Uzun sürerse manik atak olunacak durumdur. Ruh sağlığını büyük ölçüde etkiler, depresiflik yaratır, a-sosyal olmak kaçınılmaz hale gelmiştir.. Dışarıya çıkıldığında insanların kendi hakkında yorumlarda bulunduğunu zannetmek olasıdır. Bu tür insanlar sanki başkalaşmış varlıklarmış gibi diğer insanları beğenmez ve sevmez. Çok nadir olarak 1-2 kişiyle dostluk edinir ancak devamını getiremez, getirmek istemez. Dostu bulunmadığı ve meşgalesinin olmadığı için hayattan soğumaya başlar genellikle intiharlar bu yüzden meydana gelmiştir. insanlara sıcak yaklaşılması ve en kısa süre zarfında psikiyatr bölümüne gitmeleri gerekmektedir. Ne kadar kendilerinde sorun bulmak istemeseler de o kişiler depresyona girmişlerdir..
aileyle yasamaya oranla daha sık hasta olmaktir. vucudun, bagisikliklik sisteminin ayarlarini bozmaktir. sonra da "keske annem burada olsa da bana baksa!" diye hayiflanmaktir.
istediğin eşyayı istediğin yere koyabilirsin,istediğin zaman toplarsın,dolap sadece senindir,banyo sadece senindir,canın ne isterse onu yersin; kahvaltıda makarna,akşam yemeğinde tost.bazen tembellik eder döküntü içinde yaşarsın bazen de evi mis gibi yapıp şöyle bi ayaklarını uzatıp kahveni içersin.yanlız yaşamak candır.
gel gör ki o kahve bazen yalnız hiç keyif vermez be sözlük.aklına bişeyler gelir o an birine anlatmak istersin ama seni tek dinleyen yine kendin olursun.
aklı gereğinden fazla çalışmaktır. bir noktadan sonra her şeye kayıtsız kalma durumu hasıl olur. eğer sevgiliniz varsa keyifli hale gelir, yoksa her gece dışarı çıkarken maçı hep 3 ihtimalli düşünürsünüz.
Yalnız yaşamak,
-sabah uyandığında kimseye günaydın diyememektir.
-Kahvaltıda sadece 1 bardak, bir çatal koymaktır.
-Duştayken kimsenin kapıya vurmamasıdır.
-Televizyon izlerken kimsenin şu kanalı aç dememesidir.
yeter ki yalnzilik iste, sen hep yalnizsin, kendinleyken, yuzlerce insanlayken.
eger bir kere yalniz kaldiysan, icinde bir yerlerde sen hep yalnizsindir.
gozlerinin ve bedeninin durdugu yerde baska bedenlerin olmamasi ise icindeki yalnizligi taclandirmaktir sadece.
bok gibi bişi sözlük, 2 haftadır tatildeler bizimkiler, avize kırıldı annemin porselen demliğinin kulbunu kopardım, porselen su kabı elimden kaydı parçalandı, çamaşır ve bulaşığın halini hiç söylemiyorum sen tahmin et, gelin de bitsin artık bu çile.
banyo yaparken kapıyı kapamazsın, yaz günü evde cıbıl gezebilirsin, istemediğinde bulaşıkları yıkamaz, yemek bile yapmazsın, dışardan bişiler söylersin ya da yemek yemezsin kimse hadi ne yicez diye kafa ütülemez. he ütü demişken de sadece kendi ütünü yaparsın o da sabahları giyinmeden evvel. hafta sonu kafana göre plan yaparsın. ooohh düşününce bir sürü olumlu tarafı ortaya çıkıyor yalnız yaşamanın. en güzel tarafı da yanındakine rağmen yalnız olma derdinin olmaması.
evli-bekar yalnızlık tek başına yalnızlıktan daha ağırdır.
kırk yılda bir yemek pişirmeye niyetlenip, özenip bezenmek, güzel tabaklarda, güzel bir sunumla, mumuyla, şarabıyla tek başına keyif yaparken bir yandan da "tüh be tam da manitalık bir masa oldu, otur yalnız başına ye şimdi. aferin." diye hayıflanmaktır.