Araştırmalara göre; her insan, günde iki yüz kez yalan söylemeyi aklından geçiriyor. Kadınlar çoğu zaman, başkasını kırmamak için bu isteğe kapılırken, erkekler kendilerini üstün göstermek için yalan söylüyor.
Erkekler; kadınlardan daha çok yalan söyler; problemlerini, korkularını gizler ve abartıya meraklıdırlar. En çok söylediği yalanlar ise, şunlardır:
1- Statü yalanı: Erkekler olayları biraz şişirmeye meraklıdır. En büyük arabalar onların, en önemli iş yerlerinde onlar çalışır. Bu gösteriş hevesi, kendilerini başkalarıyla kıyaslama düşüncesinden kaynaklanıyor.
2- Bilgi yalanı: Hiçbir bildikleri olmasa da, erkeklerin yüzde 84'ü bilgi sahibiymiş gibi davranıyor. Kendilerini sorun çözme konusunda yetenekli görüyorlar.
3- Duygu yalanı: "Bir problemin mi var?", sorusu erkeklere yöneltildiğinde, genelde 'Hayır, yok' derler. Zaaflarını açığa vermeyi sevmediklerinden bunları gizlerler.
4- Korku yalanı: Erkekler, cesur olmaları gerektiğini sanır. Onun için korkularını (örümcek fobileri gibi) saklarlar.
5- Tembellik yalanı: Aslında küçük bir çabayla becerebilecekleri işleri, yapmamak için bin dereden su getirirler; gerekçeleri sağlamdır, "Bilsem yapardım."
6- Kaytarma yalanı: Uzun süreli tartışmalardan kaçmak için soruları hemen kısa bir 'evet' ile cevaplandırırlar. Örneğin, "Beni hala seviyor musun?" veya "Bu elbise bana yakıştı mı?" gibi.
Yalana ilişkin yapılan çeşitli araştırmalarda, erkeklerin söylediği ve aklından geçirdiği arasında dağlar kadar fark olduğu ortaya çıkmıştır.
Yine araştırmalar; bir erkeğin konuşurken gözlerini kaçırdığını, gözbebeklerinin küçüldüğünü ve yüz kaslarının titremeye başladığını söylüyor.
bu şarkının hissettirdikleri öyle garip ki ve öyle değişmiyor ki...
Ansızın tarifsiz gelir ya
O zamanlar sormaya cürettin kalmaz olanından
Feri soluk, niyeti kayıp, dardayım
Aşk nefrete ne yakınsın
Kin kırdı her okşamak istediğimde seni
Elimi gözlerimi gömdüm tebessüme
Yalnız kendine inkarın
Sadece senden kaçarsın
Halin ele verir anlamazsın
Yalan söyleme bana
Gözlerin anlatıyor herşeyi
Yalan söyleme bana
Yalan söyleme bana
Gözlerin anlatıyor herşeyi
Zaten yoktur nedeni
Uzak düşmüşüm kendimden, aklım fikrimden
Çaresiz sürükleniyorum
Bilerek peşinden
Yalnız kendine inkarın
Insanin isine gelmeyen seyleri isine geldigi gibi kalibre etmesidir.
bu hali, insanlara bi nevi duymak istediklerini soyleyip memnun etme isidir. Bi arkadasiniz sizi arayip, sizden, iyi degilim bu aralar, kimseyi aramiyorum, kimseyle gorusmuyorum dediginizde size, sorun ne diye sormak yerine "askolsun ben kimse miyim" diyorsa siz onu yalanla mutlu edebilirsiniz. Canim yha gelemem su siralar hep misafirim var, arama hakkim yok, sms im bitti, facebook'a twitter'a hic bakamiyorum... Vs. Vs. Turunden yalanlar. Ama bunu yapmis biri olarak size sunu soyleyebilirim, zihni inanilmaz yoruyor. Hilal' e sunu demistim, ceren'e bunu demistim diye akliniz yalan aciga cikmasin diye hafizaniz sadece buna calisir.
son olarak yalan, dun cok gercek duran bi dogrunun bu gun gercek olmamasi halidir. Dun cok seviyorum dediginiz birini bu gun cok sevmediginiz halde cok seviyorum demeniz yalan olur. Ancak dogruyu soylediginizde kimse size, ama dun oyle demiyordun yalanci, diyemez. Bunda suclu degilsinizdir.
Beyazı, grisi, pembesi veya siyahı olmayandır. En nihayetinde yalnızca yıkıcı olandır. Çevreniz siz üzülmeyin diye olsa bile yalan söylediğinde, gerçekleri öğrendiğiniz an o gerçek sizi öyle Bi yıkar, yakar ki... En ağır gerçek, en hafif yalandan daha iyidir.
yanlış ile arasında ince bir ayrım olan belki yanlışı kaplayıp palavranın alt kümesi olan insanlık kadar eski bir konsept. cehennemin lüzumunu akla getiren hukuken suç dinen günah evrensel zeminde ayıp olarak görülen söylenti. hala karar veremedim ama yalan söyleyenmi eksik anlatan mı daha şerefsiz hangisi daha büyük cezaya müstehak
Bir insana her şey yapılmalı ama yalan söylenmemeli ne konuda olursa olsun beyaz pembe. Çünkü yalanın yakalandığında güven ve o kişiye karşı saygını yitirirsin.
bunu söyleyen insana yalancı, demenin çoğu zaman az kalacağı, gerçeği insanlardan saklamak, yeni, uydurma bir gerçeğe inandırmaktır.
bunu yapan insanın poposu hep sandalyede, ama o popo zart zurt tarihi şimdilerin yandaşlarından remixler. çok da ahkamlıdır o popo kalkıp bir istanbul'u fethetmeden osmanlıyı ağzına alır bazen bir yunanı denize dökmeden mustafa kemal'i. diyeceksin kardeşim benim popomun çapı bu, nasıl fethedeyim. o zaman sandalyenin yaladığı poponu yedi cihanı fethetmiş gibi zart zurt tarihi, atalarını eleştirmekten geri tut. yalanlarını, ahkamlarını fazıl say'da dahil herkesten uzak tut popo beyin.