Çok değerli sözlük yazarlarının yardımına ihtiyacım var . hazırlamış olduğum çalışmamın atıflarında ve kaynakça kısmında bazı hatalarımın olduğunu düzeltip göndermem gerektiğini söyledi hoca . Ancak ben bu işi beceremiyorum yardımcı olabilecek gönüllü bir sözlük yazarı varsa çok memnun olurum .
bölüme aldığı öğrencinin kalitesine bakmayan hocanın sizi dingillerle birlikte çalışmaya zorladığı, yiğidin rezil rüsva olmaktansa dersi bıraktığı yer.
Ege üniversitesinde yapı işletmesi bölümünde bulunduğum eğitim durumu.
Hem çalışıp hem yüksek lisans yapayım dediğinizde bi yerlerden feragat etmeniz gerekiyor. Diğer türlü benim gibi 4 dersin 3ünden devamsızlıktan kalabilirsiniz.
Çalışırken yapılması imkansız olandır. Zira şirket ve üniversite aynı şeyi ister "devamlılık ". Peki bunu fırsat bilen iş hayatında genel itibariyle terfi bekleyen orta düzey yöneticiler için üniversiteler ne yaptı? e-mba. bayılıyorsunuz 5 aylık maaşınızı en kötü haliyle Uzaktan ibaresiyle birlikte geliyor diplomanız. Msn den diploma alıyorsunuz mis.
Hatta bazı üniversitelerde tanıdık kontenjanı falan var öyle de bedeveye getirebilirsiniz.
Önemli Ekleme: varsa aramızda öyle kontenjanim var diyen akademisyenlerimiz helalinden bir çeyrek takarım:)
tek kötü yanı yapabilmek için lisans okumuş olma zorunluluğunuz. aslında öğrenmek istediğim her konu hakkında yüksek lisans yaparak istediğim bilgi düzeyine ulaşabilirim ama bu kapının bana açılması için lisansı bitirmem mecburi...
bence diplomayı vermeden derslere katılabileceğin "saçma lisans" diye programlarında olması gerekiyor. aynı dersler, aynı imkanlar ama diploma değilde bitirme sertifikası var...
Türkiye'de yaparsanız size yüksek işsiz ünvanı veren bir akademik eğitim faaliyeti. Eğer torpil sevmeyen, yalan söylemeyi ve yalakalık yapmayı beceremeyen biriyseniz zaten kendi üniversitenizde yapma fikrini unutun. Diğer üniversiteler de eğer tanıdık bir hoca yoksa sizin yüzünüze bile bakmayacaklardır. Ha alanla ilgili çok fazla bilgiye sahipsinizdir, çok aktif bir kişisinizdir, süper birisinizdir belki o zaman en iyisi dünya üniversiteler sıralamasında 600 küsürüncü olan güzide okullarımızdan biri kabul edebilir. Sonuçta eğer o okulda kalıp da akademisyen olmak için her türlü eziyete katlanmazsanız işkur'a kayıt olup "acaba kaç yıl sonra iş sahibi olacağım?" sorusu kafanızda, karşınızda bilgisayar, kulağınızda "eyyy amarika." diye bağıran siyasetçilerin tv'den gelen sesi öyle kurur kalırsınız.