olgun şimşek'in müthiş performansı ile harikalar yaratmaya başladığı, beyaz'ın vasatın üzerine çıkamamakla beraber oyunculuk adına aşırı sırıttığı dizidir.
aynı gün aynı saatte mecburiyetten mahzun kırmızıgül'ün dizisini seyredenler için ilaç olmuştur.
sarp apak'ın replikleri şimdiden etrafımızda duyulmaya başlandı, sanırım daha da çok duyacağız. vaaaooovv çok sıkı.
--spoiler--
efendim 2. bölümde olgun şimşek'in canlandırdığı selahattin karakteri deniz,bora ve açılay'ın evden atılmaması için babayı yani şehmuz'u ikna etmeye çalışıyor ve artistleri anlatıyor.
-aynı kışın soğu aynı yazın sıcağı onlara da dokunmuyor mu?
onları gıdıklarsanız gülmezler mi acaba?
onları yaralarsanız akmıyor mu kanları?
onları zehirlerseniz çıkmıyor mu canları baba!
evin damadı selahittin in metresine kullandığı sevgi betimlemelerinin çok vasat kaldığı dizi. "kahve fincanı ağızlım" nedir ya. çünkü geniş aile de cevahir in şukufe ye "tek dişi kalmış şarjım" medeni kanunum" menkul kıymetlim" gibi övgüleri, leyla le mecnun da da "duş perdesi" " sarkozi" gibi küfürleri gördükten sonra çok vasat ve gereksiz kalmış selahattin in söylemleri.
karakterleri yerine oturmaya başladıkça daha çok sevilecek olan dizidir.
ayrıca yarattığı birden fazla hikayeye sahip kurgusu sayesinde de seneryoda tıkanma yaşamayacak olan umut vaadeden dizidir.
en iyi karakterin sarp apak olduğu dizidir. aşırı davranışlar ve konuşma tarzıyla kırıp geçirmektedir. beyaz ise senaryodan ve oradaki rolünden dolayı henüz parlayamamıştır ve bu gayet normaldir. dizideki tek pürüz olgun şimşeğin canlandırdığı damat karakteridir. olgun şimşek gibi mükemmel bir oyuncu da olsa, karakter baştan kaybetmiştir.
beyaz'ın ortamlara girmeye çalışma çabası çok güzel. ne derlerse fikir sahibi olmadan katılan biçare tipler, çok iyi tespitler var dizide. gözlemin alası var.