bazı tevil kaydırmalarının yapıldığı konudur.
henüz sonuna kadar okumadım ama, ilk okuduğum kısma dair eleştirilerimi serdedeyim:
öncelikle tufan'ın 5.000 yıl önce ve sadece mezopotamya'da olduğu görüşü, yanlış bir görüştür. tufan'ın kaç bin yıl önce olduğuna dair kur'an'da ve hadislerde hiçbir açık işaret yoktur. mezopotamya'da olduğu görüşü de doğru değildir. çünkü amerika ve okyanusya yerlilerine ait mitler ve efsanelerde de tufandan söz edilmektedir.
bence tufan'ı çok yakın tarihlerde aramak, israiliyattan kaynaklanan bir yanılgıdır. kaldı ki, gılgamış destanında da tufanın çok yakın bir tarihte olduğuna dair bir işaret yoktur. gılgamış, öbür dünyaya bir yolculuk yapar ve tufana dair hikayeyi orada utnapiştim'den (nuh) dinler. ama bunun yakın bir tarihte olduğunu söylemez. zaten destanın kendisi 5.000 yıllıktır, tufan çok daha eski olmalıdır.
bana göre, tufanın tarihi 100.000 yıl öncesi bile olabilir. hem de bütün dünyada...
nuh peygamber'e "ikinci adem" denilmekle birlikte, bazıları onunla beraber 80 kişinin tufandan kurtulduğunu söylüyorlar ki, bu takdirde günümüz insanlığının bir kısmı doğrudan onun soyundan gelmemiş olacaklar. ama bilemiyoruz tabii...
nuh tufanı efsanesine hemen tüm ortadoğu kültürlerinde rastlanır.
tufanın gerçekten meydana geldiğine bilimsel bir açıklama getirilmiştir. o da şudur :
yaklaşık onbin yıl önce, buzul çağının sona ermesiyle birlikte eriyen devasa buzullar denizlerin yükselmesine neden oldu. bu nedenle, o zamanlar bir tatlısu gölü olan marmara denizi, çanakkale boğazı yoluyla gelen deniz suyunun hücumuna uğradı ve alanı genişledi. bu genişleme, yine o tarihlerde bir akarsu yatağı olan istanbul boğazındaki su seviyesini yükseltti. sonunda yükselme o dereceye ulaştı ki, yine bir iç tatlısu gölü olan ve boğazın karadeniz çıkışındaki seviyesi daha alçakta bulunan karadeniz'e dev bir çağlayan olarak dökülmeye başladı. karadeniz kısa zamanda bugünkü haline geldi. bu meyanda, karadeniz kıyısında yerleşik olan neolitik çağ insanları, bu dev çağlayandan ve günde 1,5 km hızla karaları işgal edilmesini olayından çok etkilendiler. iç bölgelere kaçan bu insanlar, bu olayı kuşaktan kuşağa geleceğe aktardılar. sonunda olay efsaneye dönüştü ve her efsane gibi kulaktan kulağa değişerek "nuh tufanı efsanesi" haline geldi. sümerler bu efsaneyi yazıya geçirdiler. sonraları, bu efsane, dini metinlerde de yer aldı. büyük çağlayan olayı esnasında yazı bilinmediği için olayla ilgili görgüye dayalı yazılı kaynak tabii ki yok. ama, yapılan araştırmalar bu hipotezi destekliyor.
he he, dinazorların milyonlarca yıl içinde evrimleşerek insana dönüştüğüne inanan evrimcilerin tuhaf yaklaşımı...
ama insanın geçmişte çok daha uzun boylu olması ve çok daha uzun süre yaşaması, bunlara mantıksız geliyor.
mantığınızı seveyim sizin. başka söyleyecek sözüm yok...
ha bu arada gılgamış destanını bir "gay bar" muhabbetine de döndürmüşsünüz, helal olsun... adamlar güreş tutuyor, bizimkiler düzüştüklerini düşünüyor... sizin kafanızı düzeyim ben!