda olup beni görme ihtimalini dahi düşünemedim , bir ara tüm sokakta kahkaha sesleri yankılandı.
kendime geldiğimde ablamın ve ipeğin gülmekten maymun olduğu , beni işaret eden parmaklarla ve ifade ile karşılaştım.
siktiğim reklamları , ertesi gün ipeği gördüm durakta , beni görmemesi için başımı egdim ama ne nafile. ipek beni görüce " biscolata erkegi naaabeerrrrr" diye seslendi.
iyiyim canım senden naber diyebildim sadece.
aradan yıllar geçti , geçenlerde ablama beni sormuş biscolata napıyor diye.
varın siz düşünün kızın aklında nasıl bir yer ettiyse.
Bir keresinde ofise giderken yakındaki markete uğradım kek falan aldım kahvaltı için arabayı orada çalışır vaziyette bırakıp yürüyerek gitmişim ofise. 2 saat sonra lazım oldu o zaman fark ettim arabanın olmadığını sonra gidip aldım, allahtan bişey olmamış.
işten kafa kazan vaziyette çıkıp eve gitmek üzere otobüs durağına seyretmek, yolun yanlış tarafındaki doğru numaralı otobüse binmek, şehir turu atmaktır. neyse ki numara doğru da en azından eve varabildim.
elde kumanda televizyon izlerken, annenin "yumurtaları dolaba dizsene" demesi üzerine elindeki kumandayı da buz dolabına koyup, evde çılgınlar gibi kumanda aramak.
Yaklaşık beş dk önce uyandım. Kol saatime baktım. Sabah olduğunu zannedip her sabah günaydın mesajı attığım kişilere günaydın yazıp gönderdim.
Hadi benim halim ortada, attıklarımın da gayet ciddi günaydın yazmalarını anlayamadım.
-yoldaki direğe çarmak
-yanlış kişiye yanlış mesajı göndermek
-karşıdaki uzun saçlı erkeğe abla diye seslenmek.
-kısa saçlı bir kızı(ben) erkek zannetmek.
Kazağımı etiketiyle giyip dışarıya çıkmıştım. Saatlerce uyaran olmadı ve öylece gezdim. En son otobüste arkamda oturan birisi söyleyebildi de beraber etiket kopardık.
ilk anlatacağım aptalca dalgınlık hakikaten ben değil bir arkadaş vakası ama cidden ben değilim olayın kahramanı. 2. anlatacağımdaki baş mal benim bak yalan yok.
askerdeyiz... uzun dönem 15 ay. karakolda gece çavuşuyum. gündüz olandan bitenden haberim yok anca akşam 5'te uyandıktan sonra havadisleri alıyorum. neyse koğuşta uyandım. giyindim indim aşağıya. nöbetçileri değiştirdim. nöbetteki asker anlattı...
gündüz askerlerden biri -ki kendisi tabir-i caizse tam bir piçti, karaktersiz bir çocuktu, psikopatım ayağına takılan hergelelerdendi- 100 lirasını katlıyor ve sigara paketinin poşetine sokuyor, aradan sıkıştırıyor. daha sonra bira içmek için kazan dairesine giriyor. birasını içiyor tabi bira sigarasız olmaz o sürede paketteki son sigarasını da içiyor... birası ve sigarası bitince kömür kazanının kapağını açıp sigara kutusunu ve bira kutusunu kazana atıyor. kapağı kapattıktan sonra düşüyor köşeli jeton... hop gitti 100 lira.**
benim olayım da iyiydi aslında yazınca pek komik gelmez ama yine de yazayım.
fena yoğun bir şirket günü... herkesin giremediği bir oda var şirkette. ben girenlerdenim. ama o gün nasıl yoğun kafam nasıl doluysa artık odaya girdim flash belleği bilgisayara taktım işimi hallettim odadan çıkarken kapıyı kilitlemek zorunlu... ben de odadan çıktım kapıyı kilitlemeye çalışıyorum ama bunu elimdeki flash belleğin ucuyla yapıyorum... o esnada arkadaş anahtar yeni mi? deyince ayıktım. tepki tabi ki hay amk oldu.
atv den indim markete gidip geldim motora tam binecektim ki telefonum çaldı bi yandan telefonda konuşup diğer yandan telefonumu arıyordum eve dönmek için .
- kulakta kulaklık takili müzik çalarken dakikalarca kulaklik aramak.
- hocaya odasından çıkarken "hayırlı işler" demek.
- arkadaş telefonu uzun süre acmayinca "açmıyor gerizekali" demek ve o sırada telefonun acilmis olduğunu farketmek.
- yakını ölmüş birini teselli etmeye çalışırken "çıkmamış candan umit kesilmez" deyivermek.
- kilolu bir kadını hamile zannedip "hamile kıyafeti maalesef yok efendim" demek.
- sofrayı kurup daha millet yemeye başlamadan geri toplamaya baslamak. (evet çok dalgindim, ruh gibi olduğum bir dönemdi.)
- arkadaşa yollanmak istenen komik ve cinsel içerikli fotoğrafın whatsapp'tan babaya yollanmasi. (neyse ki kardeşim olaya müdahil olup babam görmeden silmisti.*)
havaalanına iş için gitmiştim. biz sizi ararız deyince işsizliğin getirdiği dalgınlıkla metrodan inip tekrar havaalanına giden otobüse bindim. yolu yarıladıktan sonra jeton düştü abi nereye gidiyor bu otobüs diye sordum şoförün cevabı net havaalanına.