temizliktir koca bir şehrin pisliğini alıp götürür yerine temizlik ve toprak kokusu bırakır doğaya kendine bir çekidüzen ver diyerek yeniliğe götürür kısacası yağmur umuttur,serinliktir.
Seyrine kapılmışken yağmurun, her defasında kendimi aslında gerçek olmayan yerlerde bulurum. Kimi zaman en sevdiğimin yanında kimi zaman geçmişin ortasında. Yani bir defa beyaz bir defa siyah. Bu denge halihazırda hiç bozulmadı. Gelgelim bu geceye, bu satırları karalarken ben, sessizliğin en kuytu sokağında bulunan siyah renkli, hafif kırık bir kaldırım taşına oturmuş uzun uzun susmaktayım insanlara. Suskunluğumda gizlenmiş çıglıklara kulak veren kimse, anlamıyor, anlatmak istediğimi. Onlar ki belli çerçeveler içerisinde sınırlamışlar algılarını. Ve en büyük korkuları anlamak olmuş diğer insanları. içimde dünden kalan son birkaç parça umudu da sömürdü artık insanlık. Nihayet bana kalan ancak yalnızlık. Nihayet yere düşen her yağmur damlasında kaybolurken bu gece, bu yerde, yaşamak bir ukte olarak kaldı içimde.
- velhasıl kelam, yağmur edebiyata ilhamdır.
yağmuru hiç sevmem, yağınca pencere kenarına geçip kahve ve kitapla artistlik yapmam. odama geçer kulaklığımı takar müzik dinlerim, yağmurun sesini bile duymaya tahammülüm yok. hep kötü anıları hatırlatıyor ..
çok yakışıyorsun dünyaya... sessiz... ihtişamlı... delicesine... türlü-türlü halin var ama kendine en çok yakışanı, sessiz olanın. hani nisan'da yağarsın ya... belki de mayıs'ta... sessiz-sessiz çiselersin hani... e gelsin o zaman nisan. gelsin o büyülü ay... hafif-hafif yağ, çisele üzerine çimenlerin... ağaçların... o ağaçlara konan kuşların...