avrupa yakasının devamı gibidir. biri nişantaşında biri cihangirde. ikisinde de geleneksel bir anne baba figürü vardır. anne temizlik hastasıdır. evlerinin yakınında iş yerleri, kiraya verilen bir yan daire ve yan dairedeki kiracı ile fingirdeyen ama fingirdemesi istenmeyen evlat. al işte genel hatlarıyla çok benziyor.
şansızlığı daha dizi başlamadan avrupa yakası ile karşılaştırılmış ve haliyle beklentiyi çok ama çok yükseğe çekmiş dizidir.
e bir avrupa yakası olmadığını görünce insanlar tabi beğenmemeleri veya alışamamaları normal.
beklentiyi sınırlı tutup öyle izlenmesi gereken komedi dizisi.
13 yaş zekasına hitap eden ve türk halkının güleceği umut edilinp yine o zeka düzeyinde hazırlanan dizidir. gerçekten gülebiliyor musunuz bu diziye? ilginç...
rıza: tamam ya denizcim önemli değil.
deniz: ay tekrardan çok sağol rıza ya sen olmasaydın tamirci çağırmak zorunda kalıcaktım çok güzel becerdin.
nurhayat: kimi?!
ve de orçun tabii.
selahattin: oğlum o kolundaki ne?
orçun: bilmiyorum herkese sordum dayıma sordum anneme sordum ananeme sordum kimse bişey demedi
dedeme sordum iyi bi saat olsun dedi. saatler olsun dedi. güzel bi saat oldu bence.
selahattin: iyi saatte olsunlar?!
çağatay ve açılay gayet tabii.
çağatay: şu karşıdan gelen yırtık pırtık elbiseli insanlar da kim?
açılay: aboo yaşayan ölüleeeerrr...
yazgııı, civaann, muhtaaarr zombi olmuşlaar...
pompalıyı al fıraatt başka türlü haklayamazsın bunları.
kaffassına sıhh fıraaaattt!!!
çağatay: aa yoooo, yoooo yazgı'ya bunu yappammaaaaamm...
açılay: hele beni ısırdı cammııışşşş. kaffassına sıhhh ferhaaddd...
ayrıca selahattin'in tülay'a yaptığı
''tülaaayyy nolur dön tülaayy sensiz yapamıyom vs vs''
şeklindeki telefon konuşması yalçın abiyi akıllara getirmiştir. *
konudan ziyade karakterler için izlenen dizi. her karakter ayrı ayrı incelenmeli okadar iyiler tabi beyazıt öztürk dışında ama onun "mimar sinan" anıları "sesli güldüm" cinsindendi. ayrıca emir' in umumi tuvaletleri kullanamaması anılarımı canlandırdı.*
gülse birsel in burjuvazi yardımı olmadan senaryo yazamayacağını kanıtlamış dizi.
abi nişantaşı, cihangir. biz anlayamadık. iki üç mekan. replikler çok zorlama.
harbiden bartu k. olmasa insanlar gülemeyecek. ve üzülerek söylüyorum beyazıt öztürk gitmemiş.
izleyene saygılıyız. bu sadece şahsi eleştirim olmuştur.
Gülse Birselin insanları bir bakıma monoton aşk, kin ve nefret üçlüsünü konu eden dizilerden kurtaran eseridir. Gülünç oluşunun yanında trajikomik sitcom tarzı dizidir. (bkz: çok da iyi oldu çok da güzel oldu)
orçun ve nurhayat gibi eğlenceli karakterleri barındıran dizi. hani hakikaten dizi izlemem de dizi düşmanı falan da değilim. genelde ne olup bittiğini takip ederim ve onunla yetinirim. mesela öyle bir geçer zaman ki'nin suyu layıkıyla çıkarıldı. annemden biliyorum. neyse hakikaten eğlenceli karakterler mevcut yalan dünya'da. üstelik türk sinema tarihinin ısrarla en iyi oyuncularından dediğim füsun demirel var. gene; altan erkekli , olgun şimşek ve çoğunluk 'ta döktüren bartu küçükçağlayan... ekip iyi. beyaz olmasaymışta olurmuş. avrupa yakası 'yla kıyaslanması normaldir. (onun da her bölümünü izlememişimdir mesela) şimdilik o seviyede görülmemekle beraber zaman gelimi buram buram onu andırıyor.
müptelası olunacak bir dizi gibi görülmese de(kanımca böyle bir dizi yok zaten tvde)arada bakılabilir. usta oyuncular var çünkü. füsun demirel ve olgun şimşek yeter arada göz atmak için.
edit: eğlence eğlencedir! gerisi teferruattır!