yaşanılanlardan öğrenilenler

entry209 galeri0
    25.
  1. bu dünyada, etrafınızda milyonlarca insan olsa , o insanlar ara sıra ruhunuza hitap etse ve yüreğinizde hisliymişsiniz gibi kıvılcımlar oluştursa, çevrenizdeki insanların hepsi gözünüzün içine baksa, dertli anınıza derman, yolsuz yolunuza yoldaş olsa yine de yalnızsınız. hayat planlarınızı yaparken asla bir ikinci kişiyi planlarınıza dahil etmeyin. hiçbir insanı kendinizden fazla sevip ona en yüksek fiyatları biçmeyin; hiçbir insana güvenip yüreğinizi vermeyin; hiçbir insana hiçbir şeyi emanet etmeyin.

    ateş olsanız cürmünüz kadar yer yakacağınızı bilip kendinizi vazgeçilmez sanmayın ve hiç kimseyi gözünüzde vazgeçilmez yapmayın. herkesten vazgeçin... hiç kimsede uzun süre durmayın; durmayın ki vazgeçilmez olduğu sanrısına kapılmasın durduğunuz. sizi aldatan insana önceleri dayanın sonra en tepeye tırmandığınız bir anda uçurumdan aşağıya atın... acımasız olun aldatana, sevgiyi yok sayana, yalancıya, düşüşün ardından ağlasa elini uzatsa ve hatta aşkından ölse de elinizi tekrar vermeyin... elinizi uzatın ama tam o eli tutacağı anda tekrar bırakın... affetmeyin... affettiğiniz her zerre hatanın tekrar edileceğini göze alıyorsanız affedin... her affedişinizde içinizde biriktirdiğiniz ve en sonunda nirvanaya ulaşacak olan nefretinize hakim olamayacağınızı bilin. karşınızdakini affetmek, insanın kendi kendine yaptığı en ağır cezadır; çünkü sürekli dirilen bir ölüyü kimse defalarca öldürmeye göğüs geremez.

    size insanlık emaresi gösteren birine, zerre kadar bir emare bile olsa teşekkür edin..

    tesadüfen tanıştığınız insanlara, tesadüfen yaşadığınız olaylara ve tesadüfen bakıştığınız yüreklere dikkat edin. hiçbiri tesadüf değildir...
    1 ...
  2. 26.
  3. Bir daha elmayı ısırarak yeme,
    ekşi olduğunu anladığında, mal gibi kalıyorsun...
    1 ...
  4. 27.
  5. her yaşta ayrı cevaplar verilen öğrenilmişliklerdir.
    1 ...
  6. 28.
  7. insanın iyisi kötüsü salağı akıllısı ukalası hepsi biryere kadar çekiliyor da midesizi çekilmiyor.
    1 ...
  8. 29.
  9. 30.
  10. Ne kadar kötü seyler yasarsaniz yaşayın onunla karşılaştığınızda bilirsiniz ki eski dostunuzun yerini hiç bir insan tutamaz.
    1 ...
  11. 31.
  12. kimseye gereğinden fazla değer vermeyeceksin.
    1 ...
  13. 32.
  14. an itibariyle yaşanan her şeyin zaman geçtikte "yaşanılan" etiketinin alması.
    1 ...
  15. 33.
  16. 34.
  17. SS kuralı.
    acı ama gerçek..
    0 ...
  18. 35.
  19. 36.
  20. 37.
  21. yürüdüğünüz yolda ne kadar çamura batarsanız batın, içinizdeki vicdan, insanlık ve duygu hiçbir şekilde kirlenemiyorsa gerçekten temizsinizdir.
    3 ...
  22. 38.
  23. Samimi olmayacaksın. Kibarlıktan kırım kırım kırılıp hep isteyeceksin. Asilzade gibi davranacaksın ki insanlar bir bok var sanıp seni değere bindirsinler. Yoksa sadece... Düşün artık sadece ne olduğuna bile tanım yok.
    2 ...
  24. 39.
  25. ne yaqparsan yap boş yapma daha iyi.
    hiç bi sikim hiçbi sikime yaramıyor yani
    can yakma takma canının yakılmasına izin verme
    ne ekersen onu biçersin sözü sadece negatif olaylara karşı
    ettiğin kötülüğün karşılığını elbet buluyorsun iyiliklerden bir cacık çıkmıyor.
    kötülük görmemek için kötülük etme iyilik görmekse piyango işi
    istediğin kadar etsen de başkalarına karşılığı olmuyor genelde.
    edit:ama bu haksızlık.
    0 ...
  26. 40.
  27. kimseye güvenmeyeceksin, kimseye iyi davranmayacaksın lafları kadar klişe değildir. bu ne lan? herkes hayata küsmüş, birilerinden kazık yemiş, babalara gelmiş falan. insanların hayattan öğrendiklerini okuyunca düşünüyorum, benim niye başıma gelmedi lan bunlar? neden arkadaşımdam kazık yemedim. neden birisine fazla değer vermeme rağmen o bana yamuk yapmadı? arkadaşlarımı mı iyi seçtim ya da çok mu şanslıyım? sanmıyorum. belki de arkadaşımdan kazık yedim büyütmedim unuttum gitti.
    0 ...
  28. 41.
  29. içinizdeki sazlarla, sözleriniz farklı olursa acı çekermişsiniz.
    2 ...
  30. 42.
  31. yaşadıklarından ders almakta denebilir.

