yeni doğum yapmış, kırk uçurmaya gelmiş teyzeyi yolcu ederken. allah bağışlasın ne tatlı ne güzel bebek doğurmuşsun yerine; eniştemle elinize sağlık çok güzel çocuk yapmışsınız demek...
erkek arkadaşımla yeni sevgili olduğum zamanlar,kahvaltıya çağırmıştım.kahvaltıda menemen vardı.çok sulu olmuştu.aramızdaki diyalog aynen şöyle:
-menemen sulu olmuş kusura bakma ya.
+ya canım önemli değil şu bekarlık bizi iyice midesiz yaptı zaten.
hangi nerde henüz ilkokul 3. sınıf öğrencisidir. okulda öğretmenler her sabah andımızı okutması için bir öğrenciyi seçerler. andımızı okutmanın hayali ile yaşayan bünye nihayet öğretmenler tarafından bu üstün vazife için seçilir. yalnız bir konu vardır; bu görevi daha önceden üstlenen öğrenciler, görev bitince ya '' iyi dersler arkadaşlar'' ya da ''derslerinizde başarılar arkadaşlar'' sözü ile kapanışı yapıp öyle bitirirler vazifeyi. heyecanlı yaşam formu hangi nerde bu kapanış cümlesine gelince stresten bocalar, hangi cümleyi seçeceğini bilemez ve tüm okulun önünde muteşem rezillik anı;
Hasta halde dışarı çıkan ve boncuk boncuk terleyen CoA, piyango biletini değiştirmek için amcanın birine yanaşır; * - abi ya sen amatör* değiştiriyo musun?
kaldığımız apartın kampüs servisine binilir. bir diğer araba da meslek yüksek okuluna gitmektedir. yola çıkmamıza birkaç dakika kala koşarak bir kız gelir ve araba içindeki çocuğa sorar .
Eğitim fakültesi mezunu olan * öğretmene ; kıytırık* eğitimi kazananlara benim bölümden çok sevindiniz demek. *
O değil de Hocanın da haklısın demesi. O bambaşkaydı. *
arkadas *, boyunun kısalığından yakınmaktadır. cadıı kişisinin ağzından çıkan cümle:
+:ya canım önemli olan boyun değil,işlevin. *
-: (anlamsız bakışlar) oldu o zaman. peki.
abi ile girilen bir diyalogta "ben hayvansever bir insanım. " yerine "ben insansever bir hayvanım. " demek ve akabinde bu cümlenin birkaç gün ağızlardan düşmemesi.
profesör hocamız kırk beş yaşında, evli fakat henüz çocuğu olmamıştır. (hocamız çok çalışmaktadır.)
+: hocam, bebekleri çok seviyorsunuz. neden sizde bir tane yapmıyorsunuz?
hoca: çocuk yapacak zamanımız mı var?
daha sonra toparlamaya çalışarak "bakmaya, büyütmeye, ilgilenmeye zamanımız olmadığı için henüz düşünmüyoruz." der.
arkadaşımın kız arkadaşına kola koyarken sölediğim söz...
-sen istersin de ben koymaz mıyım yaa.. :S
sonrasında sessizlik hakim bişey daha sölesem sıvıyacağımın farkındayım.
söylenen değil de yazılan şöyle bir şey anlatabilirim
Güzide bir arkadaş yüksek kredili bir dersin sınavına girer tabi çalışamadığından ve hocanın kazık sorduğunu düşündüğünden sinirini kağıdı karalayarak geçirmeye çalışırken kağıda şunları yazıp sonra da yazdığını unutup asistanlara teslim eder, ' Hocam, biliyomusun çıkınca burdan napıcam, eczaneye gidip 10 kutu prezervatif alıcam ha neden bitane değil diyosan sadece seni değil tüm sülaleni ***** '.
Sonra kağıtta bunları yazdığını hatırlayıp 1001 türlü yalvarmayla asistanlardan kağıdı alıp siler ve okul hayatına kaldığı yerden devam eder.
arkadaşla msn'de yazışılmaktadır ve gerçekleştirmiş olduğumuz güzide sohbetin sonuna gelinmiştir. artık gerekli selamlar söylenip yavaş yavaş voltalama zamanı gelmiştir. gayet saf bir şekilde arkadaşa selamımı iletirsin diyerek diğer arkadaşı es geçmemişimdir ki bir anda karşı taraf kopmaya başlamıştır. tepkinin dozu artınca gözler hemen son yazdığım cümleye gitmiştir. sonuç olarak sıçtığımın msn'i bastığım ilk üç harfi almamıştır ve kodumun "k" ile "l" harflerinin yan yana olmasının bir sonucu olarak ikisine aynı anda basmışımdır. Ortaya çıkan sonuç;
astronomi dersinde gök küre'yi anlatırken, kızın tahtada göt küre demesi. akabinde utançtan oluşan kırmızı bir surat. sırıtan öğretmen, kahkaha atan öğrenci manzarası... hala gülüyorum sözlük...