hayatına birilerini sokmadan önce canı sıkılan ama hayatına birilerini dahil ettikten sonra,o sıkıntının bile ne kadar huzurlu olduğunu anlayan ve artık yalnız kalmaktan asla sıkılmayacak olan insandır.
yalnızlığın kıymetini bilen insandır. çevresinde birileri olmadığı için üzülmez, üzülmeyince de gayet tabii mutlu olur. mutlu olunca da canı sıkılmaz. canı sıkılmayınca... neyse gidiyom ben.
kendine yetebilen insandır. o insan ne güzel insandır. çevresinde sürekli insan olmasına gerek duymayan haliyle o insanlar için fedakarlık yapmak zorunda kalmayan insandır.
evimden binlerce kilometre uzaktayım. ailem ile aram çok iyidir ama arayıp sormazlar çünkü haddinden fazla sorumluluk almış biriyim işim gereği. aslında en çok arayıp sormaları gereken de benim çünkü bizim meslekte bir varsın bir yoksun ama işimde iyiyimdir güvenirler bana. herneyse yalnızlığı bu meslekten önce de seviyordum. şimdi de yalnızım. evimin terasında bilgisayarımla entry giriyorum, sokaktan geçenleri izliyorum, sigaramı içiyorum. iyiyiz vesselam. hiçkimsenin seni tanımamasının verdiği rahatlık, yarın iş var korkusu yok. istersen gece dışarı istediğini yap. bulunduğum yerde müstakil evler çoğunlukta ortam harika zaten. git gece koşuya çık eve gel sporunu yap. bu işte abi.
ailenin tek çocuğudur. küçüklüğünden beri hep yalnızdır ve kalabalıklar çoğu zaman sıkar onu. canı sıkıldığında yalnız kalıp mutlu bile olabilir. tıpkı küçüklüğündeki huzurlu yalnız günleri gibi.
Belki de kuru bir kalabalığa yalnızlığı tercih edendir. Düşünmeyi,kendisini dinlemeyi,kendisiyle vakit geçirmeyi seviyordur.
Sabaha karşı elinde bir fincan kahve ile karın gördüğü her yeri beyaza boyamasını izliyor ya da gecenin bir yarısı yağmurun penceresindeki tıkırtılarını dinliyor; sadece bunlardan bile büyük bir haz alıyor olabilir.
Kimbilir belki beklediği birisi vardır da o geldiğinde kendisini yalnız bulsun istiyordur.
Sessizliktir hayatının fon müziği...