zor zanaattır kendileri. çoğu zaman can sıkar, can yakar. insanoğlu pek sevmesede bu durumu insanı hiç terketmez..başka bir deyişle sadıktır yani. belkide farkında olmadan her an ihtimali ile yaşıyoruz... ya da zamanı gelince oraya gitmek .. nereye mi? sence?
baştan kolay savuşturulabilecek bir durum değildir..zor karakterlidir kendisi...kurtulamıyosan , onunla yaşamayı öğrenmekten ve kendisiyle iyi geçinmekten başka pek bi seçenek bırakmaz insana..
ve bunun verdiği hafif bir acıdan oluşan idrak hissi.
-------------------------------------------------------
Dönülmez akşamin ufkundayiz, vakit çok geç;
Bu son fasildir ey ömrüm, nasil geçersen geç.
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatlari boşlukta simsiyah açilan
Ve arkasindan güneş dogmiyan büyük kapidan
Geçince başliycak bitmeyen sükunlu gece.
Gruba karşi bu son bahçelerde, keyfince,
Ya şevk içinde harab ol, ya aşk içinde gönül.
Ya lale açmalidir gögsümüzde yahut gül.
sana alıştım sanmıştım
bugün yarama bastın incindim
soğuk bir bayram gecesinde
yüzüme vurarak gerçeği
o kadar koymadı sevinme sakın
yalnız olan her zaman sensin
çok şükür Allah'ım var
söyle senin kimin var?
Anlamı olmalıydı yanlızlığın.
Yalnızlık kendisiydi insanın.
Anlamlar yitirilmeye başlandığında,
Nefes dediğim hayat mıydı?
Kaybolan...
Yalnızlığı severken aralarda
Ve yalnızlık beden ve akıl
Arasında kalmış
Kendimize özgü anlamlarsa
Yürek paylaşırsa bunları
Nefes dediğim hayat mıydı?
Can bulan... *
"korku duydu,
çünkü yalnızlık korku yaratır.
'benden başka hiçbir şey yoksa niçin korkayım?'diye düşündü.
O zaman korkusu geçti.
korkacak hiçbirşey yoktu;
çünkü korku ikinci bir varlık olduğu zaman gelir"