yan masada oturan teyzelerin konuşmasına kulak misafiriydim:
+ dün akşam cunda'daydık sepet peyniri aldık kahvaltıda hellim peyniri gibi kızarttık, çok güzel oldu.
- ayy eveeeet o peyniri helyum gibi kızartınca pek lezzetli oluyor.
yanlış olduğunu bilmemize rağmen ısrar ederek kullandığımız kelimelerdir. avrupa yakası'nın son bölümünde burhan altıntop ile cem yılmaz arasında geçen sahnede bulabiliriz bu tür yanlışları. burhan altıntop cem yılmaz'a:"bi fotoğraf çekinek mi?" demiştir. dilimizde buna benzer fiilleri kullanırız. "futbol oynayak mı?" gibi kelimeler, genelde çocuklar arasında kullanılır. ancak bunu ileriki yaşamına da taşıyanlar vardır.
günlük hayatta sık karşılaştığım yanlış kullanımlar.
"abi o şerefsiz ispiyoncu beni gambaz*lamış."
"istediği kadar konuşsun ben onu gaile* almıyorum."
(kaal kelimesini, kail, kaile ve kaide şeklinde kullananı da çok gördüm.)
"kafam o kadar güzeldi ki halüsülasyon* gördüm."
deniz kenarında, güneş altında oyun oynayan 8 yaşındaki çocuğun çok yandığını gören arkadaş, çocuğun annesine dönüp:
"siz bu çocuğu ultrasona mı soktunuz, çok yanmış vallahi." diyince üzerine uzun bir süre geyik çevirmiştik.
ultrason = solaryum