    insan defalarca aynı hataya düşüyorsa yani bile bile lades diyorsa ona da ne desek azdır.
    4 ...
  32. 43.
  33. nokta kelimesinin söylenişinin kolay; yazılışının zor olduğu gerçeği...
    1 ...
  34. 44.
  35. en umudunu kestiğin anda mutlaka biri çıkar karşına. hem de öyle bir çıkar ki dünyanı tepe taklak eder, ayaklarını yerden keser.
    0 ...
  36. 45.
  37. Ne kadar anlatırsanız anlatın sevginizi sadece siz görebilir büyüklüğünü siz bilebilirsiniz.
    0 ...
  38. 46.
  39. yıllarca görüşmeseniz de tesadüfen karşılaştığınızda kaldığınız yerden hiçbir boşluk yaşanmamış gibi görüşmeye devam ettiğiniz kişiyle aranızdaki şeye "gizli bağ" denirmiş.
    0 ...
  40. 47.
  41. içinden gelen sesi dinle ve ona güven.
    0 ...
  42. 48.
  43. evlendiğiniz kişi etkileyici derecede yüksek bir bilgi ve kültür birikimine sahipse; çevresindekiler o konuştuğu zaman hep birlikte susup ona yönleniyor ve herkesi fikirlerine çekebiliyorsa; ne kadar çekilmez olursa olsun sizi o seviyeyle elinde tutabilir ve konuştuğu zaman kendisini size dinletebilir.herkes onu dinlerken siz ona ve anlattıklarına kayıtsız kalamazsınız ne kadar kaçarsanız kaçın kendisi gibi bir zekanın kolay bulunmadığını her seferinde hiç konuşmadan,hiç bir şey yapmadan bile kafanıza çaktırmadan sokar, yine ona döneceğiniz güveniyle gülerek suratınıza bakabilirmiş...

    insan bazen, didişme halinde yaşarken o didişmelerin kedi ve köpek kavgası kadar anlamsız , hayat kadar geçici ve sevgi kadar aç olduğunu göremeyebilirmiş.

    sevgi, sadece susamışlara verilirmiş.

    yüzüne baktığınız bir insan, bakışlarınızdan ne dediğinizi anlayabiliyorsa bu zekasından değil, yüzünüze sürekli baktığındandır.

    "benimle hiç konuşmasa bile çevremde dolaşsın , olsun; var olduğunu görmem bile bana mutluluk verir onunla hiçbir şey yapmasam bile" diyorsa birisi size, bilin ki varlık yokluktan daha kıymetlidir.

    içinizde hiç kimse olmadığı zaman bile ruh hastasıysanız hiç sağlıklı olmamışsınız demektir.

    aldatmak, sorunlardan kaçan zavallı insanların en muhteşem limanıdır ve her zaman kötü sonuçlanmayabilir. aldatan kişi, her zaman kötülense de ilk aldatan aslında aldatılandır. çünkü mutlu insan, aldatmaz, aldatırsa da ne denilebilir ki...

    dünya üzerinde konutuğumuz şeyi yaşamadan ölmeyiz, ne kadar büyük konuşursak o kadarını yaşarız.

    insanları ayıplarken, eletirirken dilimizden dökülen her sözün tokat şeklinde yüzümüze aşkedileceğini unutmamalıyız.

    yüzüne hiç dönüp bakmadığınız halde birileri sizi seviyorsa, sevgi sevilene göre değil, sevene göre şekillenirmiş diyebilirsiniz.

    deva bulmak isterseniz şarkıdakinin tam tersine sevdiğinizin gamzesinde yaşamayı seçmelisiniz.

    eğer yetiştirdiğiniz çocuk zenginlik ve fakirlik konusunda soru sorduğunuzda,"aslında çok zengin ya da çok fakir olmak istemiyorum. çünkü çevremde görüyorum ki çok zengin insanlar istedikleri şeyleri anında alabiliyorlar, en pahalı arabayı ya da bir evi istiyorlarsa hemen alabiliyorlar. bence bunlara ulaşmak için harcanan vakit verilen emek ve bunlar için verilen çaba daha zevkli.bunlardan sonra onlara ulaşmak daha güzel görünüyor bana, istediğini anında almanın bir zevki yok" diyorsa; doğru yoldasınız demektir...

    koparılan çiçekleri yeniden dikmek istiyorsanız toprağa fazla uğraşmayın çünkü dikiş tutmayacaktır.

    çaldığınız bir hayatı, sahiplerine tek tek iade etmezseniz, her an size bunun hesabını sorarlarmış.

    çölde susuz bile kalsanız size bahşedilmeyen şeyi içmeyin.

    ümidiniz bittiği zamanlarda hayallerinizle sevişin.

    sevgi, bir şarkı gibidir; herkes bu şarkıyı söyler fakat birinin söyleyişi sizi diğerlerinden fazla etkiler.sadece o söylediği zaman durup dinlersiniz, sadece o söylediği zaman etkilenir, sadece o söylediği zaman yüreğiniz huzura kavuşur. sevgiyi, en güzel söyleyeni bulduğunuz zaman sakın bırakmayın çünkü bir daha kimse onun gibi söyleyemeyecektir; beklemeyin...
    1 ...
  44. 49.
  45. bir durum karşısında aklına gelen ilk şeyi yap. sonra düşünüp karar vermek zorunda kalırsın.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük