yahya kemal'in yolu bir gün süleymaniye'ye düştü, "süleymaniye'de bayram sabahı" adlı türk tarihine geçmiş şiirini yazdı..ya bir de süleymaniye kütüphanesine girseydi neler olurdu acaba?? (arnold joseph toynbee)
yahya kemal'in doğduğu üsküp şehri balkan savaşı sonrasında osmanlı toprağı olmaktan çıkmıştır. şair, bu hüsranı ''açık deniz'' şiirinde şöyle anlatmıştır:
...............
hicretlerin bakıyyesi hicranlı duygular,
mahzun hudutların ötesinden akan sular,
gönlümde hep o zanla berâber çağıldadı,
bildim nedir ufuktaki sonsuzluğun tadı!
9 asırlık Türk milletini kendi gök kubbemiz altında toplayabilen, istanbul' a yani aslında türkiyeye, türklüğe bir tepeden bakarak geçmişle geleceği bir bütün hâlinde gösteren zirvenin ta kendisidir. endülüste raks ile de şiiri bir mûsıkî olarak ifade eden orijinal şâirimizdir. modern türk şiirinin başlatıcısıdır.
nazım hikmet'in dul kalmış annesi ile evlenmek istemiş fakat genç nazım hikmet'in tehdidi ile karşılaşmış, eğil dağlar eserinde değindiği güzel fakat ruhi bir temel için adım atmış sayılmayan yazıları ile fikir aleminde bir çizgi çizemediği gibi çizse-de yükseltemeyeceği potansiyeli vücudunun bütün damarlarında taşıyor hissi veren * türk şair. mustafa kemal'in övgülerine mazhar olmuştur. bu övgüler nihad sami banarlı'nın yazdığı eserlerde fazlası ile bulunmaktadır. mustafa kemal'e göre mütevazi olmayıp fikirleri ile dil devriminde önemli bir mevkii'yi elinin tersi ile itmeseydi, çok daha ileri bir ses oluşturabilirdi.
Şiir yazarken ya da konuşurken aklına gelmeyen kelimeleri anımsamak için, sağ elini başının hizasına getirip baş parmağını orta ve işaret parmağının üzerinde gezdirdiği rivayet edilir.
1903 - 1912 arasında paris' de geçirdiği yılları şöyle anlatır .
BÜYÜ ŞiiR
Paris'te genç iken koyu Baudelaire'perest idim.
Balkon'la, Yolculuk'la, Güzellik'le mest idim.
Sinmişti şi'ri ruhuma ulvi keder gibi;
Absente damla damla sızan şeker gibi.
Hulyâsının yarattığı iklim o başka yer!
Gür defnelerle çevrili, afyonlu bahçeler...
Her zevki bir haram olan efsunlu cennetin
Koynunda vardı lezzeti bin türlü nimetin.
Bir gün veda edip o diyârın hayatına,
Döndüm bütün bütün vatanın kâinatına.
Lâkin o bahçelerde geçen devreden beri
Kalbimde solmamıştır o şi'rin çiçekleri. ''
şair bu adamdır . mistiklik, şiirde müzik, batı doğu sentezi, tarih bilinci, muazzam hayal gücü , güçlü bir zeka . batının işe yarayan yönlerini alıp gereksiz yönlerini atabilen tek kişi kendisidir . batıya diğer özenen şairler batı şairlerinden şiirler çalarken kendisi bu alçaklığa düşmemiştir . 1. yeniymiş, 2 . yeniymiş, ne akımlar geldi geçti de içlerinden ne yahya kemal kadar güçlü bir şair ne de yahya kemal kadar modern bir şair çıkmadı . modern olmak şiirin kalıplarını değiştirmek ve geleneği çöpe atmak değildir .
1950 lerden sonra azalarak bitmemistir, değersizliği ilke edinen batı taklidi şairler baş tacı edilip yahya kemal silinmeye çalışsa da hala yeri türk edebiyatının zirvelerindedir . bu geri zekalı, cahil, şiir zevksizi hadsizlerin dediklerinin aksine yıl 2500 olsa da yahya kemal hep kalacaktır . hem de şimdi sevilen şairler silinse de kendisi kalacaktır . o hayranı olduğu baki gibi baki olanlardandır .
baki, baudelaire, lisle, banville, mallarme, valery gibi şairleri beğenir . hem parnasyen hem simgecidir .
Körfezdeki dalgın suya bir bak, göreceksin:
Geçmiş gecelerden biri durmakta derinden;
Mehtap... iri güller... ve senin en güzel aksin...
Velhasıl o rüya duruyor yerli yerinde!
Bir kuzuyu tek başına yediği rivayet edilir.
Ayrıca , lisedeki edebiyat hocamın dediğine göre, dinlediği etkileyici bir mani yüzünden şiir yazmayı bırakmıştır.
divan edebiyatının son temsilcilerinden olup aruzu ve türkçeyi kullanmaktaki ustalığı, lirik şiirleri ile edebiyatımızda yerini almış mümtaz şairlerdendir.
--spoiler--
''Bir hakikati keşfettim: Bu devletin iki manevî temeli vardır: Sultan Fatihin Ayasofya minaresinde okuttuğu ezan ki, hâlâ okunuyor; Sultan Selimin Hırka-ı Saadet dairesinde okuttuğu Kuran ki hâlâ okutuluyor.''
--spoiler--
demiş şair. tabii bunun tarihi 1922... sonrası malum.