yürrrüüü bee diye hönkürdüğüm yazar şeyisi. o yazıyı senin yazdığına inanmıyorum dedim. ekmeği öptü üç kere sonra alnına filan koydu. o zaman inandım sen yazmışsın diye.
bütün şakaları elimizin tersiyle iteledik ve karşımıza bir mutluluk tablosu çıktı. ne güzel dedim. ne güzel çevremde mutlu olan insanların olması. lanet olası karanlık hayatımda, birilerinin mutlu olduğunu görmek bir ışık yakıyor zihnimde. bir umut oluyor bana. umarım bu mutluluk sonsuza uzanır. ne desem havada asılı. darısı başıma.
19 ocaklarda ve bilimum önemli günde mutlaka ve mutlaka cep mesajı atan şahsiyet. ''sen adam olacan da ben göremeyecem.'' diyorum. kızıyor yahu. her ne kadar geçenlerde şahsımı kızdıran bir hareket girişiminde bulunmuş olsa da affettim gibi.
ilkokul günlerimiz vardı eskiden hatırlarmısın, insanlara aptal salak dediğimiz.
onlar bizden büyük olduğu için hassittir deyip anamıza, bacımıza küfür ederlerdi, hiç onlardan olmak istemedik ki biz, eyvallah olmamışızda.
(bkz: #4499158) senin ilkokulda yazdığın şiirle son veriyorum.
"lise önü takılan ülkücü tayfası" tabirini hakaret olarak kullanmış yazarmış.
valla biz böyle büyüdük. bizim oralarda lise önünde takılan serserilere hakaret edilirdi. "serseri" diyorum. bir ülkücü lise önünde niye takılır? ya kız kesecektir, ya haraç mevzuu vardır, ya da solcu öğrenciye saldıracaktır. zira abilerinden ne görüyorlarsa onu yapıyor onlar da..
candır, cigerdir, kuzu sarmasıdır. öğrenmeye yatkınlığı ile takdire şayan bir beyne sahip olsa da bazen dikine dikine gidip beni de gıcık etmeyi ihmal etmez. çok sağlam gomünüstür ayrıca. yalnız felan da degildir...
sayesinde yaran yanlış okumalara pek bir güzel örnek verebileceğim yazarcığım arkadaşcığım. * facebook'ta ileti bölümünde yazan "biji bratiya gelan" * sözünü "biri bana gelsin" diye okuyarak kendimi aşmanın bir örneğine vesile olmuştur. aslında bu işte onun ne kadar payı vardır pek bilmemekle beraber yalnızca paylaşmak istediğimi belirtirim.
not: kendisini yine yeniden mutlu görmek ve bunda en ufak bir katkımın olmadığını bilmek de hem sevindirici hem üzüntü verici. **
bursa'da sıcacık yatağımın içinden internette sörf neyim yaparken ankara'da kar yağdığını bilmemi bekleyen insan evladı.
(bkz: ben sana bir şey demiyorum)
can sıkıntısını yenmesi için tavsiyelerime kulak vermesi gereken yazar. bir kere o ses tellerini yoracaksın arkadaşım. cem adrian'dan neyimiz eksik? olmadı ayağını seyret. ne bileyim moonwalk denemesi filan yap.
odaların da karartma yapılmış, bir kaç kalp kırığı dolu kalp organı.
kötülükleri görmüş, küresel ısınmaya katkı sağlayan binlerce ton gözyası döken göz.
seni seviuyorum sözünü, emeklemekten, yürüyüp, koşuncaya kadar duyamamış bi kulak.
yanlızlıktan devren kiralıktır.
bugün sabah güne benim yazılarımı okuyarak başlamış olan yazar insanıdır kendisi. o yüzdendir ki yoğun bir lazımiyete ihtiyaç duymaktadır. bol şans. yolu açık olsun.
yalnız bir hayat sürmesi gerektiğini düşündüğüm yazar. bir 10 sene sonra "uludağ sözlük yazarı 7 yaşındaki oğlunu balkondan aşağı fırlattı" gibisinden haberler görebiliriz. çok agresif. *
iyi yazar, iyi besiktasli, iyi ve genc insan. ilgi ve sevgiyle takip etmekteyiz... bir gun kendisiyle inonu' de omuz omuza yagmurlu bir gunde gormustum seni' yi soylemeyi ummaktayim ayrica.
