gönderme yapmayı leyla ile mecnun'dan öğrenmiş olan dizidir. barış ile simge'nin sevgili olarak eve girmesinin ardından kimin ağzından çıktığını hatırlamadığım bir replik vardı: "hay bin kavak yelleri". zorluyor gani müjde ama olmuyor, olamıyor.
son dönemin en başarılı türk yapımı komedi dizisi.. kadrosuyla, özgün senaryosuyla göz dolduruyor. o replikler, yerli yerinde yapılan zoom'lar, mimikler, kadrodaki herkesin muazzam performansı.. hayvan gibi gülüyor, hiçbir bölümünü kaçırmıyorum..
berberde sıra beklerken mecburen izlemek durumunda kaldım ve ağzımdan şu cümleler çıktı, "bu diziye yapımcı olanı, senaryo yazanı, izleyip de güleni falan filan işte". sabredemedimm kalkıp televizyonu kapattım. kimse de niye kapattın birader demedi. hoş deseler ne olacak...
Bu aksamki bölümüyle yarmış dizi. Hayatımda bırakın bir Türk dizisine hiçbir diziye bu kadar güldüğümü hatırlamıyorum. Simge ile Kemal performanslarıyla Emmy ödüllerine layıktılar bu aksam. Cazibe ne zaman geri planda kalıp Simge ön plana çıksa ve Kemal'le etkileşime girse dizi inanılmaz hareketlenip eğlenceli bir durum alıyor. Ne zaman Cazibe'yle Kemal birbirlerine sırnaşmaya başlasa iç bayıyor. Bu aksam Simge, döktürdü döktürdü gül gül öldük.
yalan dünya ile paslaşan dizi.
o iğrenç altın sarısı + mor kumaşlı koltuklar yalan dünya da ilk bölümde başrolde oynamıştı.
simge kemal e arkasındaki kasadan para vermesini söyler ,
kemal dönerken dönme sesi çıkar ve kemal bunun üzerine "kendi efektimle döndüm" der. yarıldım akşam akşam.
çıktığı günden beri anlam veremediğim dizi.. özellikle azeri şivesiyle konuşan kadın ne komik ne ilgi çekici azına azına vurulası hatta... hakan yılmaz'ı çok sevmeme rağmen ne yazık ki bu dizi tamamen boş. ha bir arka sokaklar değil yine de...