Zamanında hoşlandığım çocukla ilgili öğrendiğim ölüm kalım meselesi olan dedikoduları yakın arkadaşıma mesaj olarak bir güzel yazdım. Ve gönderdim..
Sonra giden kutusuna girdim. inanmak istemedim sözlük. Yanlışlıkla çocuğa atmışım mesajı.
Gerçi sonra sevgili olduk ama olsun..
Neyse sonuç olarak; kesinlikle mesaj gönderilmeden önce 3 kez sorulmalı. Çok akıllı telefonlarımız bunu da akıl etmeli.
yıllar önce ikili ilişki entrikaları içinde kalan ve bu konularda tam bir mal olan saturn; kuzeninin eski sevgilisine kuzenin isteğiyle yavşak bir kız rolünde mesaj atıp ağzından laf almaya çalışırken aynı zamanda aynı kişiyle mesajlaşan kuzenine durum raporu içeren mesajlar atmakta ve neler söylemesi konusunda tavsiyeler vermektedir. tabi ki spontane gelişen olaylar ve son hız giden mesajlar arasında eninde sonunda beyin yanması kurbanı olarak kuzenine atacağı mesajı çocuğa atınca akıl almaz bir ayar yemiş ve hayatının sayılı rezilliklerinden birini de tecrübe etmiştir. ayrıca kuzeninin ilişkisini de bir daha telafi olamayacak derecede mahvetmiştir...
otobüste karşılıklı koltuklarda düz otururken otururken karşıdaki kişinin kalkmasıyla refleks olarak birden ters olan koltuğa oturmak bilmiyorum anlatabildim mi ?
vinçi göreve hazırlamak için binilir, tabii hem bom sürülecek, hemde halat verilecektir.
Tabii bom sürülür. ama halat verme işi dalgınlıkla unutulur. Akabinde gelen 'çaath' sesi saniyelik soğuk ter attırır. Halat bitince, kanca bomun ucuna çarpar ve makaradan bir parça kopartır.
Allah'tan halat kopmamıştır. Zira altında (mecburiyetten) çalışan işçiler vardır.
Aşağı yukarı 100 kg'lık bir kancanın oraya düşmesi bir felaket olurdu.
askerdeyken çarşı iznimde gittiğim internet kafede çalışan kızın \"bir şey alır mısınız?\" sorusunu anlamayıp \"efendim?\" demek yerine \"emredin?\" demişliğim olmuştur. **
1. odanı topluyorsundur. Bir elinde bulaşığa gidecek bardaklar, bir elinde de kirli çamaşırlar vardır. Çıkarsın odadan ve bardakları kirli çamaşır sepetine, kirli çamaşırları da tezgahın üzerine bırakır odana geri dönersin.
2. her gün bindiğin serviste inerken kullandığın klasik söz vardır. "Abi kapıyı açar mısın?" kapı şoför kontrolünde açılmaktadır. bir gün değişiklik olsun diye şoförün yanındaki koltuğa oturursun ve kendin açman gereken kapı için şoföre; "abi kapıyı açar mısın?" dersin. Şoförün acayip bakışı ve kocaman servisin içindekilerin kahkahaları eşliğinde kapıyı açması gerekenin kendin olduğunu anlarsın.
3. Ailecek arabadasınız. Babanız arabayı kullanıyor. Yol boş, babanızın biraz daha hızlı gitmesini istiyorsunuz ve şöyle diyorsunuz: "Baba gaz basa, gaz basa." çocuğunun saçmaladığını fark eden baba, normal seyrinde devam ediyor arabayı kullanmaya.
Fakülteye girerken turnikeye öğrenci kimliği yerine kredi kartını okutmaya çalışmak ve bunu farkedemeyip güvenliğe abi yine mi bozuldu bunlar demek. Suç sürekli arıza çıkaran turnikelerde gerçekten.
yıllar önce liseye giderken, sabahın 7 sinde uyanır okula giderdim. bir sabah yolu yarıladım ve ne göreyim ayağımda banyo terlikleri. o zaman garipsemiş olsamda, şimdi aklıma geldikçe gülerim .
Çay demleyecekken kuru çayı demlik yerine bardağa götürdüğümü fark ettim, sonra ne yapıyorum ben derken bu sefer de çaydanlık altına yoneldigimi fark ettim. Sonunda demdiği tutturdum.
