"endüstri kaltakları;
bizim ne büyük evlerimiz, ne de zenginliğimiz var.
fakat silahlarımız, bıçaklarımız ve çocuklarımızın resimleri var.
ve herkes savaşta kaybeder, ama sen daha fazla kaybedeceksin.
endüstriyi sikiyim.
beni çağırma, benimle bir araya gelemezsin.
orospu çocuklarını mississippi gibi sallandıracağım.
vücüdumdan dökülen kanımın son damlasına kadar devrimciyim.
federaller beni bir tsunami gibi sürüklerler.
fakat tıpkı ırak'tan taze bir ceset torbası gibi tekrar döneceğim.
baskı altındaki siyahların ve yerlilerin yeniden dirilişi sırasındaki bir baltimore varoşu gibi.
tıpkı kayışımdaki ak-47 gibi,
gelecek stok marketin çöküşünü beklerken."
-immortal technique - rebel arms - 2008
ingilizceyi sikiyim. ben buraya 2850 tane ingilizce söz yazarım fakat kimse bi şey anlamadıktan sonra kendimi yormanın ne gereği var. bunu neden söyledim. ingilizce bilen tek kişi kendisiymiş gibi kasılarak sözlerin orjinalini yazan angutlar için yazdım.
Like hate and love
World's apart
This fatal love was like poison right from the start
Like light and Dark
World's apart
This fatal love was like poison right from the start
we were like loaded guns
Sacrificed our lives
we were like love and â€" undone?
Craving to entwine
çevirisi:
nefret ve aşk gibi
dünya ikiye bölünüyordu
bu ölümcül aşk başından beri bir zehir gibiydi
ışık ve karanlık gibi
dünya ikiye bölünüyordu
bu ölümcül aşk başından beri bir zehir gibiydi
doldurulmuş silahlar gibiydik
kendi hayatlarımızı kurban ettik
bitmemiş bir aşktık
sarmalanmayı özlüyorduk