kendilerinin bulunduğu noktayı dünyanın merkezi yapan ve diğer tüm milletlere hatta tüm insanlığı kendine düşman gören, bunu borç bilen bir millet.
avrupa'nın tamamı olmasa da amerika onlara çalışmakta ve her şeylerini onlara endekslemektedirler. böyle bir düzen işte dünya düzeni. aradan sivrilen bir devlet var artık. allah yardım edede zeval görmeseler..
canları kıymetlidir. araplar-müslümanlar tavuk gibi üreyip çocuklarını canlı bomba olarak kullanırken, bu adamlar bir yahudi için dünyayı ayağa kaldırır.
Allah 6 günde yarattı gökleri yerleri: Andolsun ki biz gökleri, yeri ve ikisinin arasındaki her şeyi 6 günde yarattık da bize hiçbir yorgunluk dokunmadı (Kaf Suresi 38. ayet). Yahudiler diyor ki 7. gün Allah yoruldu, istirahate çekildi, evet Yahudilerin itikatıdır. Yahudiler Cumartesi günü neden tatil ediyorlar? Allah cumartesi yorulmuş dinlenmiş ya (!), hiç iş yapmamış, onlar da hiç iş yapmaz.
Rabbim buyuruyor ki bana yorgunluk dokunmadı. Bir adam dese ki Allah yoruldu, istirahate çekildi, ne olur, kafir olur. Allah' ın ayeti var sonuçta inkar edilmesi insanı kafir eder.
işin ilginç tarafı Davud Aleyhisselam, Yahudilere göre peygamber değildir. Onlar Davud Aleyhisselam' a ''Kral Deyvid'' derler. Onu hükümdar sıfatıyla öne çıkarırlar. Ve hatta çok yanlış bir insan olduğunu, çok yanlışlar yaptığını, pis işler yaptığını, karı-kız işlerinde bulunduğunu, komutanları öldürttüğünü, karılarını aldığını... Bunları Davud Aleyhisselam' a isnad ederler dayandırırlar değiştirdikleri Tevrat' taki itikada göre.
Biz Davud' a Zebur' u verdik, diyor Kur'an ya (4:163, 17:55, 21:105) .
Bir kitap sahibi peygambere, hem de yahudi peygambere sen bu kadar namussuzluk, iftira et ya!
Lut Aleyhisselam için bir iftiralar var bu Muharref Tevrat' ta '' kızlarıyla fenalık ediyordu. '' diyorlar, koca Lut peygambere, ibrahim Aleyhisselam' ın yeğeniydi, büyük peygamber.
Cebrail Aleyhisselam' ı sevmezler. Bakara Suresi' nin 97-98. ayeti bunu bize açıklar: Ey Muhammed! De ki: Her kim Cebrail' e düşman ise bilsin ki daha önceleri (kitaplar) doğrulayıcı ve mü' minlere bir hidayet ve müjde olmak için Kur'an' ı, senin kalbinin üzerine Allah' ın izniyle O indirdi. '' ''Her kim Allah' a, Allah' ın meleklerine, Peygamberlerine, Cebrail' e ve Mikail' e düşman olursa, bilsin ki; Allah, kafirlerin düşmanıdır. ''
Çünkü Peygamber Efendimiz' in kalbine Kur'an' ı indiren Cebrail Aleyhisselam' dır. Yahudiler bunun için Cebrail Aleyhisselam' ı sevmezler. Ayrıca Azap Meleği yani harpleri, azapları Cebrail Aleyhisselam' ın indirmesi nedeniyle de sevmezler.
Ama Musa Aleyhisselam' a ve tüm peygamberlere kitaplarını indiren kim o da Cebrail Aleyhisselam' dır, sonra harp çıkarttırıyor diye, kasırga yapıyor diye düşman olabilir miyiz O' na, Allah' a düşman olmaktır o haşa ve kella.
faullerinden tutulup cennete atılacaklarını düşündükleri için Yahudi kadınların sakalların ilköğretim 8. sınıfa giden kürt bir çocuktan fazla olması durumudur. inanca bak usta, çok enteresan.
Halk ile halkın arasındaki nefretin mücadelesini, bunda özellikle çıkarı bulunan taraflar körüklüyor. insanları birbirine karşı getiren küçük, yurtsuz bir enternasyonal klik bu. Halkın huzura kavuşmasını istemiyor bunlar. Memleketin hem her yerinde olan, hem de hiçbir yerinde olmayan bir halk bu. Yetiştikleri bir toprağı da yok bunların! Fakat bugün Berlin'de oturuyorlar. Yarın, Brüksel'de. Ertesi gün, Paris'te. Sonra Prag, Viyana ya da Londra'da. Üstelik kendilerini her yerde memleketteymiş gibi hissediyorlar. Enternasyonal unsurlar olarak gösterilebilecek bir tek bunlar var. Çünkü bunlar işlerini her yerde yürütüyorlar. Fakat halkımız bu topluluğa uymaz ve onların peşinden gitmez. Çünkü halkımız kendi toprağından ve vatanından sorumludur. Devletinin ve insanlarının hayat tarzıyla yetinir.
(adolf hitler)
Der Völker-Streit und der Hass untereinander: Er wird gepflegt von ganz bestimmten Interessenten. Es ist eine kleine, wurzellose, internationale Clique, die die Völker gegeneinander hetzt. Die nicht will, dass sie zur Ruhe kommen. Es sind das...die Menschen, die überall und nirgends zuhause sind, die nirgends einen Boden haben, auf dem sie gewachsen sind!
-Sondern, die heute in Berlin leben, morgen genauso gut in Brüssel sein können. Übermorgen in Paris, dann in Prag, oder in Wien, oder in London, und die sich überall zuhause fühlen!
Es sind die einzigen, die wirklich als internationale Elemente anzusprechen sind, weil sie überall ihre Geschäfte betätigen können! Aber das Volk kann ihnen ja nicht nachfolgen. Das Volk ist ja gekettet an seinen Boden, ist ja gekettet an seine Heimat, ist ja gebunden an die Lebensmöglichkeiten seines Staates -Der Nation.