alışkanlıkları değiştirebilecek, bazen güzel bazen çekilmez olan olaydır. Yemek yapmak en büyük zevkinizken yaptığınız bir yemeğin 4-5gün bitmediğini görmek artık yemek yapmak istememeye yol açabilir. Hiç yemek yememeye başlarsınız yaptığınız yemekleri başkalarına yedirirsiniz ve yemeğin bitmesini beklersiniz...
yalnız yaşamak kişilik sahibi olmakla eşdeğerdir. yalnız kalabilen kişi yeterince olgunlaşmış, kendini tanıyan ve seven kişidir. Bir başkası ile beraber olmak ihtiyaçtan değil, sevgiden olmalı!!!!
-tuvalete gidince kapıyı kapatmamak.
-burnu karıştırmak.
-aynaya bakıp konuşmak.
-google a sıkılınca evde ne yapılır yazmak.
(bkz: aç götünü parmakla)
-uyurken ışıkları, bilgisayarı, televizyonu açık bırakmak.
-ımdb 7.0 üzeri izlenmedik film bırakmamak.
-markete gidişlerde bile komşuların mereklı bakışlarına maruz kalmak.
-bulaşık çıkcak diye yemek yapmamak.
-tariflerin en az iki kişilik olmasından mütevellit yapılan yemeklerin yarısını çöpe dökmek yada ziyan olmasın diye zorla yiyip kilo almak.
-yolda sokakta parkta; çoluk çocuk, aile, insan, hayvan, canlı vs türü, çeşidi farketmeksizin 2den fazla herşeyi kıskanmak ayran ayran bakmak. ö yleki maydanoz destesine bile tahammülü olmamak.
hasılı boku çıkarılmadan uzun yıllar sürdürülmemesi tavsiye olunan yaşamdır.
bir ay sonra benim de maruz kalacağım ve bu yüzden hem gergin hem de heyecanlı olduğum tek kişilik yaşam. korkuyorum aslında. zevkli gibi gözükse de yine de akşam kapını kapatınca en azından günle ilgili sıkınıtılarını heyecanlarını paylaşabileceğin iyi geceler dileyip yatabileğin kendi odanın değerini sana anlatabilecek birilerinin olması güzel. deneyip göreceğiz..
her gencin hayalidir herhalde.ev tutulur hayatı idame ettirecek kadar eşya alınır vs. tadından yenmez ilk zamanlar fakat zaman ilerledikce hafiften can sıkıntısı peydah olur. bi iki arkadaşını çağırısın ev bir anda adam dolar. bi iki kız yaparsın ortamlarda sonra ev kadın dolar. o kızlardan bir kaçını adam arkadaşlarından birkaçıyla tanıştırırsın sonra ev hem adam hem kadın dolar. sonra komşular rahatsız olur ev polis dolar ama yine de keyiflidir. kendi temizliğini, yemeğini yapacağına güvenen her insan denemelidir güzel tecrübedir.
kırk yılda bir yemek pişirmeye niyetlenip, özenip bezenmek, güzel tabaklarda, güzel bir sunumla, mumuyla, şarabıyla tek başına keyif yaparken bir yandan da "tüh be tam da manitalık bir masa oldu, otur yalnız başına ye şimdi. aferin." diye hayıflanmaktır.
banyo yaparken kapıyı kapamazsın, yaz günü evde cıbıl gezebilirsin, istemediğinde bulaşıkları yıkamaz, yemek bile yapmazsın, dışardan bişiler söylersin ya da yemek yemezsin kimse hadi ne yicez diye kafa ütülemez. he ütü demişken de sadece kendi ütünü yaparsın o da sabahları giyinmeden evvel. hafta sonu kafana göre plan yaparsın. ooohh düşününce bir sürü olumlu tarafı ortaya çıkıyor yalnız yaşamanın. en güzel tarafı da yanındakine rağmen yalnız olma derdinin olmaması.
evli-bekar yalnızlık tek başına yalnızlıktan daha ağırdır.
bok gibi bişi sözlük, 2 haftadır tatildeler bizimkiler, avize kırıldı annemin porselen demliğinin kulbunu kopardım, porselen su kabı elimden kaydı parçalandı, çamaşır ve bulaşığın halini hiç söylemiyorum sen tahmin et, gelin de bitsin artık bu çile.
yeter ki yalnzilik iste, sen hep yalnizsin, kendinleyken, yuzlerce insanlayken.
eger bir kere yalniz kaldiysan, icinde bir yerlerde sen hep yalnizsindir.
gozlerinin ve bedeninin durdugu yerde baska bedenlerin olmamasi ise icindeki yalnizligi taclandirmaktir sadece.
Yalnız yaşamak,
-sabah uyandığında kimseye günaydın diyememektir.
-Kahvaltıda sadece 1 bardak, bir çatal koymaktır.
-Duştayken kimsenin kapıya vurmamasıdır.
-Televizyon izlerken kimsenin şu kanalı aç dememesidir.