herkesi aynı kefeye koyan insanlar olduğu müddetçe yaşanılacak korkudur.
tam korku da denmez. çekingenliktir aslında.
unutmamak gerek ki biz ne anlatırsak anlatalım, anlattıklarımız karşıdakinin anladığı kadardır.
insanların olaylara o kadar sığ, o kadar duygusuz, o kadar saçma sapan tepkileri oluyor ki artık herhalde yanlış olan benim hissine kapılıyorsunuz. evet bu iletişimsizliğin bir neticesi, kendini anlatmaktan bitap düşmüş olmanın verdiği sıkıntının en net tezahürü...
korkunç olan şeydir. çağımızdaki iletişimsizlikle beraber başını alıp gitmiştir. bir de işin içine ego ve empati eksikliği girince, işte o anda artık ne yapsak boştur. iki taraf da kendini anlamsız yere kötü hisseder. zaten hayatta stres yaşamak için bir çok sebep varken, nedendir? stresle birebir bağlantılı mıdır? bilinmez.
dolayısla yanlış anlaşılmaktan korkulan insanlara açıklama yapmak istendiğinde veya mecbur kalındığında, bahsi geçen kişinin, önce nasıl bir egoya ve empati yeteneğine sahip olduğunu anlamaya çalışmak ve ona göre davranmak gereklidir.
Korkunun ecele faydası yoktur, ne kadar yanlış anlaşılmak istemesiniz de bir şekilde yanlış anlaşılabilirsiniz. Bu sizin kendinizi ifade edememenizle alakalı değil, karşı tarafın bakış açısının çarpıklığından kaynaklanıyor olabilir ya da sizi kafasında yarattığı forma uydurmaya çalışıyor olabilir.