recep ivedik izleyicisinin hoşuna gitmeyen,sinema izleyicisininse hoşuna giden komedi filmidir. bir film her saniye güldürmek zorunda değildir. amerikada box office'de king olmuş felekten bir gece de iyi bir filmdir,komik bir filmdir ama en fazla 15 yerinde kahkaha atmışımdır. yahşi batıda 20'yi aştı(saydım). ancak milletimiz osuruk sesini espri mahiyetinde algıladığı için bu filmde umduğunu bulamamıştır. yani sonuç olarak cem yılmaz gayet iyi bir komedi filmi yapmıştır.
stand up gösterilerindeki yakaladığı kıvamı sinema filmlerinde yakalayamıyor cem yılmaz.evet film zekice ve sağlam gözlem var ama yeterince komik değil,vasat.
cam yılmaz' ın diğer denemeleri' ne göre daha iyi. özellikle at ve kelebek ilişkisini iyi yansıtmış. 500 kişilik salonda anlayıpta tebessüm eden ender kişilerden biri olma havasını bana kattığı için sevilesi deneme.
tamam.kaliteli film.güzel film.ama cem yılmaz sinema sektörüne zarar veriyor.sık sık film çekerek hem kendisi sıradanlaşıyor hem de sinema sektörü değersizleşiyor. böyle olunca da cem yılmaz'ın işleri recep ivedik'le kıyaslanıyor.
akşam seansına gittiğinizde çok güldüğünüz film. öyle oldu en azından. hani böyle adamın ağzına bakarsanız espri yapacak diye gülemezsiniz. sonuçta cem yılmaz'a da gülmeyenler olabilir. bunun sebebi de güldürememe değil gülememedir veya gülmemedir. bi insana neler neler yapsanız da kaslar çalışmıyorsa gülmez efendim.
cem yımaz, ozan güven, zafer algöz ve demet evgar gibi oyuncuların başrollerde oynadığı 2010 yapımı western-komedi türlerindeki türk filmidir.
--spoiler--
ben filmi vasat üstü buldum. komedi türü içerisinde bakıldığında çok iyi bir film değil belki ama bu filmde emek harcandığı belli. yani belki büyük bir mantık hatasıyla osmanlıdan washington'a giderken vahşi batıya çıkarak yolculuğa başlamaları gibi ya da film içerisinde bulunan zilyon tane küfür sahnesinin olması gibi şeyleri bir kenara bırakırsak, onca kıyafet, onca karakter, onca mekan, onca görsel güzellik ve zafer algöz filmi benim açımdan beğenilir kıldı.
komedi unsuru olarak sayıca çok sahne yoktu ama karakter olarak kasabanın şerifi lloyd'u canlandıran zafer algöz müthiş bir performans sergilemiş. hem genel oyunculuk anlamında hem de komedi açısından filmin en büyük artısı bana göre. onun olduğu hiçbir sahne'De somurtmadım. kayseri şivesini de çok güzel kullandığını da belirteyim. her ne kadar amerikan şerifi de olsa yakışmış bu şive.
film'De aynı zamanda amerikaya da bayağı bir giydirilmiş. mesela düşman işgalinden kurtuluş sahnesi! ama keşke bu yapılırken şu amerikan başkanını daha iyi bir oyuncu canlandırsaydı. o sahne'Deki diyalog da çok absürd (ve sanki baştan savma) olmuş zaten.
filmin eksilerinin başında daha önce söylediğim üzere filmin en büyük mantık hatası olan vahşi batıdan başkente gitme mevzusu geliyor. onun dışında esprilerin ve komik sahnelerin gora ve hatta arog filmlerini aratması, cem yılmaz'ın doğuştan bağlanmışlar gibi her filminde olduğu gibi aynı oyuncuları (zafer algöz hariç. ondan memnunuz) oynatması, kırkpınar güreşleri'nin (fourty rivers oil wrestling championship! - bu arada edirne doğumlu olduğumdan bu sahne güzel gelmişti) olduğu sahnedeki dans olayı film'DE yer alan eksi yönler. en azından benim hatırladıklarım ve dikkat ettiklerim bunlar.
zafer algözlü sahneler haricinde en çok kızılderililer ve bizimkilerin beraber olduğu sahnelerde güldüm. şefin "daşşak!!" geçtiği sahne komikti mesela. türk önyargısı hakkındaki göndermeler ve ti'ye almalar da komikti. mesela aziz bey ile suzan hanım arasındaki konuşma'da, silahşör ablamızın tütün yasağı hakkındaki şikayeti üzerine aziz beyin "yuh! 4.murat! 17.yy. bırakın bu önyargıları!" ve kocaların çok eşli olmasından bahseden suzana "4 kadınmış bizde 7 kocalı hürmüz var kimse ondan bahsetmiyor" demesi beni bayağı güldürdü. herhalde bunlar yabancıların önyargısı ve cahilliğine yapılan en iyi göndermelerdi.
--spoiler--
çok fazla gülme beklentisi içerisine girmeden izlemenizi tavsiye ederim. bu şekilde izlerseniz, türkiye'DEki belki de ilk western filmine değişik bir gözle bakarak zevk alabilirsiniz.
"bir silah ne kadar temiz olabilir ki?"