Çağatay ve kedisinin sahnesi dışında gram güldürmeyen bir 4. bölüme sahip dizi. Son dakikaya kadar zor dayandım, bir espri gelir diye de kanal değiştirmek istemedim ama durum vahim. Umarım ilerleyen bölümler de böyle olmaz.
avrupa yakasının yerini tutabilir mi bilinmez ama başarılı olacağı kesindir. neden mi? çünkü avrupa yakasının ilk bölümlerini hatırlayanlar bilir ki avrupa yakası ilk başladığında çok durağan çok sıkıcıydı ve henüz karakterler tam oturtulamamıştı, ata'ya rağmen. bölümler ilerledikçe yeni karakterler diziye eklendi ve hikaye şekillendi. ben yalan dünya'nında zamanla böyle olacağına eminim hele ki arkasında kanal d gibi bir kanal varsa.
eğlenceli dizidir, tamam her an yardırmıyor ama güzel yani. bazı tipler vardır çok zeki olduğunu ima etmek için beğenmiyorum, gülmüyorum ayakları yapan bu dizi için de benzer muhabbetler dönüyor. o zaman izleme arkadaş milleti de izliyorlar gülüyorlar diye aşağılama.
avrupa yakasından sonra, kişiyi ekrana bağlayan bir diğer yapıttır. gerek oyuncu kadrosu olsun gerek konusu olsun basit gibi görünse de başarılı ve izlenilesidir. kamera arkası görüntüleri izlenirken bile gülmek garantidir.
Film içinde reklam uygulamasının her türlü amına koymuş dizi. Gözümüze gözümüze kulağımıza kulağımıza sokuluyor. Vay arkadaş sırf gülse birsel dizisi diye bu kadar yüklenilmez.
--spoiler--
-orçun seerveti elinde çamaşır suyuyla görürsen hemen al.
+görsem de tanımam ki.
-oğlum hani küçük şişe.
+yok serveti tanımam.
-oğlum sen ananeni tanımıyo musun?
+aaaa ananemin adı servet miymiş?
-oğlum sen salak mısın?
+ne bileyim herkes farklı çağırıyo kimi anne kimi hanım kimi kaynana diyo.
...*
--spoiler--
