eğer aklından çıkmışsa yalnızlığın, gözlerini kapatman yetecek belki de sana senden başka kimsenin yoldaş olmadığını anlaman için.
ya da kalabalığın içindeyken bile konuşmalar sadece gürültüyse sana, çoktan yalnız kalmışsın sen aslında. sadece kendine bile itiraf edemediğin şeydir yalnızlığın o an.
hayatta başarılı ve her şey güzel gidiyorken etrafında çok insan olur, fakat işler ters gitmeye başlayınca anlarsın ki gerçek dostunun sayısı tek elindeki parmaklar kadar bile değilmiş, işte adama o zaman koyar.
neden yalnızım
beni seven kimse yok mu
neden birazdan kapının benimle konuşacağını sanıyorum
duvara seslensem cevap verir mi ki
bir bardak daha çay içsem mi
televizyonu açayım bari
sözlüğe mi girsem
bu akşam çok sıkıcı
yarında böyle mi olacak
annem ve babam ne yapıyor acaba
ablalarım evlerinde mutlular mı acaba
neden sürekli kendimle konuşuyorum
ben yalnız mıyım
ben...
arkadaşlarınla ertesi gün akşam yemeğe çıkmaya karar verirsiniz. kontörün olmadığı için onlar seni arayıp tam saati haber vereceklerdir. o gün gelir, aramalarını beklersin, aramazlar. seni almadan yemeğe gitmişlerdir.
işte bu, yalnızlıktır.
yolda yürürken, sevgilisine doğum günü videosu hazırlayan birinin, senden kameraya ''iyi ki doğdun'' gibi güzel dilekler söylemeni rica ettiği andır. için burkulur, lanet edersin.
kalp atışların tek ses olduğu, sessizliği kulaklarını yırttığı, yolda yürürken ellerin cebinde önüne bakakaldığın, kedehini hüzünle tokuşturduğun vakittir.