yalnızlık, evde tuvaletin kapısını kapatmamaktır. yalnızlık, eve geldiğinde ses olsun diye televizyonu açmaktır. yalnızlık, tek başına rakı içerken efkarını anlatamamaktır.
yalnızlığı tek cümleyle açıklamak yetmiyorsa, yalnızsınızdır..
çocukluğumda ailece yediğimiz yemekler geliyor aklıma. annemin beni sofraya davet etmesi... şimdi hiç birisi yok. mutfakta tek gördüğüm akşamdan kalma bulaşıklar. nice zamandır evde duyduğum tek ses kendi sesim. uyandığımda tek gördüğüm kişi benim.
sevmekte zor oluyor yalnız adama.. uyurken sarıldığın yorgan yastık iken bir zamanlar, sevdiğin kadına sarılıyorsun, saçlarıyla oynuyorsun uyurken.. sabahları kahvaltısını sen hazırlıyorsun, sen uyandırıyorsun öperek yanaklarını.. başını omzuna koymuş film izlerken dakikalarca hissettirmeden yüzünü izliyorsun, sarılıyorsun, daha sokuluyor sana.. böyle bir huzurun tarifi yok, kendini güvende hissediyorsun, aşk değil bu sadece, annene kardeşine duyduğun sarılma özlemi aslında.. acısını çıkarıyorsun yalnız geçen yılların..
sonra bir sabah uyandığında olmadığını görüyorsun. gitmesi gerektiğini ve gittiğini biliyorsun.. yalnızlığın ne boktan bir şey olduğunu o zaman anlıyorsun işte. yalnız adamın birine alışmaya hakkının olmadığını anlıyorsun..
Eğer bir amacın varsa veya ailen veya komşun ya da mahalle bakkalın varsa yalnız değilsin depresyondasın ancak etiket arıyorsun kendine yalnızlık hiçbir geminin ulaşamadığı adada olur sadece...
Yalnizlik bir sinavdir aslinda. Kisi yalnizlikta kendini bulur ve kendini sapasaglam bir kabukla sarar. Kendine hayali kisilikler olusturup karsisindaki kisilere bu sekilde tanitir kendini. Amac kendisini yalnizliga bogan sebebleri bidaha yasamamak.